Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bay Bay Kemal sen talimatı Kandil’den alıyorsun! Biz görevdeyken ne Selo ne Apo çıkamaz

Ankara mitinginde önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na terörle iş birliği ve yalan siyaseti üzerinden yüklendi, görevde oldukları sürece Selahattin Demirtaş'ın ve Abdullah Öcalan'ın cezaevinden çıkamayacağını vurguladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunların ülkeye ve millete olan düşmanlıkları sebebiyle kamudan attığımız tüm terör yandaşlarını yeniden devlete dolduracaklarını açıkça ilan ederler. Avucunuzu yalayacaksınız avucunuzu. Şimdi, sormak lazım: "Bay Bay Kemal', sen talimatı nereden alıyorsun? Kandil'den. Ne diyor Kandil? "Biz artık "Bay Bay Kemal'i destekliyoruz. Ne kadar güzel" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş'ı hapisten çıkarma vaadine işaret eden Erdoğan, "Yine bunlar ne diyor? Selo'yu (Selahattin Demirtaş) çıkaracağız. Geçen gün, bir bozuntu var Garo (Paylan) diye, o Garo bozuntusu gitmiş ziyaret etmiş. Demiş ki: "Şimdi nasıl olsa çıkacağım. Çıktıktan sonra Öcalan'ı ziyaret edeceğim. Ziyaretimle birlikte de ondan bu görevi devralacağım." Yani düşünün şimdi oradan Öcalan çıkacak, görevi buna verecek. Biz böyle bir görevde olduğumuz sürece ne Selo çıkabilir ne de evlat-yavru katili çıkabilir. Çıkamaz. Cezasını çekecek. Bunların gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki bu şehrin onlarca insanının kanına girmiş PKK mensuplarının siyasi uzantıları ile pazarlıklara oturdular. Bunların içinde "Bay Bay Kemal" var. Meral (Akşener) Hanım var. HDP var. Öbür tarafta bakıyorsunuz, Davutoğlu var. Bebecan'ı var. Bakıyorsunuz daha ne söyleyeyim yani. Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir belediye başkanları var. Onları kalkıp da bu masanın etrafına almak ayrı bir dert. Konuşmak bile yersiz. Fakat ben bir yere inanıyorum. Önce Allah'a sonra milletime" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Millet Bahçesi'nde düzenlenen AK Parti Büyük Ankara mitinginde alanı dolduran binlerce vatandaşa hitap etti.

Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Buraya gelirken billboardda reklamını gördüm, 'Ankara daha iyi hizmete layık' diyor. Dün İzmir'de 'İzmir'e iyi hizmete geliyoruz' diyor. İstanbul'da aynı şeyi söylüyor. 4 yıldır İstanbul'da, Ankara'da ne yaptınız? İzmir aynı şekilde bir yağmur görmesin; çamur, çukur alıyor başını götürüyor. Ankara'da da öyle değil mi? Bunların 3 tane tanımı var. Eğer CHP'yi tanımak istiyorsanız; çöp, çamur, çukur. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman ben de İstanbul'u böyle tanıdım; çöp, çamur, çukur. İstanbul'u bunlardan bu kardeşiniz kurtardı. Çöp dağlarından, çukurlardan, çamurlardan kurtardık, susuzluktan kurtardık. Ankara da susuz değil miydi? Ankara'nın havalimanını yapan kim? Bunlar mı yaptı? Hayır biz. Havalimanı ile Ankara arasındaki güzelim yolları kim yaptı? Ankara'daki metroları kim yaptı? Bunlarda yalandan başka bir şey bulamazsınız. Yalanın en önemli mihmandarı kimdir biliyor musunuz? Bay Bay Kemal. Yalan dersi almak istiyorsanız Bay Bay Kemal'in yazıhanesine müracaat edin. Onu çok iyi bilir. Fakat 14 Mayıs'ta inşallah benim milletim bunları siyasi mefta yapacak" dedi.

Başkan Erdoğan, Ankara'nın manevi bir öneme sahip olduğuna dikkati çekerek, "Sevgili Ankaralılar geleceğimizin teminatı sevgili gençler. Sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Milli Mücadelenin karargahı istiklalimizin ve istikbalimizin başkenti Ankara'nın tüm Seymenlerine gazilerin yiğitlerin buradan selamlarımı gönderiyorum. Şu muhteşem katılım, Allah'a hamdolsun. Dün İzmir'de böyleydi. Aynı şekilde İstanbul TEKNOFEST yine böyleydi. 100 binler geliyor. Sandığa yürüyor 100 binler. 14 Mayıs'ın müjdesini veriyor. 14 Mayıs'a hazır mıyız? Sandıkları gümbür gümbür patlatmaya var mıyız? Burası sıradan bir yer değil. Hacı Bayram'ın, Hüseyin Gazi'nin Semerkandi Hazretleri'nin, Bünyamin Ayaşi'nin, Tapduk Emre'nin şehri Ankara'nın tüm ilçelerine tüm mahallelerine buradan sevgilerimi iletiyorum. Ata ocağım Rize ise doğup büyüdüğüm şehir İstanbul ise ülkeme ve milletime şanla şerefle gurur aşkla hizmet ettiğim yerde Ankara'dır. Ankara'nın havasını soluyan, suyunu içen, ekmeğini yiyen şehrine ve ülkesine buradan hizmet eden herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Bu şehir ki gönül sultanının ifadesiyle fiziki yapısını oluşturan taş ve toprak arasında ruhunu oluşturan insanın da şekillendiği medeniyet pınarının membaı olan yerdir. Ankara'yı ancak bu şehrin mana sırrına erenler anlayabilir, sevebilir, kucaklayabilir. Biz 21 yıllık Ankaralı olarak bozkırın ortasındaki bu şehri taşı, toprağı, insanı, her şeyi ile seviyoruz. Bana Ankaralılar gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, kader arkadaşları verdiği için hamt ediyorum. Her mücadelemizde yanımızda olan Ankaralıların tüm kadirşinas insanlarına şükranlarımı sunuyorum" dedi.

