Ak Parti ile Saadet Partisi arasında ittifak yapılarak seçimlere girilmesi gerektiğini 7 Haziran seçimleri öncesinden itibaren sık sık yazıp duruyorum. Bu ittifakı çok istememize rağmen bir türlü gerçekleşmedi.
7 Haziran seçimleri için, Ak Parti’den Saadete bir ittifak teklifi geldiğini ancak daha sonra Ak Parti’nin kendi teklifinin arkasında durmadığını biliyoruz. Böyle olunca Saadet Partisi de, Büyük Birlik Partisi ile ittifak yaparak seçimlere girmişti.
Şimdi ise 1 Kasım seçimleri ile ilgili iki parti arasında ciddi görüşmeler yapılmış ve bu görüşmeler son günün son saatlerine kadar devam etmiştir.
Ak Parti, Saadete 6 kesin seçilecek yerden, 6 seçilme ihtimali kuvvetli yerden ve 20 ye yakın da seçilme ihtimali zayıf yerlerden olmak üzere toplamda 10’dan aşağı olmayan milletvekili teklifinde bulunmuş, bunun karşılığında Saadet adına görüşmeler yapan Oğuzhan Asiltürk; 12 kesin seçilecek yerden, 10 seçilme ihtimali kuvvetli yerden ve 20 de seçilme ihtimali zayıf yerden olmak üzere toplam 20’den aşağı olmayan bir milletvekili talebinde bulunmuştur.
Bu bilgi tarafıma Saadet Partisi’nin üst düzey yetkilileri tarafından da teyit edilmiş olup zaten Oğuzhan Asiltürk’ün açıklamalarına bakılırsa da anlaşılabilir.
Asiltürk’ün 2 ayrı açıklaması şöyle: “Biz ittifak için 20 milletvekili istiyoruz, 19’u bile kabul etmeyiz.” Ve “Bizim amacımız 10 -15 arkadaşımızın milletvekili olması değildir. Biz Mecliste grup kurmak istiyoruz.”
Şimdi ne olacak? Saadet Partisi %1 civarında oy oranına ve sıfır milletvekiline devam edecek. Peki bu şekilde nereye kadar?
Bu ittifak her iki partiye de yarar sağlayacaktı ama en büyük fayda Saadete olacaktı. Her şeyden önce Saadet Partisi Mecliste ve daha sonra da belki de hükümette temsil edilecekti. Bırakın 10’u 6 -7 milletvekili bile olsa hiç yoktan iyi değil midir? Şimdi daha mı iyi oldu? SP üst yetkililerinin daha doğrusu Partiyi elinde tutarak istediği gibi yönlendiren Oğuzhan Asiltürk’ün amacı, Saadeti eritip yok olmaya doğru götürmek midir? Hayr olur İnşallah…
*** *** ***
Ak Parti Konya aday listesinde seçilecek sırada sadece bir isim değişikliği olurken, son iki sırada da 2 değişiklik göze çarptı.
7 Haziran’da aday adayı olmayan Ahmet Sorgun kendisi ile görüştüğüm zaman şöyle demişti: “Ben göreve talip olacak kadar cesur, görevden kaçacak kadar korkak değilim.” Bu güzel ve inancımıza uygun söylem, Ahmet Sorgun’u aday yapmaya yetmemişti.
Şimdi sebebini işledi ve 4. sıradan aday olmayı başardı. Rüveyda Işık ile Ahmet Sorgun arasındaki bu değişiklik kamuoyuna olumlu yansıdı ve oldukça sevindirici bulundu.
Hem 7 Haziran hem de 1 Kasım seçimleri aday listeleri kesinleşmeden önce Ahmet Sorgun’un aday yapılması gerektiğini birkaç kez yazmıştım.
7 Haziran seçimi için listeye girmesi gereken 5-6 isim yazmıştım ama hiç biri listeye girememişti. Bu defa sadece Ahmet Sorgun ismini yazdım, o bir isim listeye girdi. Hayırlı olsun İnşallah…
*** *** ***
Yarın nasip olursa Kurban Bayramına kavuşmuş olacağız.
Kurban; Allah'ın rızasını kazanmaya, Allah’a yaklaşmaya sebep olan şey. Eti, fakire dağıtılmak niyetiyle farz, vacib ve sünnet olarak kesilen hayvan. Bir gaye uğruna feda olma gibi anlamlara gelir.
Kurban Bayramı; Allah’a yakın olmak isteyen ve Bezm-i Elest’te Rabbimize verdiği söze sadık olan ahde vefaya bağlı mü’minlerin, İbrahimî bir düşünce ve İsmailî bir teslimiyet içinde, tekbirler ve tehlillerle kurbanlarını keserek Cenab-ı Hak’ka arz edecekleri gündür.
Kurbanlık hayvanların etleri ve derileri Allah için değerlendirilirken, Yaratıcıya mü’minlerin takvaları ulaşıyor.
Bu düşüncelerle Kurban Bayramınızı tebrik eder, Memleketimiz, İslâm Ülkeleri ve tüm insanlık için hayırlara güzelliklere, barışa ve kardeşliğe vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim. Hayırlı Bayramlar efendim.