Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda partililere hitap etti.
"Diktatörler bunu yapar"
Her şeyin ortada olduğunu belirten Erdoğan, "15 milletvekili. Bunları sen seçmedin? Bunları kim seçti, millet ve sen bunları ağlatarak, kendi evinden kabul edemeyeceği bir yere ihraç ediyorsun, gönderiyorsun. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ama diktatörler bunu yapar." değerlendirmesine bulundu.
Sadece 7 Haziran seçimlerinde kısa bir belirsizlik döneminin yaşandığını kaydeden Erdoğan, "Bunun faturasının ağırlığını da hep birlikte gördük. Henüz hükümeti kurmayı bile becerememiş olanların, ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik dinamiklerine nasıl sinsice saldırdıklarını hep beraber takip ettik. Yaklaşık 4 ay sonra milletimiz yeniden emaneti ehline teslim ederek, bu haramzadelere dersini vermiştir." diye konuştu.
"Erken seçimleri, yapacaklarımızı anlatma vesilesi görüyoruz"
Erdoğan, AK Parti'nin tarihinin hiçbir döneminde millete müracaat etmekten kaçınmadığını belirterek, üstelik partisinin diğerleri gibi seçimden seçime milleti hatırlayan bir parti de asla olmadığını vurguladı.
Sürekli milletin içinde olduklarını kaydeden Erdoğan, sadece son 5 ayda il kongreleri vesilesiyle kendisinin 49 ili, Başbakan Binali Yıldırım'ın da 29 ili ziyaret etmiş olmasının bu durumun müşahhas örneği olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, gittikleri her ilde birer miting ve kongre yaptıklarını hatırlatarak, "Bu bir şeyi gösteriyor, milletiyle iç içe, milletiyle farklı bir heyecanı paylaşan bir siyasi hareket ve dava. Bunun için ne şekilde bu noktaya gelinmiş olursa olsun, erken seçimleri milletimizle bir kez daha hasbihal etme, yaptıklarımızı hatırlatma, yapacaklarımızı anlatma vesilesi olarak görüyoruz." diye konuştu.
"Biz, AK Parti olarak buna göre kendi takvimimizi belirledik"
Erdoğan, 15 Temmuz'da sokaklarda, 7 Ağustos'ta Yenikapı sahilinde ortaya konulan, 16 Nisan halk oylamasında bir kez daha gücüne sahip olunan birlik ve beraberlik ruhunun, bunun en büyük ispatı olduğuna dikkati çekti.
Aynı anlayışı, 24 Haziran seçimlerinde tüm tereddüt ve kafa karışıklıklarından arınmış şekilde, yeniden sahada uygulamaya koyacaklarını bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece geçtiğimiz 7-8 günde yaşanan hadiseler dahi milletimize, kimlerin kendisi için çalıştığını, kimlerin sürekli kumpas, tezgah, oyun peşinde koştuğunu göstermiştir. Herhalde bunların isimlerini vesaire açıklamaya gerek yok. Her şey zaten meydanda, hiç gerek yok. Bunun en güzel cevabını, 24 Haziran'da benim vatandaşım, halkım, milletim kimi görürse bu meydanda onlara gerekli dersi sandıkta demokratik şekilde verecektir. Hikmetini kendilerinden başka kimsenin çözemediği dalaverelerle güya siyaset yapanların durumunu benim milletim ibretle izliyor. Bizim için önemli olan karşımızda kimlerin olduğu değildir. Bunu sakın gündeminizde bile tutmayın. Kim olursa olsun hiç önemli değil, asıl önemlisi bizim milletimize ne diyeceğimiz, milletimizle nasıl kucaklaşacağımızdır. Biz, AK Parti olarak buna göre kendi takvimimizi belirledik. Şu anda bütün birimlerimiz, yoğun bir çalışmayla yolumuza devam ediyoruz."