"MELİH (GÖKÇEK) KARDEŞİMİN GAYRETLERİ İLE ANKARA'YI SUSUZLUKTAN KURTARDIK"

Seçime az bir süre kaldığını hatırlatarak gençlere çok iş düştüğünü belirten Erdoğan, "Gençler, ne kadar kaldı? Kapı kapı dolaşıyoruz dimi? Bütün muhataplarımıza bütün gençlerimize "14 Mayıs için hazır ol'u hatırlatıyorsunuz değil mi? Hanım kardeşlerim. Sizlerde aynı şekilde kapı kapı dolaşıyorsunuz değil mi? Bütün muhataplarımıza 14 Mayısın önemini anlatıyorsunuz değil mi? Bu "Bay Bay Kemal'in de ne olduğunu herhalde anlatıyorsunuz. Bunun ne denli yalancı olduğunu anlatıyorsunuz değil mi? Şimdi gelirken bir billboard gördüm. Ne diyor biliyor musunuz? "Ankara daha iyi hizmete layık" diyor. Dün baktım İzmir'de "Bay Bay Kemal" billboarda onu yazmış. "İzmir'e iyi hizmete geliyoruz" diyor. İstanbul aynı şeyi söylüyor. 4 yıldır İstanbul'da ne yaptınız? Ankara'da 4 yıldır ne yaptınız? İzmir'de bir yağmur görmesin. Çamur, çukur alıyor başını götürüyor. Öyle mi? Ankara'da da öyle değil mi? Bunların üç tane tanımı var? CHP'yi tanımak istiyorsanız 3 kelime yeter. Çöp, çamur, çukur. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman ben de İstanbul'u böyle tanıdım. Çöp, çukur, çamur. İstanbul'u bunlardan bu kardeşiniz kurtardı. Çöp dağlarından kurtardık, çukurlardan kurtardık, çamurlardan kurtardık. Hepsini geç susuzluktan kurtardık susuzluktan. Ankara'da susuz değil miydi? Burada da gene Melih kardeşimin gayretleri ile Ankara'yı susuzluktan kurtardık. Bunları biliyorsunuz. İşte bunları bilmeyenlere hatırlatmak şart. Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Onun için de "zaten biliyorlar söyledik" gene söyle unutuyorlar. Bunlara hatırlatalım. Şu Ankara'da başkentin havalimanını yapan kim? Bunlar mı yaptı? Hayır biz. Havalimanı ile Ankara arasındaki şu güzelim yolları kim yaptı? Bütün şu Ankara'daki metroları kim yaptı? İstanbul öyle değil mi? İzmir öyle değil mi? Kardeşlerim bunlarda yalandan başka bir şey bulamazsınız. Yalanın en önemli mihmandarı kimdir biliyor musunuz? "Bay Bay Kemal'. Eğer yalan dersi almak istiyorsanız "Bay Bay Kemal'in yazıhanesine müracaat edin. Onu çok iyi bilir. Fakat 14 Mayısta inşallah benim milletim bunları siyasi mevta yapacak. Hazır mıyız buna? Ana kademe hazır mıyız? Sandıklara sahip çıkacağız ve her bir kardeşim sandığa muhakkak yanında 10 arkadaşını alacak götürecek. Tamam mı?" ifadelerini kullandı.

"YAŞADIĞIMIZ RAHATSIZLIK SEBEBİYLE YÜKSELEN DUALARA LAYIK OLMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Geçtiğimiz hafta yaşadığı rahatsızlığa değinen Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız rahatsızlık sebebiyle dünyanın ve ülkemizin dört bir yanı gibi Ankara'nın her bir mahallesinden her hanesinden yükselen dualara layık olmaya çalışıyoruz. Ne diyor üstat? "Kırılır da bir gün bütün dişler, döner şanlı şanlı şarkımız bizim. Gökten bir el yaşlı gözleri siler, şenlenir evimiz barkımız bizim, kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman. Görürler nasılmış, neymiş kahraman. Yer ve gök su vermem dediği zaman. Her tarlayı sular arkımız bizim. Gideriz nur yolu izde gideriz. Taş bağırda sular dizde gideriz. Bir gün akşam olur biz de gideriz kalır dudaklarda şarkımız bizim'" ifadelerine yer verdi.

