Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 39 belediye uyarı: Hayvan barınaklarını ihmal etmeyiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Biz bu çarkı da inşallah bozacak ve milletimizi asli noktadaki hedeflerine...

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar. Faiz sebep enflasyon neticedir. Bu çarkı da inşallah bozacak milletimiz asli noktadaki hedeflerine ulaştıracağız" dedi.

"39 belediyemize sesleniyorum: Hayvan barınaklarını ihmal etmeyiniz"

Kadınlara yönelik şiddet, çevre hassasiyeti, hayvanların korunması, her kademedeki öğrencilerin, gençlerin meseleleri gibi konularda da ayrıca özel çalışmalar yürüttüklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teşkilat, genel merkeziyle, illeriyle partinin gövdesidir. Gaziantep'te Asiye yavrumuz pitbull köpekleriyle oynuyordu. O Asiye'miz köpeklerle oynarken paramparça hale getirildi. Aradık Ömer Bey'i. Allah razı olsun... Asiye'mizi ambulans uçakla Antalya'ya gönderdik ve şu anda tedavisi orada yapılıyor. Buradan 39 belediyemize sesleniyorum; hayvan barınaklarını ihmal etmeyiniz. Ve bu hayvan barınaklarıyla birlikte Osmanlı'nın yaptıklarını da unutmayınız. Ne yapıyordu? Ağaçlarda meyveler ve o meyvelerden hayvanların gelip nasiplenmesini temin ediyorlardı. Bunları yapmalıyız, bu bize yakışır" dedi.

"İstanbul'u sevmek demek 81 vilayetin tamamıyla Türkiye'yi sevmektir"

İstanbul'un sade bir semtini sevmenin bile bir ömre değer olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul adını göklere yazarsanız düşlerinizden mehtabının kaybolacağından korktuğunuz bir şehir. İstanbul zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilimiz, vatanımız olan bir şehir. İstanbul güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar bir şehirdir. İstanbul insana seversen olayım yarin dedirten bir şehirdir. Biz İstanbul'u işte böyle bir şevkle böyle bir aşkla seviyoruz. Esasen İstanbul'u sevmek demek 81 vilayetin tamamıyla Türkiye'yi sevmek demektir. İstanbul'u sevmek demek gözü ve gönlü burayla rabıtalı Balkanlarından Kuzey Afrika'sına kadar koskoca bir coğrafyayı sevmek demektir. İstanbul'u sevmek demek, her rengiyle her inancıyla her kültürüyle her meşrebiyle tüm insanlığı sevmek demektir. Bu kadar sevilen bir şehre hizmet etmek de o derece meşakkatli ama aynı zamanda o derece şerefli bir iştir" diye konuştu.

Erdoğan, İstanbul'a hizmet etmenin aynı zamanda şehrin manevi muhafızları olan Eyüp Sultan Hazretlerine, Yuşa Hazretlerine, Hüdayi Hazretlerine ve daha nice gönül sultanına hizmet etmek anlamına geldiğinin altını çizdi.

İstanbul'a hizmet etmenin Fatih Sultan Mehmet Han'dan başlayarak 3 kıta 7 iklimi aynı kutlu çınarın altında toplayan ecdada, 84 milyonun tamamının kalbine girmek, daha önemlisi gönül coğrafyasının her köşesine ulaşacak bir sevgi haresi oluşturmak demek olduğunu kaydeden, Erdoğan,"Bizi bu şehre hizmet etme şerefine nail eyleyen Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır" dedi.

"Gerektiğinde 7 düvele meydan okuma gücü veren bu aşktır"

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim gecemizi gündüzümüze katarak çalışmamızın gerisinde işte bu aşk vardır. Bize gerektiğinde 7 düvele meydan okuma gücü veren de işte bu aşktır. AK Parti saflarında samimiyetle gayretle fedakarlıkla mücadele eden her bir kardeşimizin de aynı hissiyatla davasına sarıldığına, partisinin başarısı için çalıştığına inanıyorum" dedi.