"Bu ülkede muhalefetin Sorosları çoktur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan gelişmelerin, 24 Haziran seçimlerinin de Türkiye'de bir süredir her hadisede kendisini gösteren mücadeleyle geçeceğine işaret ettiğini vurguladı.
Özellikle geride kalan 5 yılın bu bakımdan ibretli sahnelerle dolu olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de sosyal fay hatlarını derinleştirmek için uğraştılar. Başaramadılar. Türkiye'yi bölücü terör örgütünü kullanarak, çukurlara mahkum etmek istediler. Yine başaramadılar. Türkiye'yi FETÖ ihanet çetesiyle teslim almak istediler. Bunun için yüzlerce vatandaşımızın kanını dahi döktüler, her seferinde başarısızlığa uğradılar. Türkiye'yi güney sınırları boyunca bir terör koridoruyla kuşatmaya çalıştılar. Yaptığımız hamlelerle bu oyunu da kökünden kazıyarak bozduk. Türkiye'yi her fırsatta ekonomi üzerinden vurmak için uğraştılar. Milletimiz ve iş dünyamızla bir olup buna da fırsat vermedik.
Ellerinin, ayaklarının birbirine dolaşmasından anladığımız kadarıyla şimdi tüm umutlarını 24 Haziran'a bağladılar. Şunu unutmayın; muhalefetin bu ülkede Sorosları çoktur ve bunlar sadece içeriden değil, aynı zamanda dışarıdan destekli Soroslardır. Bunların kim olduğunu, hangi kaynaklardan beslendiğini de gayet iyi biliyoruz. Gün ola harman ola. Tüm güçlerini Türkiye'yi yönetmeye talip olmak üzere değil sadece ve sadece şahsıma ve AK Parti'ye olan husumetlerini ortaya dökmek için seferber etmiş durumdalar ama işte buradan ilan ediyorum, yine başaramayacaksınız. Allah'ın izniyle yine başaramayacaksınız. Hangi kumpasları kurarlarsa kursunlar, şunu bilmeleri lazım ki en büyük tezgah, Rabbimin onlar üzerindeki oyunudur."
"Gel aday ol, niye olmadın?"
Muhalefetin millete söyleyecek sözü olmadığını belirten Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bakıyorsunuz anamuhalefetin başındaki zat, kendilerine göre cumhurbaşkanı tanımı yapıyor. Ya sen bu tanıma en uyan insansın. Niye olmadın? Senden daha iyisi olur mu? Sen bu tanımın ta kendisisin. Yumuşaksın, ekonomiyi iyi biliyorsun. Gel aday ol, niye olmadın? Halen arayıştasın. Bulamadın mı bir tane? Bulamazsın çünkü senden daha iyisi yok. Sende her numara var, akşam başkasın, sabah başkasın. SSK'yi ne hale getirdiğini bilmeyen yok. Asabiyet, sinirlenmek buysa nurun ala nur sende var. Rahatlıkla grup toplantından bütün partililerini kovup dışarı atabiliyorsun. Çok yumuşaksın. Herhalde bir tane bulacaktır. Bunların ne projeleri ne vizyonları ne de renkleri var.
Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için yaptıkları mesainin yarısını, 'Bu kişi milletin karşısına çıktığında ne söyleyecek, cumhurbaşkanı olduğunda ne yapacak' sorularının cevaplarına hasretseler, belki daha çok mesafe katedecekler ama öyle bir derde, niyete, vizyona kesinlikle bunlar sahip değiller. Türkiye'ye hizmet etmek için değil sadece ve sadece bir kişinin önünü kesmek için siyaset yaparsanız, milletimiz de sizi işte o kadar ciddiye alır, o kadar destek verir."
"Sağolsun yine de kırmıyor bizi, geliyor arkamızdan"
AK Parti iktidarlarında Türkiye'yi, bölgesinde ve dünyada sözü dinlenen, itibarlı, kendi siyasetini üretme ve sahada uygulama imkanına sahip bir devlet haline getirdiklerini belirten Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cudi'ye, Gabar'a Tendürek'e Besler'e, Kandil'e gitme, orada ne işin var, Ankara'da otur." dediğini hatırlattı.