"FETÖ, BUNUN AVANESİ, BU ALÇAĞIN AVANESİ KİMLERLE BERABER? "BAY BAY KEMAL" İLE BERABER"

Erdoğan, gittiğinde, insanların dudakların Ankara ile yazdıklarını söylediği 21 yıllık hikayenin kalacağını, gençlere emanet ettiğini söylediği Türkiye Yüzyılı hayallerinin kalacağını belirten Erdoğan, "Biz, ilhamımızı hep tarih boyunca nice zorlukların üstesinden gelen, nice zaferler kazanan bu şehirden aldık. Ankara, Milli Mücadele'de düşman toplarının sesleri buradan duyulurken bile asla korkmadı, diz çökmedi. Ankara milletimizin demokrasi, hak, özgürlük, kalkınma yolunda verdiği mücadelenin her safhasında, safını milli iradeden yana belirledi. Bunun için Ankara, ne vesayete ne darbeye ne teröre teslim oldu. 15 Temmuz gecesini hatırlayın. Şehrin üzerinde ölüm saçan uçaklar, helikopter gezerken şehrin sokaklarının namlularından ateş püsküren tanklar ezerken Ankara, dimdik ayakta durdu. Gölbaşı'ndaki Özel Harekat'tan Meclis Kavşağı'na, Emniyet Binası'ndan Külliye'ye kadar Ankara'nın her yeri özgürlüğü ve geleceği için direndi. Kimdi bunlar? FETÖ. Şimdi bu FETÖ, bunun avanesi, bu alçağın avanesi kimlerle beraber? "Bay Bay Kemal" ile beraber" dedi.

"CUMHURU YANINA ALAMAYAN AVUCUNU YALAR"

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yanında başka kimler var" diye soru yönelten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunların yanında başka kimler var? İP var. Kim var? Malum o yavrucuklar var. Beraber. Önceleri almamışlardı, sonradan HDP'yi de yanlarına kattılar. O da yetmedi iki tane de belediye başkanı aldılar yanlarına. Ankara, İstanbul. Önce Altılı Masa'ydı sonra Yedili oldu, şimdi Dokuzlu Masa oldu. "Bay Bay Kemal" o da yetmeyecek size. Sen onlarla beraber yürü. Bizim yanımızda millet var millet. Bizim yanımızda cumhur var cumhur. Cumhuru yanına alamayan avucunu yalar. Hamdolsun, Hüseyin Gazi Tepesi'nin Elmadağ'ın arkasından güneşin ilk ışıkları şehri aydınlatırken milletimiz de şehitleri ve gazilerinin omuzlarında istiklal meşalesini yükseltmişti. Daha öncesinde Ankara, PKK terör örgütü tarafından düzenlenen kanlı saldırılar ile sindirilmek istenmişti. Güvenpark'ta, Anafartalar'da, Merasim Sokak'ta gerçekleştirilen alçak saldırıların amacı, bu şehrin azmini ve direncini kırmaktı. Ankara bu saldırılarda can verdi. Bedel ödedi. Ama pes etmedi. Alçaklar karşısında asla diz çökmedi. Kanlı Gar saldırı ile oynanmak istenen kirli oyunu da bozan yine Ankara oldu Ankara. Şimdi Ankara, yeni bir destan yazmaya hazırlanıyor. Bir tarafta 15 Temmuz ihanetinin rövanşını almak için yanıp tutuşanlar var. FETÖ'nün Ankara'yı bombalayan eli kanlı katillerini ceza evlerinden çıkarıp aramıza gönderme sözü verenler var. Devleti yeniden FETÖ'nün kamudan temizlediğimiz mensuplarına teslim etme sözü veriyorlar. Yine aynı tarafta bölücü emellerini gerçekleştirmek için artık ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımzı cumhuriyetimizle hesaplaşmak için yanıp tutuşanlar var."

"BİZ GÖREVDE OLDUĞUMUZ SÜRECE NE SELO ÇIKABİLİR NE DE EVLAT-YAVRU KATİLİ ÇIKABİLİR"

