Hafta sonuna doğru hiç istemediğim halde dışarıda atıştırmak icab edince, huzursuzluğunu hep yaşamak durumunda kaldığım bir hadiseyle karşılaştım yine.
Hangi öğünde hangi yemek için bir yer arayıp bulsanız, önüne gelen yemek ister acılı adana ister İtalyan pizzası olsun, zorla önünüze koymaya çalıştıkları içecek Coca Cola oluyor. "Cola içmiyorum, lütfen bir meyve suyu alayım isteğinde bulunsanız bile, size sunulan içeceğin bir köşesinde The Coca Cola Company mutlaka bulunuyor.
İçmeye hazırlandığınız bu kutu, bir Coca Cola ürünüdür, demeye geliyor. Afedersiniz, başka bir marka yok muydu? şeklinde garson zevata yanılıp şaşırıp bir soru sorayım demeyin. Özgürlük deyince yeni neslin aklına gelen Amerika artık, çok sıradan ayaküstü yemeklerle geçiştirdiğimiz küçük eylemlerimizin de içine düşüyor.
Amerikan markalarının başka markalara tahammülü olmuyor. Hangi lokanta ve büfe ile bir diyalog zemini oluşsa aldığınız cevap, Anlaşma var, diğer markaları istemiyorlar şeklinde oluyor. Lokantacılarımız, bir; diğer markaları sattığı zaman anlaşmanın feshedilip markanın koyduğu buzdolabının elinden alınmasından korkuyor, iki; ısrarla Coca Cola isteyen müşteriyi kaybetmek istemiyor.
Yine ısrarla Turca isteyenlere de Pepsi var cevabını veriyorlar. Oturuyor yemeğe bu şehirdeki Amerikan gençliği, garson gelince bazen şu konuşmalar geçiyor:
-Bi kola lütfen,
-Pepsi var...
-Teşekkürler ayran alıyım!
Yazımın başında bahsettiğim hafta sonu gezisinde benzer bir olay da ben yaşadım. Yemek için oturduk, ne içersiniz faslında Coca Coladan başka yine The Coca Cola Company ürünlerinin ismi geçti. Yok, kalsın o zaman dedik demesine de Coca Colaya kininiz mi var? şeklinde hiç beklemediğimiz bir soruyla karşılaşmayalım mı?. Kamuya açık bir mekanda bir tartışma programına döndürdük işi, neredeyse. Garsonların müşterilerle böyle bir diyaloga girmelerine de ilk kez şahit oluyorum. Herkesin işine baktığı bir zaman gelince mi memleket kurtulacak acaba?
***
Radyolardan Coca-Cola reklamlarının başladığı tarih 1930, TV reklamları 1950. Günümüzde ise, tüm dünyada 500 TV istasyonunda Coca-Cola'nın reklamları yayınlanıyor.
Dünyanın herhangi bir yerinde 30 saniyede bir reklam gösterilmesi prensibiyle hareket eden kendine göre bir reklam ve promosyon kampanyası ve düzeni kurmuş, başarılı satış, pazarlama ve reklam ekibine sahip başka bir kuruluş yok. Hangi içecek markası saniyede 8000 şişe satıyor? Aya dev bir reklam yerleştirmeyi planlayan dünya üzerinde kaç marka var? Bu markanın dünya ölçekli olması, İran dahil İslam ülkelerinde peynir ekmek gibi satılıyor olması, onu tepemize dikmemizi meşrulaştırıyor mu? Değerlendirmeyi size bırakıyorum.
Geçtiğimiz günlerde Memleketi Kurtaran Adam yazmıştı, Coca Cola bu yıl Temmuz ayı gelirini İsrail donanmasına bağışlamış. İmaj cilalamakta bu kadar usta bir firmanın, bu şekilde imaj jiletlemesi görülmüş değil, neden böyle yapıyor, İslam ülkelerindeki pazar payını nasıl görmezden geliyor, diye düşünenlerimiz olabilir. Adamın inancı bunu gerektiriyor, bizim inancımızda zafiyetimiz varsa, Coca Cola ve İsrail dostluğundan ibret çıkarmayız.
Mevsime göre reklam kampanyalarında değişikliğe giden firmanın reklam stratejisi, yurdum insanının kafasını mı karıştırıyor acaba, bu tüketim çılgınlığı neden ki?
Neden hep Cola yazıp, boşluk bırakıyoruz, hayatımız kurtulsun diye mi?