Dün Gaziantep'te de bunu gördüğünü söyleyen Erdoğan, hem kapalı salon teşkilat toplantısında hem miting alanında on binlerin olduğu meydanda bu aşkı, bu heyecanı, bu coşkuyu gördüklerini belirtti. Gaziantep'te fabrikaya gittiğinde işçilerle beraberken de bu heyecanı gördüklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Gençler elbette her dava gibi bizim davamızın da sembolleri vardır. Tekbirimizle ezanımızla bayrağımızla İstiklal Marşımızla camilerimizle minarelerimizle bu sembollere sıkı sıkıya sarılmamızın gerisinde davamıza olan inancımız, bağlılığımız, sadakatimiz bulunuyor. İşte bunu için İstanbul'un 1453 yılındaki fethi bizim için çok önemli bir dönüm noktasıdır. İşte bunun için fethin nişanesi olan Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması bizim için çok kıymetlidir. İşte bunun için İstanbul'a kazandırdığımız her yeni medeniyet sembolümüz bizim için çok değerlidir. Çamlıca Camisi bizim için çok ama çok değerlidir. Zira Anadolu Yakası'ndaki en büyük sembol. Avrupa Yakası'ndan baktığımız zaman gördüğümüz en büyük sembol. Aynı şekilde Mimar Sinan Camii yine böyle bir sembol. Şimdi geliyor Barbaros Hayrettin Paşa Camii Levent'te dikiliyor. Rabb'ime hamdolsun, bunlar bize nasip oluyor. Demek ki iş bilenin kılıç kuşananın."

"Verdiğimiz mücadele mankurtlaştırılmaya çalışılan gençlerimize gençlerimize 2053 vizyonumuzu emanet etme mücadelesidir"

Verdikleri mücadelenin "Ayasofya'yı minarelerinden kurtaracağız" diyenlere karşı, Ayasofya'nın nezdinde inanca sahip çıkma mücadelesi olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Verdiğimiz mücadele, hatırlayın Gezi olaylarında 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere karşı, bu CHP'nin artıklarına, atıklarına karşı bu toprakların ebedi vatanımız olduğunu gösterme mücadelemizdir. Verdiğimiz mücadele, milletimizi her alanda geri bırakarak temsilcisi olduğumuz medeniyeti ortadan kaldırmak isteyenlere karşı yeniden bir yükseliş, yeniden bir şahlanış iradesi mücadelesidir. Verdiğimiz mücadele, değerlerinden ve geçmişinden kopartılarak mankurtlaştırılmaya çalışılan gençlerimize 2053 vizyonumuzu emanet etme mücadelesidir. Gerektiğinde vaktinizi, gerektiğinde malınızı, gerektiğinde canınızı ortaya koymaya feda etmeye değecek bir davadır. Şu anda bu salonda 3 bini aşkın kardeşim var. Kardeşlerim, size olan sevdam sebebiyle unutmayın davası olmayanın sevdası olmaz, sevdası olmayanın öfkesi olmaz. Şayet bazen öfkeli gözüküyorsak tek sebebi sevdamızdır, tek sebebi davamızdır. Rabb'im her birimizi bu dava yolundan, bu sevda yolundan, bu aşk yolundan ayırmasın diyorum. Her dönemde bu kutlu davanın, vefakar, cefakar, azimli, cesaretli erleri olmuştur."

"Bu millet için ne yapsak, hangi hizmeti versek azdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin, hayatın her alanını, toplumun her kesimini kucaklamayı gerektiren bir uğraş olduğunu belirterek, "İhmal ettiğimiz, görmezden geldiğimiz, kulak vermediğimiz, gözümüzü kaçırdığımız her kesimin, her insanın vebalinin boynumuzda olduğunu unutmamalıyız. Başkaları şöyle davranıyor, böyle yapıyor olabilir, bizi ilgilendirmez. Biz İstanbul'a ve tüm Türkiye'de her bir insanımıza ulaşmakla, her bir insanımızın derdini dinlemekle, her bir insanımızın gönlünü kazanmakla mükellefiz. Zira AK Parti gönüllüler kadrosudur. Ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, şu anda karşımda gönüllüler hareketinin mensuplarını görüyorum. Tüm kademelerdeki teşkilat mensuplarımızın birinci ve asli görevleri budur. İlk günden beri ne diyoruz? AK Parti'yi kuran millettir diyoruz. AK Parti'ye yön gösteren millettir diyoruz. AK Parti'yi iktidara getiren millettir diyoruz. AK Parti'yi iktidarda tutacak olan da millettir diyoruz. Bizim bu millete sadece teşekkür, sadece şükran değil, 15 Temmuz'da olduğu gibi can borcumuz da var. Dolayısıyla bu millet için ne yapsak, bu ülkeye hangi hizmeti versek, hangi eseri kazandırsak insanlarımızın önüne hangi başarıyı sersek azdır. Bizler, çok gayret ettik, ediyoruz ve edeceğiz" diye konuştu.