Miting alanındaki destekçilerinden söz vermelerini isteyen Erdoğan, "Öyle bir söz verin ki, artık bunların herhangi bir umudu da kalmasın. Nedir o? Diyarbakır'da, Yasin Börü'leri şehit eden namussuzlar bunlar değil mi? Bütün benim Kürt kardeşlerimi sokağa döküp 51 tane Kürt kardeşimizin ölümüne sebep olan bunlar değil mi? Yine bunlar ne diyor? Yine bunlar ne diyor? Selo'yu (Selahattin Demirtaş) çıkaracağız. Geçen gün, bir bozuntu var Garo (Paylan) diye, o Garo bozuntusu gitmiş ziyaret etmiş. Demiş ki: "Şimdi nasıl olsa çıkacağım. Çıktıktan sonra Öcalan'ı ziyaret edeceğim. Ziyaretimle birlikte de ondan bu görevi devralacağım." Yani düşünün şimdi oradan Öcalan çıkacak, görevi buna verecek. Biz böyle bir görevde olduğumuz sürece ne Selo çıkabilir ne de evlat-yavru katili çıkabilir. Çıkamaz. Cezasını çekecek. Bunların gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki bu şehrin onlarca insanının kanına girmiş PKK mensuplarının siyasi uzantıları ile pazarlıklara oturdular. Bunların içinde "Bay Bay Kemal" var. Meral (Akşener) Hanım var. HDP var. Öbür tarafta bakıyorsunuz, Davutoğlu var. Bebecan'ı var. Bakıyorsunuz daha ne söyleyeyim yani. Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir belediye başkanları var. Onları kalkıp da bu masanın etrafına almak ayrı bir dert. Konuşmak bile yersiz. Fakat ben bir yere inanıyorum. Önce Allah'a sonra milletime" dedi.

"'BAY BAY KEMAL" SEN TALİMATI KANDİL'DEN ALIYORSUN"

Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs seçimlerine girişini "gümbür gümbür" olarak niteleyen Erdoğan, "İşte gördüğünüz gibi her yerde mitinglerimiz gerçekten başarılı bir şekilde yürüyor. Her tarafta bir Cumhur İttifakı'nın birliği beraberliği var. Bunların ülkeye ve millete olan düşmanlıkları sebebiyle kamudan attığımız tüm terör yandaşlarını yeniden devlete dolduracaklarını açıkça ilan ederler. Avucunuzu yalayacaksınız avucunuzu. Şimdi, sormak lazım: "Bay Bay Kemal', sen talimatı nereden alıyorsun? Kandil'den. Ne diyor Kandil? "Biz artık "Bay Bay Kemal'i destekliyoruz. Ne kadar güzel. Ben de diyorum ki: Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı Kandil Baronu olanlardan bu ülkeye fayda olur mu? Öyleyse çok çalışacağız. Daha çok çalışacağız" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın dört bir yanındaki PKK'lılar, FETÖ'cüler, envai çeşit terör örgütü tüm güçleriyle 14 Mayıs'ta "Bay Bay Kemal'e destek veriyor değil mi? Bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyamayan partinin yöneticileri il il dolaşarak "Bay Bay Kemal" için oy dileniyor. Türkiye Yüzyılı'nın önünü kesmek isteyen küreselcisinden, tefecisine herkes de bunların yanında yerini aldı. Şimdi burada bir şey söyleyeceğim ekonomiden zerre kadar anlayanlar şöyle bir düşünsün. Ne diyor "Bay Bay Kemal', "Londra'dan 300 milyar dolar" getirecekmiş. Ya şu anda sen bir defa hangi görevdesin? Hangi kademedesin? Nasıl oluyor da olmayan bir şeyi getiriyorsun? Herhalde bunlar daha önce getirdikleri esrar eroin vesaire bunları göndermişler ki şimdi bunların bedelini geri döndürme gibi bir gayreti var. Şimdi kardeşlerim olmayan bir vaat edilmez ve gelmez ama bu diyorum ya yalan bunda irtifa kesmekmiş. Nasıl olsa bunun ödemesi yok söyle söyleyebildiğin kadar yalanı."

"CUMHURİYETİN VARİSİ ANKARA, BU SİNSİ TEZGAHA, BU KİRLİ HESABA, EYVALLAH EDER Mİ?"

Türkiye düşmanlarının umudunun CHP lideri Kılıçdaroğlu'na bağladını dile getiren Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Kardeşlerim Türkiye düşmanı kim varsa hepsi umudunu nereye bağlamış biliyor musunuz? "Bay Bay Kemal'e. Şimdi soruyorum sizlere; Selçuklu'nun, Osmanlı'nın cumhuriyetin varisi Ankara, bu sinsi tezgaha, bu kirli hesaba, eyvallah eder mi? Milli mücadelenin şehri Ankara İtfaiye Meydan'ındaki eskicilerin bile tenezzül etmeyeceği bu bayat senaryoya itibar eder mi? 15 Temmuz direnişinin kahraman şehri Ankara, iradesini terör örgütlerine yancı yazılan bu mankurtlara teslim eder mi? Türkiye yüzyılının lokomotifi Ankara, evlatlarının geleceğini bu yıkım ekibine bırakır mı? Son devletimiz, cumhuriyetimizin başkenti Ankara, kaderini bu siyasi ve ekonomik mandacıların eline bırakır mı? Şehitleri ve gazileriyle iftihar eden Ankara hangi sebeple olursa olsun onların ruhunu, hatırasını incitecek bir adım atar mı?" diye konuştu.