Anamuhalefet liderinin Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarında da "Ne işin var orada?" dediğini aktaran Erdoğan, "Peki o zaman Hatay'a niye gittiniz? Çünkü biz Hatay'a gittik. Şimdi yeni bir şey geldi aklıma, 'yürüyeceksin, Kemal yürüyecek arkandan.' Şimdi böyle bir durum var. Hamdolsun böyle bir durumun içindeyiz. Plan, proje her şey bizde. O da sağolsun yine de kırmıyor bizi, geliyor arkamızdan. Ama Reyhanlı'ya değil, daha beri, oraya geliyor. Oraya gelmesinde bile fayda var. Eksiği var spor, sanat o camia yanında değildi. Olur ya bir şeyler fark edilebilir." ifadelerini kullandı.
"Önümüzdeki dönemde daha çok 'özgürlük' diyoruz"
Yeni dönemde dünyayı herkes için daha yaşanabilir hale getirmenin mücadelesini vereceklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bütün bunlar için önümüzdeki dönemde 'daha çok demokrasi' diyoruz, 'daha çok özgürlük' diyoruz, 'daha geniş haklar' diyoruz. İşte bunun için önümüzdeki dönemde 'daha fazla refah' diyoruz, 'daha fazla zenginlik' diyoruz, 'daha büyük, ileri atılımlar' diyoruz. İşte bunun için önümüzdeki dönemde 'daha çok huzur, daha çok güven, daha çok yatırım' diyoruz. Türkiye'nin yeni döneminin; yürütmenin daha etkin, yasamanın bu noktada daha itibarlı, yargının daha bağımsız çalıştığı bir dönem olacağını da özellikle hatırlatmak isterim."
"Meclis'te birbirlerine milletvekili ikram ederek mi milli iradeyi yüceltecekler?"
Böylece gençler ve çocuklara 2053 ve 2071 vizyonlarını da hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi emanet etme imkanına kavuşacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, milletimize bunları taahhüt ediyoruz. Seçim bildirgemiz ve beyannamemizde çok daha fazlasını manifestomuzla birlikte milletimizle paylaşacağız. Peki diğerleri milletimize ne vadediyorlar? Ecdadımıza hakaret ederek mi milletimize hizmet edecekler? Terör örgütleriyle kol kola gezerek mi ülkemizi güçlendirecekler? Her türlü karanlık oyunun başrolüne talip olarak mı devletimizin önünü açacaklar? Meclis'te birbirlerine milletvekili ikram ederek mi milli iradeyi yüceltecekler? Türkiye'yi buldukları her fırsatta yabancılara şikayet ederek mi karşı karşıya bulunduğumuz iç ve dış tehditlerin üstesinden gelecekler?
Hep söylüyorum, bunlara kalsa İstanbul Boğazı'nda bir inci gibi dizili köprüleri yıkarlar. Bunlara yine Allah göstermesin kalsa Marmaray'ı, Avrasya'yı imha ederler. Bunlar böyle. Çünkü bunların dikili ağacı yok. Dikili olanı da ne yaparlar? Yıkarlar. Bunlara kalsa ekonomimizi IMF'ye yeniden teslim ederler, döviz rezervini tamamıyla yeniden sıfırlarlar, maharetleri bu olanı tüketmek. Biz, tekrar 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyerek, yolumuza devam edeceğiz. Milletimiz, bir kez daha bunlara gerekli olan dersi inşallah verecek. Ben milletime inanıyorum, milletime güveniyorum. 24 Haziran inşallah bizler için yeni bir milat olacaktır, hiç endişe etmeyin."
Toplantıya AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti MYK üyeleri, il başkanları, kadın ve gençlik kollarının il başkanları, il genel meclis ve il belediye başkanları katıldı.