Eğitim camiasıyla iftarda buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin büyüyen sorunu sosyal medyanın yozlaştırmasına da değinerek, aile ve öğretmenlere büyük görevler düştüğünü söyledi. Erdoğan, "Sosyal medya mecralarının da yaygınlaşmasıyla birlikte evlatlarımızın yabancı kültürlerin daha çok etkisine girdiğini görüyoruz. Öğretmene karşı en küçük saygısızlığa dahi müsamaha göstermeyen bir milletin çocuklarının da aynı değerlerle büyümesi, yetişmesi, davranması gerekir. Son günlerde şahit olduğumuz kimi müessif hadiseler millet olarak bu konuda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor" açıklamasında bulundu.
Öğretmen ve eğitim yöneticileri ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devletimizin imkanları genişledikçe inşallah bundan öğretmenlerimiz hak ettikleri payı alacaklardır. Bunu sağlamaya devam edeceğiz. Eğitim öğretimin amacı sadece başarılı bir mühendis, doktor, girişimci, hukukçu, akademisyen, siyasetçi, bürokrat yetiştirmek değildir, eğitim öğretimin öncelikli hedefi tüm bunlarla birlikte evlatlarımızın iyi birer insan ve iyi birer vatandaş olarak da yetişmelerini sağlamaktır. Diğer türlü yapılan onca emeğin, onca yatırımın heba olması tehdidi ile karşılaşmamız muhtemeldir" dedi.
"Nesillerimizi günümüzün hastalıklı akımlarından koruyabiliriz"
Yazar ve fikir adamı Nurettin Topçu'nun "İnsanı ve eğitimi göz ardı eden hiçbir hareketin uzun süre yaşama şansı olamaz. İnsanlarda hizmet aşkı ve ideal olmayınca iktidar menfaat çatışmasına dönüşür, o da ortakların veya grupların parçalanıp dağılmasına sebep olur" tespitini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde sosyal medyaya yansıyan öğretmenlere karşı saygısız hareketlere değindi. Erdoğan, "Manevi boyutu eksik bir kalkınma nasıl felakete sürüklerse, manevi yönü ihmal edilmiş bir eğitim öğretim de toplumumuzu ifsad edecektir. Sosyal medya mecralarının da yaygınlaşmasıyla birlikte evlatlarımızın yabancı kültürlerin daha çok etkisine girdiğini görüyoruz. Öğretmene karşı en küçük saygısızlığa dahi müsamaha göstermeyen bir milletin çocuklarının da aynı değerlerle büyümesi, yetişmesi, davranması gerekir. Son günlerde şahit olduğumuz kimi müessif hadiseler millet olarak bu konuda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle aile ortamından başlayarak küçük yaştan itibaren çocuklarımıza milli ve manevi değerlerimizi aşılamanın mücadelesini vermeliyiz. Öğretmenlerimizin de anne-baba seviyesinde saygı gösterilmesini, el üstünde tutulmalarını sağlamalıyız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte öğretmenlerimize de önemli sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Ülke olarak ancak siz değerli öğretmenlerimizin desteği sayesinde yanlışlarımızı ilga, doğrularımızı ihya, yenilikleri de inşa edebiliriz. Millet olarak sizlerin emeği ve fedakarlığı ile nesillerimizi günümüzün sıkıntılı, hastalıklı akımlarından koruyabiliriz. Evlatlarını sizlere emanet eden milletimizin vebali öğretmenlerimizin boynundadır" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer program sonunda, Bursa Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından mikro mekanik atölyesinde üretilen ilk saati Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye etti. Bakan Özer, saatin 2071 yılına kadar garantisini Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'nin sağlayacağını söyledi. Erdoğan ise, "Bizim öğrencilerimiz neler yapıyorlar, Evelallah güveniyoruz yaparlar" açıklamasında bulundu.