"OY ALABİLMEK İÇİN HER BİRİNE BİRER CUMHURBAŞKANLIĞI YARDIMCILIĞI TEKLİF ETTİ, BUNUN ADI RÜŞVETTİR"

14 Mayıs seçimlerinde Ankara'dan rekor bir destek beklediklerini belirten Erdoğan, "Ankara'nın sandıkları patlatacak oy oranlarıyla yine tercihini Türkiye Yüzyılı'ndan yana yapacağına ben inanıyorum. Hep söylediğimiz gibi biz gönül işidir, bir nasip işidir. Bir aşk işidir aşk. Biliyorsunuz aşk ile koşan yorulmaz. Biz geldiğimiz tüm makamlarda bu anlayışla hareket ettik. Ya bu adamın bir referansı var mı? SSK'nın Genel Müdürü oldu SSK'yı batırdı. Bu arada çok heyecanlanmış, kendini maliye bakanı ilan etti. Ya sen Maliye'de bir memurdun, hiçbir zaman bakan olmadın. Niye bu millete yalan söylüyorsun. Başka çaresi yok, gelebileceğin tek yer memurluktu. Gelebildiği tek yer memurluktu. Bununla da memur kardeşlerimi aşağılamıyorum onlar ondan çok daha yükseklerde. Şimdi ne yaptı bu? İşte yanına oy alabilmek için her birine birer cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklif ederek, bunun adı rüşvettir, hepsine birer rüşvet ve bu rüşvetle beraber de onların da oylarını almak. Şimdi ben soruyorum Bu rüşvetçiye 14 Mayıs'ta gereken dersi vermeye hazır mıyız?" ifadelerini kullandı.

"ESER VE HİZMET SİYASETİNDE BİZİMLE YARIŞMAK İSTEYEN HERKESE HODRİ MEYDAN"

AK Parti iktidarı boyunca verilen görevleri en iyi şekilde yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu milletin sandıkta omuzlarımıza yüklediği ağır sorumluluğun hakkını biz en güzel şekilde vermeye çalıştık. Zorluklarla karşılaşsak da şikayet etmedik. Asla bahanelere sarılmadık. Kardeşlerim eğitimde reformları yaptık mı? Vatandaşa meydanlarda verdiğimiz sözleri göreve gelince unutanlardan, üzerine beton dökenlerden hiçbir zaman olmadık. Laf yerine iş ürettik. Reklam yerine hizmet yaptık, ihtiras peşinde değil, ülkemize icra peşinde koştuk. Milletimiz de bizim samimiyetimizi gördü. Mücadelemizi takdir etti. Siyasi hayatımız boyunca, duasıyla, desteğiyle bize hep sahip çıktı. Bolu Tüneli'ni unutmayın. Bolu Tüneli'yle ilgili ne diyorlardı? "Burayı patates deposu mu yapalım? Doğal gaz deposu mu yapalım" Kimin dönemiydi bunlar? İşte CHP'nin dönemleriydi. Biz geldik dedik ki hayır. Ne patates deposu, ne doğal gaz deposu. Biz bu tüneli açacağız ve buradan karda kışta benim vatandaşımın o çektiği çileyi sona erdireceğiz. Yaptık mı? Bolu Dağı Tüneli'ni böylece aştık mı? Sadece bunları anlatın. Ne yaptıysak onu anlatın. Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışmak isteyen herkese hodri meydan diyoruz. Ziya Paşa ne diyor? "Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri" olay bu. Çünkü biz bu konuda kendimize güveniyoruz. Ama bugün karşımızda maalesef bambaşka bir manzara var. Ortada elle tutulur hiçbir eserleri olmayanlar, referansı olmayanlar, sağda solda dolanıp akıllarına ne Gelirse üflüyorlar" şeklinde konuştu.

"BUNCA YILDIR ÜLKEYE VE ŞEHİRLERİNE HİZMET ETMEYİ ÖĞRENEMEDİLER"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar girdiği hiçbir seçimde netice alamadığını ifade eden Erdoğan, "Bunca yıldır ülkeye ve şehirlerine hizmet etmeyi öğrenemediler. İşte Ankara'ya "iyi günler" diliyor. Ankara'ya 4 yıldır yapmadınız da bundan sonraya ne yapacaksınız? İstanbul'a ne yaptınız? Yağmurda, çamurda İstanbul'u sel aldı götürdü, İzmir'i sel aldı götürdü, ne yaptınız? Bir şey yok. İzmir Körfezi kokudan geçilmiyor. İstanbul'u, Haliç'i biz o kokudan kurtardık. Bu geldi ne yaptı? Yine rezil etti. Yapamazlar, bunların işi değil. "Bay Bay Kemal'e özellikle söylüyorum, bunların eline 5 tane Ankara keçisi teslim edin, kaybedip gelir. Uğraşıp didinerek güç bela iki ayda elleriyle kalp yapmayı bunlar becerir" diye konuştu.

