İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın teröristlere yataklık yaptığını belirterek, "Bu kadar açık konuşuyorum. Ben bunlar Nazizmi hortlattı deyince, çıldırıyorlar. Niye çıldırıyorsun? Yaptığınız iş o da onun için söylüyorum. Sen kalkacaksın, binlerce PKK'lı teröristi orada besleyeceksin, barındıracaksın, ben sana 4 bin 500 dosya vereceğim. Sen bu dosyaları inceleyip kararı vermeyeceksin." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesinde gerçekleştirilen A Haber-ATV ortak yayınındaki Gençlerle Büyük Buluşma programında, üniversite öğrencilerinin anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de, AK Parti hükümetlerinden önce ortalama 16 ayda bir seçim olduğunu anımsatan Erdoğan, "Hatta bazen öyle sapıttılar ki 3 günde bir, 25 günde bir seçim oldu. Böyle bir ülkede, küresel sermaye yatırım yapar mı? Bizim geldiğimiz döneme kadar, ortalama yıllık küresel sermayeden Türkiye'ye giren neydi biliyor musunuz? 1 milyar dolar. Başbakanlığım döneminde bir ara bir yılda 23 milyar doları yakaladık. Şu anda bunu yeniden yakalamamız lazım. Eğer uluslararası sermaye Türkiye'ye ne kadar girerse, Türkiye'deki hareketlilik her alanda, yatırımda, üretimde, istihdamda, uluslararası rekabette o kadar artacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, şu anda güvenin tekrar başladığını ifade ederek, "Siz zannediyorsunuz ki Türkiye'de sadece bizler kamuoyu araştırması yaptırıyoruz. Uluslararası güçler de Türkiye ile ilgili bu halk oylamasına yönelik kamuoyu araştırması yaptırıyor. Baktılar ki gelişmeler 'evet' istikametinde, hemen açıklamalar gelmeye başladı. (Türkiye ile münasebetleri iyi tutalım. Yatırımlar noktasında Türkiye ile güzel münasebetler geliştirelim)" diye konuştu.
- "Türkiye'ye gelecek küresel sermaye daha da artacak"
Daha yeni 18 Mart'ta Çanakkale Köprüsü'nün temelini attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"(Battı, bitti) dedikleri dönemde, 11 milyar, eski rakamla 11 katrilyon lira bedelle köprü inşa ediliyor. Yüzde 50'si Kore sermayesi, yüzde 50'si Türk. Bu iki ayak arası 2023 metre. Dünyanın bir numaralı köprüsü olacak. Asya ve Avrupa'yı oradan da birbirine bağlıyoruz. Mesele, güven meselesi. 'Evet' inşalllah pazar akşamı çıkacak, ben buna inanıyorum. Bu 'evet'le birlikte Türkiye'ye gelecek küresel sermaye daha da artacak. Hiç bundan endişe duymuyorum. Çünkü biz halkımızı seviyoruz, halkımız da bizi seviyor."
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet Rabiasına değinen Erdoğan, "Biz bu dört esasa bağlı kaldığımız sürece, 80 milyon tek millet. Biz yaratılanı, yaratandan ötürü seveceğiz. Türkmüş, Kürtmüş, Lazmış, Çerkezmiş, Gürcüymüş, Abhazaymış, Alevi, Sünni bizi enterese etmez. İnsan olmak, bizim için yeterli bir sebeptir. Ve tek bayrak... Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Üç, tek vatan. 780 bin kilometrekareyle biz tek vatanız. Bu vatan üzerinde kimse operasyon yapamaz. Yaptığı anda bütün güçlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız karşısında. Ve tek devlet... Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devlet ülkemizde yok. Birileri o hevese kapıldılar. İşte FETÖ... Tokadı yedi mi? Yedi. Şimdi hala bazı hülyaları olabilir. Oldukça karşılarında inşallah bizleri ve milletimizi bulacaklar." diye konuştu.
- "Benim sırrımı, benden almak istiyorsun"
Bir öğrencinin, Hollanda'da yaşananlar sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin AB'ye karşı nasıl bir tavır takınacağı ve 16 Nisan'da verecekleri müjdenin bu konuyla ilgisi olup olmadığına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, "Benim sırrımı, benden almak istiyorsun. Sırrımı inşallah 16'sından sonrasına bırakalım. Yoksa anlamı kalmaz." dedi.