"Bay Kemal, senin gücün bunlara yetmez. Bunlar da yalan.."

Erdoğan, eğitimde ve sağlıkta gerekli adımları attıklarını, şehir hastaneleri kurduklarını belirterek, 3 ayda Atatürk Havalimanı'nda ve Anadolu Yakası'nda Samandıra'da tomografisi, MR'ı ve ultrasonografisiyle 1006 odalı hastane yaptıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal, senin gücün bunlara yetmez. Bunlar da yalan... Affedersiniz hal binasını hastane olarak takdim edecek kadar, bunlar yalancı. Ve tabii sonra incelendi, bakıldı ki öyle bir hastane de yok. Bunların hayatı bu" dedi.

Arnavutköy'de tarihi bir kışlayı hastaneye çevirdiklerini, Başakşehir'de Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ni inşa ettiklerini de hatırlatan Erdoğan, her yerde bu millete yakışanı yaptıklarını ve yapmaya da devam ettiklerini söyledi.

"Güya hesap uzmanı bu zatın yaptığı hesap başlı başına felaket"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Şanlıurfa'da yaptığı açıklamaları eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"CHP Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'da belediye kendilerine vermeleri halinde halinde çiftçilere elektriği bedava kullandıracakları sözünü verdi. Elektriğin belediyelerin sorumluluğunda olmaması bir yana güya hesap uzmanı bu zatın yaptığı hesap başlı başına felaketti. Neymiş Şanlıurfa'da 2 milyon 300 bin dönüm taşlık arazi varmış, oraya güneş enerjisi kuracakmış, bu şekilde üretilen elektriği çiftçiye bedava verecekmiş. Siz daha millet ittifakı olarak cumhurbaşkanı adayınızı bilem belirlemediniz. Önce şunu açıklayın. Kendisine "bu işi Adana'da niye yapmıyorsunuz" diye sorulduğunda orada yeteri kadar taşlık arazi olmadığını söylüyor. İnsan bu hesabı neresinden düzelteceğine şaşırıyor. Çünkü her tarafı yalan, yanlış. Şimdi basit bir hesapla CHP genel başkanına söylediklerinin ne anama geldi anlatmaya çalışalım. Her bir megavat güneş enerjisi üretim için 15 dönüm arazi gerekiyor bay Kemal. Yani 2 milyon 300 bin dönüm arazide 153 bin megavat enerji üretilebilir. Peki Türkiye'nin üçte ikisi bizi dönemimizde olmak üzere 99 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca kurabildiği toplam kurulu enerji gücü ne kadar. Toplam kurulu enerji gücümüz şu an itibari ile 100 bin megavat. Yani bu zat Şanlıurfa'nın taşlı tarlalarında 99 yıllık birikimimizi bir bucak kat aşacak bir enerji gücü kullanmaktan söz ediyor. Ülkemizin hali hazırdaki 8 bin megavatlık güneş enerjisi alt yapısının 21 katını bir kalemde Şanlıurfa'da kuruyor. Peki böyle bir enerji gücü oluşturmak için ne kadarlık bir yatırım gerekiyor. Tam 125 milyar dolar gerekiyor. Adana'da böyle bir arazi yok demişti ya. Öyle de değilmiş. Adana topraklarını neredeyse yarısı tarıma uygun olmayan taşlık araziymiş. Aynı yatırım orada da yapmasında hiçbir mahsur yok. Tabii iş yalan. Bu yalanı söylemeye gelince dilin kemiği yok. At atabildiğin kadar ama yalanı rakamlarla söyleyince işte böyle hesap kitap devreye giriyor ve gerçekler yüzüne tokat gibi çarpıyor."