"KİMLERLE İTTİFAK KURDUKLARINI GİZLEMEK, BU İTTİFAKLAR İÇİN KİMLERE NE VAAT ETTİKLERİNİ GÖZDEN KAÇIRMAK İÇİN HER ZAMAN YAPTIKLARI GİBİ YALANA VE İFTİRAYA SARILIYORLAR"

'Milletin kendilerine güvenmediğini, ülkeyi teslim etmeyeceğini gördükleri için gerginlikleri her gün biraz daha artıyor" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Kimlerle ittifak kurduklarını gizlemek, bu ittifaklar için kimlere ne vaat ettiklerini gözden kaçırmak için her zaman yaptıkları gibi yalana ve iftiraya sarılıyorlar. Şimdi tutturmuş İstanbul Atatürk Havalimanını Amerika'daki bir gruba vereceklermiş. Türkler, Amerikalı bir şirketin sahipleri. Onlarla ben görüştüm, ben Amerika'ya gittiğimde onlar bana geldiler. "Gelin, yeter ki yatırım yapmak isteyin. Siz böyle bir yatırım yapmak isterseniz kapımız açık" dedim. O zamanlar Başbakanım. O gün bugündür hala gelecekler. Elden gelenle övünülmez. Geç bu işi geç."

"BU MİLLETİN ELİNDEN SİZ TEKNOFEST'İ, İHA'LARI, SİHA'LARI, AKINCILARI ALAMAZSINIZ ALAMAYACAKSINIZ, KIZILELMA'YI HİÇ ALAMAYACAKSINIZ"

Atatürk Havalimanında gerçekleştirilen TEKNOFEST'i dün 360 bin kişinin, bir önceki gün ise 240 bin kişinin ziyaret ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Büyük ihtimalle bugün de yine en az o kadar kişiyle toplanacaklar ve gelenler gençlik. Bu milletin elinden siz TEKNOFEST'i, İHA'ları, SİHA'ları, Akıncı'ları alamazsınız alamayacaksınız, Kızılelma'yı hiç alamayacaksınız. Bu millet, sizi avucunun içindeki suyla boğar. Siz ne zannediyorsunuz, çocuk oyuncağı mı? Buralara öyle kolay gelmedik, kolay gelinmedi. Hiçbir insanımız ülkesinin 21 yıllık kazanımlarının tehlikeye düşmesini istemez. Demokrasi ve kalkınma atılımlarının yarım kalmasını istemez. Evladının geleceğinin belirsizliğe gömülmesini istemez. Güvenlik endişesine kapıldığı günlere geri dönmek istemez. İşçinin, emeklinin ve memurun aybaşında maaşını alıp almayacağını bilmediği dönemleri tekrar yaşamak istemez. Memurlarımızın CHP'nin yönetimi döneminde maaş almadığı günleri hatırlıyor muyuz? Daktilo makinelerinin Başbakanlık önüne atıldığı günleri hatırlıyoruz değil mi? Ey "Bay Bay Kemal', bize ne anlatıyorsun?" ifadelerini kullandı.

"ONLAR SİYASETİ PARÇALI, EKONOMİSİ KIRILGAN, DEMOKRASİSİ ZAYIF, BÖLGESİNDE DIŞLANAN, DÜNYADA HORLANAN ESKİ TÜRKİYE HAYALİ KURUYOR"

Türkiye Yüzyılını hayal ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Onlar siyaseti parçalı, ekonomisi kırılgan, demokrasisi zayıf, bölgesinde dışlanan, dünyada horlanan eski Türkiye hayali kuruyor. Ankara'daki Başkent Millet Bahçesi'ni kime söz verdiklerini bilmiyoruz. Herhalde yakında onu da açıklarlar. Kim yaptı burayı? Bunlar yapmayı bilmez ama yağmalamayı, yıkmayı ve istismar etmeyi çok iyi bilir. Milli mücadele döneminde her birinin istikameti başka bir ülkeye özellikle bakan Teali cemiyetlerini, muhibban cemiyetlerini tarihe gömen Ankara, inşallah 14 Mayıs'ta bunları aynı adrese postalayacak. Buradan en çok da CHP'ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. "Bay Bay Kemal', CHP'yi öyle bir hale getirdi ki bu parti kurucusu olduğu cumhuriyete ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü" dedi.

"SEN ALEVİLİĞİNİ YAŞA AMA ANLATMAYA GEREK YOK"

CHP'nin Kılıçdaroğlu'nun ortaklarının yönetimi altında marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin ve mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, "Sana kim "Alevi misin, değil misin? dedi. Bizim Alevi'ye de saygımız var, her türe saygımız var. Bunu söylemene ne gerek var. Sen Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok. Bu tablo CHP ile hiçbir ilgimizin olmamasına rağmen bizi bile rahatsız ediyor. CHP'nin arkasına takılıp giden diğer partilerdeki kardeşlerimiz için de aynı durum söz konusu. Aynı ittifaka mensup birilerinin her gün birilerine, vatana, bayrağa, ezana kısaca "can feda edilecek değerlere" yaptıkları hakaretleri, bu kardeşlerimiz daha ne kadar sineye çekecek. Hadi şimdi sineye çekiyorlar, Allah göstermesin yarın öbür gün devletin tüm kurumları bunlara teslim edildiğinde ortaya çıkacak vahim tablonun hesabını nasıl verecekler. Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu 7'li kavga masasına emanet eder misiniz? Hatta bu 9'lu masaya emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz?" değerlendirmesinde bulundu.

