23 Nisan vesilesiyle bizim de bir misafirimiz oldu.
Oğlum Süleyman Süheyl, dün öğleden sonrasını Makedonyalı arkadaşıyla geçirdi.
Önceki gece Levent İsmaili’yi almaya çok değerli kardeşim Fatih Güngör’le birlikte Mevlana Kültür Merkezi’ne gittik.
Kültür Merkezi’ni bir görmeliydiniz…
Konyalılar, misafirperverliğin en güzelini sergilemek üzere, dünyanın dört bir yanından gelen çocukları evlerinde misafir etmek üzere neredeyse seferber olmuşlardı.
Görülmeye değer bir tabloydu doğrusu…
***
Biz yolda Levent’le nasıl konuşacağımızı düşünüyorduk.
Fatih, Makedonca bir sözlük almıştı yanına…
Süheyl de, İngilizce biliyorsa “What is your name, falan derim” diyordu…
Arkası, birkaç İngilizce kelime daha…
Levent, Makedon misafir öğrencilerin en ‘akıllısı’ imiş…
Otobüsten ismi çağrılınca, öğretmenleri bize “Şansınıza, en akıllı öğrencimiz size geldi” dediler…
Bu arada Levent’ten hepimizi memnun eden bir çıkış geldi: Merhaba!
Levent çok iyi Türkçe biliyordu.
***
Annesi Makedonyalı Türk… (Ohrili)
Babası Arnavut’muş… (Kalkandelenli)
Annesi hemşire, babası doktor.
Levent sadece Türkçeyi değil, İngilizceyi, Arnavutçayı, Makedoncayı, Almancayı da biliyor…
İlkokul 3’ten itibaren diyaloglara giriyorlarmış…
Evde Türkçe konuşuluyormuş, sokakta kimi zaman Arnavutça…
***
Türkiye’yi nasıl bulduğunu soruyoruz…
Otobüsle İstanbul’a, oradan da Konya’ya gelmişler…
“İstanbul da güzel, Konya da” diyor Levent…
Levent’i gecenin bir yarısı markete götürüyoruz…
“İstediğin bir şey varsa al” diyoruz ama almıyor…
“Öğütlediler mi yoksa?”
Bu konuda öğütlememişler, başka konularda öğütlemişler…
Küflü peyniri gösteriyoruz Levent’e…
“Hiç yedin mi?” diye soruyoruz…
Tepkisi doğal: Bu küflenmiş, yenilir mi?
Anlaşıldı; Levent’e öğreteceğimiz çok şey var.
***
Bir soru da ben soruyorum Levent’e…
Cumhurbaşkanımızın adı ne?
-“Recep Tayyip Erdoğan” diyor Levent…
Çocuktan al haberi mi, ne dersiniz?