Geçen cumartesi günü, Konevi Kültür Merkezi’nde çocuklar için bir şölen vardı. Cahit Zarifoğlu adına düzenlenen şölenin bu yıl üçüncüsü yapıldı. Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile Meram Belediyesi, yüzlerce çocuğa dolu dolu bir şenlik yaşattı. Çocukların hazırladıkları gösterilerde bilgilendirici ve eğlendirici olma iyi dengelenmişti. Birtakım aksaklıklar bile, çocukluk adına sevimlilik kazanıverdi. Programda emeği bulunan herkese teşekkürler ve tebrikler sunmalı.
Program için hazırlanan on iki sayfalık güzel kitapçıkta, benim de bir yazım vardı. Cahit Zarifoğlu’na bir kez daha rahmet dilerken o yazıyı Memleket okurlarına da sunmak istedim:
Abdurrahman Cahit Zarifoğlu
İsmiyle müsemmâ olmanın, kendisine verilmiş olan adı hak etmenin en iyi örneklerinden biri.
Önce Abdurrahman: Rahman’ın kulu. Rahman ki, dünya şartlarında iyi kötü, mümin kâfir ayrımı yapmaksızın bütün yaratıklarına iyilikle, cömertlikle ihsanda bulunur. Bu ihsan, O’nun yüceliğinin şânından, hikmetinin büyüklüğündendir. Cahit Zarifoğlu’nun hayatında ve eserinde Rahmânî izler, esintiler, yansımalar, yönelişler bulmak için yorulmanıza gerek yoktur; bunları kolayca bulabilirsiniz.
Cahit, cehd eden, çalışan, çabalayan, cihad eden, başta kendi nefsi olmak üzere şeytanla ve insanlığın öteki düşmanlarıyla savaşan. Cahit Zarifoğlu, gerek hayatıyla, gerek eseriyle yorulmak bilmez bir emeğin, ödül ve aferin beklemeyen özverili emekçisi olmuştur. Vicdanından başka patron tanımayan bir işçi.
Zarifoğlu. En uzaklaşmış, küskünleşmiş göründüğü zamanlarda bile oğulluğun ve zarafetin gerektirdiği saygı sınırlarını çiğnememeye özen göstermiş bir incelik.
Bedeniyle ve ruhuyla kendini keşfetmeye, deşmeye, geliştirmeye, yüceltmeye çalışırken varlığını milletin, ümmetin, insanlığın alçakgönüllü bir parçası saymayı, cesur bir sözcüsü görmeyi doğal bir artistlikle veya artistik bir doğallıkla benimsemiş ve sadece benimsediği değerlere bağlı kalmış bir insan o. Bu tutum, kesin, keskin, sınırlı yaklaşımlara hapsedilemeyecek bir özgürlük ve zenginlik alanı açmıştır ona. Okuyucularının da en çok bunun farkına varmaları ve bu tutumu geliştirmeleri beklenir.