"5 KEÇİ KATSANIZ AKŞAMA HEPSİNİ KAYBEDİP GELECEĞİNE BİLDİĞİNİZ BİRİNE ÜLKENİZİN GELECEĞİNİ TESLİM EDEBİLİR MİSİNİZ?"

Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, "Şimdi buradan hanım kardeşlerime sesleniyorum. Bakkala süt alamaya bile göndermeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler, dükkanınızı atölyenizi, tezgahınızı, 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet eder misiniz? Gençler, dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğuna şüphe ile bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşlerim, önüne 5 keçi katsanız akşama hepsini kaybedip geleceğine bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşlerim, kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak bile çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşlerim, oturduğunuz apartmana yönetici olarak seçmeyeceğiniz birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? İşte tüm bunlar için 14 Mayısta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız. Şimdi böyle birisine, bir SSK'yı idare edemeyen bir zavallıya bu ülke teslim edilebilir mi?" ifadelerine yer verdi.

"ÜNİVERSİTE OLMAYAN İLİMİZ YOK"

AK Parti iktidarının hayata geçirdiği hizmetlerinden bahseden Erdoğan, "Sağlıkta bizim neler yaptığımızı biliyorsunuz değil mi? Sadece şu Ankara'da herhalde bir Etlik, bir Bilkent bunun bütün dediklerine yeter de artar bile İstanbul'da Çam Sakura, havalimanındaki Murat Dilmener, karşı tarafta Anadolu yakasında Pakize Öz. Bunlar birer şehir hastanesi ve bunların hepsi birbirinden güzel. Avrupa'dan her yerden buralara hasta geliyor. Keyfinden değil, bütün bu hastanelerin modern oluşundan geliyor. Buralara kolay gelmedik. Buralara bir başarı ortaya koyarak geldik. Türkiye'nin genelinde şuanda 20 tane şehir hastanemiz var. Eğitim araştırma hastanemizin olmadığı il neredeyse yok. Niye? Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Varsın devlet olmasın ama benim halkımın bir nefesi her şeye bedel. İşte biz bunları başardık. Eğitimde başardık, sağlıkta başardık. Eğitimde 76 üniversite ile başladık. Ama şuanda Türkiye genelinde 208 üniversitemiz var. Üniversite olmayan ilimiz yok. Kardeşlerim bunlar neyi neyle yapacak? Yapamazlar bu bir dert, derdi olmayandan bir şey olmaz" dedi.

"İNSANIMIZIN HAYAT KALİTESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN ÇALIŞTIK, ÇABALADIK"

AK Parti iktidarında Ankara'ya yapılan hizmetleri de ayrıntılı bir şekilde anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kardeşlerim ülkemizin 81 vilayeti gibi Cumhuriyetimizin başkenti Ankara'nın hangi ihmalleri yaşadığını biliyorsunuz. Bunun için 21 yıldır diğer şehirlerimizle birlikte Ankara'mızı da geliştirmek, kalkındırmak, güzelleştirmek, insanımızın hayat kalitesini yükseltmek için çalıştık, çabaladık. Son 21 yılda 605 milyar liralık kamu yatırımı yaptık. Bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Eğitimde 24 bin 227 adet derslik kazandırdık. Ankara'mızda dördü devlet olmak üzere 12 yeni üniversite kurduk. Gençlik ve sporda 25 bin 648 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Farklı branşlarda 110 spor tesisi kazandırdık. Sosyal yardımlarda 12 milyar lira tutarında kaynakla başkentimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı destekledik. Sağlıkta 10 bin 382 yataklı 45 hastane ile birlikte 160 adet sağlık tesisi inşa ettik. Bilkent ve Etlik Şehir Hastanelerimiz sadece Ankara'nın değil ülkemizin en büyük, en modern hastanelerini olarak hizmet veriyorlar. Çevre ve Şehircilikte TOKİ kanalıyla 95 bin konut uygulamasını hayata geçirdik. Şimdi de Ankara'ya ilk evimle 18 bin 450 yeni konut inşa edecek ilk iş yerimle bin iş yeri yapacak, ilk arsamla 100 bin konutluk altyapısı hazır arsa vereceğiz. Kentsel dönüşümle 40 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Ankara'daki 43 millet bahçesi projemizden 12 tanesini tamamladık. Kalanları ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ulaştırmada şehrimizin bölünmüş yol uzunluğunu 201 kilometre ilave ile bin 187 kilometreye çıkarttık. Ankara'yı hızlı tiren hatları ile Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul'a bağladık. Bunu biz yaptık, bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Bizden önce bunlar neden böyle bir şey yapmadı?"