"Utanmadan "engelleniyoruz" yalanıyla beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar"

Yerel seçimler öncesinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Kimseyi işten çıkarmayacağız" sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Seçim meydanlarında verdiği bu sözlere daha sonra ne oldu. Tabii ki diğer tüm vaatleri gibi bu namus sözü de yalan oldu. Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten çıkartıp, yerine arlarında terör örgütü ile iltisaklı kişilerin de bulunduğu 45 bin kişiyi işe aldılar. Şimdi utanmadan bana mektup gönderiyor "böyle bir şey yok" diye. İBB "in önünde hanımları ile beraber o ağlayan insanların gözyaşlarını sen bize anlatma. İBB kahir ekseriyeti Cumhur İttifakı meclis üyelerinden oluşmaktadır. Bütün kayıtlar onlarda da mevcuttur. Senin bütün o yalanların orada tutuluyor bay kemal ve onun müridi. Yenikapı'ya sıra sıra dizdikleri araçların daha fazlasını, belediyeye doldurdular. Hani İBB'de personel fazlası vardı. Hani İBB'de israf vardı. "İstanbul için borçlanmak ihanettir" diyerek göreve geldiler. Belediyenin borcunu hiçbir iş yapmadan 23 milyar liradan planladıkları ile birlikte 61 milyar liraya çıkardılar. Anlaşılan o ki 2024 e kadar bu rakam 100 milyar lira sınırına dayanacak. Bunun adı İstanbul'a ihanettir. Bunun adı İstanbulluya ihanettir. Bunun adı Türkiye'ye ihanettir. Yaptıkları hiçbir iş yok. Bırakın yeni iş yapmayı devam eden işleri bile yürütemiyorlar. Geçmişte İstanbul'a yapılan her hizmete karşı çıkmış, engel olmak için kendilerini yırtmışlardı. Şimdi utanmadan "engelleniyoruz yalanı ile beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar. Arkadaşlarım işin aslının öyle olmadığı bilgi ve belge ile ortaya koyuyor. Şehri yönetemiyorlar ama maşallah iftira atmayı, yalan söylemeyi iyi başarıyorlar. Bunların hayatı yana iftira. Çiftçiye, esnafa, İstanbul halkına yalan söylüyorlar. İnşallah önümüzdeki seçimde millet bunların tüm yalanlarını yüzlerine vuracak" ifadelerini kullandı.

76 üniversiteden 207 üniversiteye çıktık

AK Parti'nin geçen 19 yılda ülkeye, şehirlere, vatandaşlara kazandırdığı eser ve hizmetleri, bölgeye ve dünyaya verdiği erdemli mesajları tek tek saymaya kalksa saatlerin değil günlerin yetmeyeceğini dile getiren Erdoğan, "76 üniversiteden 207 üniversiteye çıktık mı? Şu anda 81 vilayetimizin tamamında üniversitelerimiz var mı? Niye? İstedik ki Hakkari'deki bir yavrumuz ta Hakkari'den İstanbul'a gelmesin, onun ayağına biz üniversiteyi götürelim. Şırnak'taki Ankara'ya, İstanbul'a gelmesin, Şırnak'a üniversiteye götürelim. İşte bu erdemliler hareketinin en önemli başarısıdır, ispatıdır." şeklinde konuştu.

"Faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar"

"Faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faiz sebep, enflasyon neticedir. Bu çarkı bozacak, milleti asli noktadaki hedeflerine ulaştıracağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(İBB) Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten çıkarıp aralarında terör örgütüyle iltisaklıların da bulunduğu 45 bin kişiyi aldılar." diye konuştu.

"Karşımızdakiler her seçimde olduğundan çok daha büyük bir hırsla 2023'e hazırlanıyor"

Teşkilat üyelerine de uyarılarda bulunan Erdoğan, "İstanbul 2023 seçimlerinde de AK Parti'nin lokomotifliğini yapacaktır. Bunun için teşkilatlarımıza daha çok görev düşüyor. Unutmayınız ki karışımdakiler her seçimde olduğundan çok daha büyük bir hırsla, çok daha büyük bir kinle, çok daha büyük bir destekle 2023'e hazırlanıyor. Bizim de bu tabloya uygun şekilde hazırlığımızı yapmamız gerekiyor" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri

Bahçeli, Öcalan'a yaptığı Meclis çağrısını yineledi: Sözümün arkasındayım
Mansur Yavaş, Ebru Gündeş konserine inceleme başlattı
CHP 3'e Bölündü
Seçmenler neye göre oy veriyor? İşte ideolojik yönelimler
Sağlık Bakanlığı'ndan 'Asistan Kadro Sayısı Azaltıldı' İddialarına Yanıt