Erdoğan, Hollanda ve Almanya olaylarının basit olaylar olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Almanya, bizim orada yaşayan 3 milyon vatandaşımıza ve bize bana göre saygısızlık yapmıştır. Bu kadar münasebetlerimizin ileri derecede olduğu bu ülkenin, bize bu saygısızlıkları yapması, yenilir yutulur değil. Şu anda Almanya, teröristlere yataklık yapıyor. Bu kadar açık konuşuyorum. Ben bunlar Nazizmi hortlattı deyince, çıldırıyorlar. Niye çıldırıyorsun? Yaptığınız iş o da onun için söylüyorum. Sen kalkacaksın, binlerce PKK'lı teröristi orada besleyeceksin, barındıracaksın, ben sana 4 bin 500 dosya vereceğim. Sen bu dosyaları inceleyip kararı vermeyeceksin. Benden de geleceksin, bir ajans teröristi istiyorsun. O arada da nerede kalıyor biliyor musunuz? Tarabya'daki Cumhurbaşkanlığı köşkünün altında, Almanların rezidansı var. Denize nazır. Meğerse bu ajan teröristi orada saklıyorlar. Dedim bir defa gidip teslim olsun ve yargılansın. Önce buna 'evet' diyemediler. Sonra teslim oldu, yargılandı, tutuklandı. Tutukluluk süreci devam ediyor.
Çifte vatandaş Alman ve Türk. Bunu, bu denli savunuyor. Ben senin ülkende 4 bin 500 dosyayı veriyorum. Niçin bunları bir an önce yargılayıp da bize vermen gerekenleri vermiyorsun? Bunlar PKK'lı terörist. Niye vermiyorsun bunları? Bunları vermediğin sürece, Nazizmin uygulamasını yapıyorsunuz diyeceğim. Bunu onlara dedim. Yüzlerine dediğim için açık açık söylüyorum. Mesela Cumhurbaşkanı, iyi dosttuk ama baktım o da çirkin açıklamalar yapıyor. Sen bilirsin. Yaptığın sana kalır."
- "AB noktasında 14 yıl önce çok daha farklı bir kanaatteydim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'daki seçimlerde hazırlık yapanların hepsinin Türk ve Türkiye düşmanı olduğunu ifade ederek, "Ben inanıyorum ki Almanya'daki benim vatandaşlarım oylarını kullandılar. Bu seçimde Almanya sandıklarından da onlar gereken cevabı alacak. Hiç endişe etmiyorum, çünkü onlar bu sıkıntıları yaşadılar." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na uçuş izni verilmemesine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'da yaşadığı engellemeye değinen Erdoğan, "Uluslararası hukuk var. Bakanların dokunulmazlığı var. Sen bu Dışişleri Bakanı ile nasıl görüşeceksin, nasıl bir araya geleceksin?" diye konuştu.
Erdoğan, AB noktasında 14 yıl önce çok daha farklı bir kanaatte olduğunu aktararak, 14 gün içinde 15 ülke dolaştığını anlattı. Batı'nın şimdi o anlayışından çok uzaklaştığını, bunu dürüst ve samimi bulmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Hollanda, Avusturya, İsviçre... Parlamentonun önünde benim resmim, şakağıma silahı dayamış. Ne diyorlar? 'Erdoğan'ı öldürün.' Sen kimsin, neyi öldürüyorsun? Dur bakalım, önce haddini bileceksin. Biz bu yola, kefenimizi giyerek çıktık. Ölüm bizi nerede yakalar belli olmaz. Belki sizler bizden önce öleceksiniz. Dolayısıyla, bizim bu performansımızı, onların bu tehditleri düşüremez.
Kimler yürüyor orada? PKK'lılar. Yani 'hayır' kampanyası yürütenler DHKP/C'liler. Onların milletvekilleriyle beraber, onların polislerinin nezaretinde yürüyorlar. Herhangi bir şey yaptılar mı? Hayır. Onların yönetimleri bir şey yapmadı. Aynı şey Almanya'da oldu. Almanya'da Almanlar'ın polis aracında PKK'lı terörist, elinde bölücü başının paçavrası, onunla beraber gösteri yapıyorlar. Alman polisi koruma yapıyor. Avusturya havalimanına, benimle ilgili neler yazdılar. Varsa, yoksa Erdoğan. Yine Avusturya'da bir dergi çıkarmışlar. O dergide 12 sayfa bana ait bir yazı. Ben de memnunum. Niye derseniz? Propagandanın iyisi, kötüsü olmaz. Bizler de bundan dolayı mutluluk duyuyoruz. Biz yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, giysi tercihinde yeleği kullanmasının özel bir sebebi olup olmadığına ilişkin de "Yelekliydim ben bugün aslında. Sebebi falan yok. Baktım ki yakışıyor. O zaman dedim giyelim. Bu akşam buraya aslında çok daha resmi gelecektim ama dedim gençler spor gelir. Onun için hemen eve uğradım, spor olarak geleyim dedim." şeklinde konuştu.
(Sürecek)
AA