"HANİ NEREDE BÜYÜKŞEHİR? ONUN YAPMASI GEREKİRDİ BUNLARI. NEDEN YAPMADI? YAPMAZ. YAPAMAZ"

Geçtiğimiz hafta Ankara, Kırıkkale, Yozgat, Sivas Yüksek Hızlı Tren hattını hizmete sunduklarını hatırlatan Erdoğan, "Şimdi, bu masanın etrafındakilerden biri, "Sivas'a YHT'ye ne ihtiyaç var" dedi. Hey Allah'ım ya. O da masanın etrafında. Onun diğerlerinden bir farkı olabilir mi? Ya, siz isteseniz de istemeseniz de. Hani bunlar Atatürkçüyüz diyorlar ya. Gazi (Mustafa Kemal Atatürk) ne diyordu? "Demir ağlarla ördük" diyordu değil mi? Demir ağlarla şimdi biz örüyoruz biz. Türkiye'yi biz örüyoruz. Mayıs ayı sonuna kadar vatandaşlarımız bu hatta ücretsiz seyahat edebilecek. Mayıs ayı sonuna kadar inşası süren Ankara, İzmir YHT hattını 2025'te hizmete açmayı hedefliyoruz. Yapımı ve projesi devam eden hatlar tamamlandığında Ankara tüm Türkiye'nin hızlı tren merkezi haline gelecek. Şehir içi ulaşımı kolaylaştırmak için Başkentray'ı, Batıkent-Sincan Metrosu'nu, Kızılay-Çayyolu Metrosu'nu, Keçiören-Kızılay Metrosu'nu hizmete aldık. Nerede? Hani nerede büyükşehir? Onun yapması gerekirdi bunları. Neden yapmadı? Yapmaz. Yapamaz. Onların bu tür işlerle alakası yok. "Bay Bay Kemal" söyle de gitsin o biraz soğan-patates üretsin. Keçiören-Esenboğa-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Metro Hattı'nın projesini tamamladık. Yakında ihalesine çıkıyoruz. Esenboğa Havalimanı ile Kızılay'ı birbirine bağlayacak olan bu metro hattını 2026 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Sincan Metrosu ile Çayyolu Metrosu'nu birleştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

"KANDİL'DEKİLERİN BAYRAĞI VAR MI? ONLARIN PAÇAVRASI VAR"

Tarım ve ormanda 26 baraj, 2 içme suyu tesisi, 33 sulama tesisi, 11 arazi toplulaştırma, 76 taşkın koruma tesisi, 11 gölet, 1 atık su artıma tesisi, 2 hidroelektrik santral tesisi inşa ettiklerini hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Ben vaatten bahsetmiyorum. Yaptıklarımızdan bahsediyorum "Bay Bay Kemal." Ey benim milletim, bu anlattıklarımı siz de bilmeyenlere anlatın. Çiftçilerimize toplam 6 buçuk milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Ankara, son 21 yılda hayata geçirdiği yatırımlarla savunma sanayiinin de nesi oldu? Başkenti oldu. Geçtiğimiz yıl 4 buçuk milyar dolar ihracat rakamına ulaşan savunma sanayiimizin yaklaşık yarısının üretimini Ankara yapıyor. Enerjide, nüfusunun yüzde 98'inin doğal gaz imkanından faydalandığı Ankara'da bütün ilçelere doğal gaz arzını sağladık. Karadeniz gazının müjdesini milletimizle paylaşmak için konutlardaki bir ay boyunca tüm tüketimi, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma tüketimini ücretsiz yaptık. Çıkardık mı doğal gazı? Hala inanmıyorlar. O Bebecan çıkmış diyor ki: Nerede? Eline diline dursun. Allah göz vermiş görmüyor. Kulak vermiyor duymuyor. Niye? Kalp mühürlü. Bak, her şeyiyle bunu göstere göstere yaptık. Kültür ve sanatta Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'ni, Millet Kütüphanemizi hayata geçirdik. Ne kadar özetlersek özetleyelim, Ankara'ya yaptığımız hizmetler, anlatmakla bitmiyor. İnşallah, 14 Mayıs'ta Ankara ile birlikte Türkiye Yüzyılı'nın müjdesini tüm dünyaya ilan edecek, gençlerimize bırakacağımız bu en büyük mirasa gözümüz gibi sahip çıkacağız. Bunun için Ankara'ya çok önemli görev düşüyor. Ankara, 14 Mayıs'ta tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Ankara, 14 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun. Şimdi devam ediyoruz ve noktalıyoruz. Çünkü Kandil'dekiler bizim bu inancımıza inanmazlar. Nedir o? Kandil'dekilerin bayrağı var mı? Onların paçavrası var. Onların uzantıları da aynı noktada. Bunlara dersi nerede vereceğiz? Sandıkta vereceğiz. Bunların bayrağı yok, bunların ezanı yok. Bunlara dersi bizim orada vermemiz lazım. Öyleyse öyle bir haykıralım ki Kandil de duysun. Onların uzantıları da duysun. Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız. İri olacağız. Diri olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Fatih Şahin: AK Parti bu ucuz siyasete geçit vermeyecek
SP Genel Başkanı Arıkan: Kimse bizi şucu bucu olmakla suçlamasın
Fahrettin Altun: Dijital Dönüşümde Hakikat Mücadelesini Sürdüreceğiz
Suriyelilerin dönüşü için iki aşamalı plan
Bakan Kurum Konya'dan Seslendi: Azmimiz Dünyaya Örnek Oldu