Türkiye'de vatandaşların merakla beklediği Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda çalışmalar devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bir son dakika açıklaması geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan ziyareti öncesinde, "EYT konusunda bu ay sonuna kadar bu işi neticelendireceğiz. Şu anda ilgili bakan arkadaşlarım çalışmaları sürdürüyorlar ve inşallah ay sonuna kadar da bunu karara bağlayacağız. 2023'e masamızdan bunu kaldırarak inşallah girmiş olacağız" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Birinci Zirvesi'ne katılmak üzere Türkmenistan'a hareket etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda Türkmenistan ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, "Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov ev sahipliğinde Avaza'da tertiplenecek Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi'ne katılmak üzere birazdan yola çıkacağız. Dışişleri Bakanlarımızın ön hazırlıkları tamamlamalarının ardından Devlet Başkanları olarak böylelikle yeni bir işbirliği formatını daha başlatıyoruz. Ortak tarih, dil ve kültür bağlarımızın olduğu Azerbaycan ve Türkmenistan'la işbirliğimiz her geçen gün güçleniyor. Dayanışmamızı daha da geliştirme potansiyeline sahip olduğumuz da aşikârdır. İlişkilerimizi güçlendirmeye yönelik çalışmalarımızda mevcut bölgesel ve küresel gelişmelerin sunduğu imkânları da göz önünde bulunduruyoruz. Avaza Zirvesi, bu gayretlerimizin en yeni ve somut örneğidir" dedi.
Enerji, ulaştırma ve ticari konuların zirvenin ana gündem maddelerini teşkil edeceğini ifade eden Erdoğan, "Bu vesileyle ayrıca, ilişkilerimizin ahdi zeminini kuvvetlendirmek üzere muhtelif anlaşma metinlerini de imzalayacağız. Böylelikle, enerji, ulaştırma, ticaret, ekonomi, gümrük, eğitim, bilim ve kültür alanlarından sorumlu kurumlarımız arasında etkin işbirliği mekanizmalarını desteklemiş olacağız. Avaza'daki görüşmelerimizde bölgesel ve küresel meseleler hakkında da fikir teatisinde bulunacağız. Maksadımız; sadece üç ülke halkı için değil, kardeş Türk devletleri ve bölgemiz için daha müreffeh ve güvenli bir gelecek inşa etmektir. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere, çok taraflı platformlardaki işbirliğimizin geliştirilmesi de hedeflerimiz arasındadır. Zirvede alınacak kararların bu gayretlerimizde bizlere yardımcı olacağına inanıyorum. 21'inci yüzyılın bir Türk asrı olması için çalışmaya, dayanışmamızı artırmaya, kardeşliğimizi her alanda perçinlemeye inşallah devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"KUMLUCA, FİNİKE VE DEMRE İLÇELERİMİZDE "GENEL HAYATA ETKİLİ AFET BÖLGESİ" KARARI ALINMIŞTIR"
"Diplomaside çevremizde bir güvenlik ve barış kuşağı oluşturmanın adımlarını atarken, ülkemiz sınırları içinde ise vatandaşlarımıza devletimizin gücünü ve "kerim vasfını" her fırsatta hissettiriyoruz." diyen Erdoğan, "Türkiye, özellikle afet yönetiminde ve afet sonrası yaraların sarılmasında dünyada örnek gösterilen bir ülke haline gelmiştir. Son Düzce depreminde nasıl vatandaşımıza "devlet nerede" sorusunu sordurmamışsak; Kumluca, Finike ve Demre ilçelerimizi etkileyen sel ve su baskınları sonrasında da tüm imkânlarımızı insanımız için seferber ettik. Bu kapsamda olayın ilk anından itibaren hem müdahale, hem de iyileştirme çalışmalarını başlattık. İçişleri, Tarım ve Orman ile Kültür ve Turizm Bakanlarımızın hemen bölgeye intikalini gerçekleştirdik. Bakanlarımız, bölgede yürütülen faaliyetlerin koordinasyonuyla bizzat ilgileniyor. Toplam 13 bin 200 dekar tarım arazisi ve seralarda zarar meydana gelmiştir. Ayrıca konut, işyeri ve araçlarla ilgili zarar tespit ve temizlik çalışmaları devam ediyor. AFAD koordinasyonunda ilgili kamu kurumları, STK'lar, gönüllülerimiz ile birlikte toplam bin 804 personel, 395 araç ve iş makinesi görev yapmaktadır" ifadelerini kullandı.
SGK VE VERGİ BORÇLARI ERTELENDİ
Afetin etkili olduğu Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi kararı alındığını açıklayan Erdoğan, "Ayrıca, SGK ve vergi borçları ertelenmiştir. İlk etapta AFAD'dan 20 milyon lira. Esnaflarımızın zararlarını gidermek için, Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Esnaf Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatif Birlikleri'nden 50 milyon lira, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden 30 milyon lira, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan 2,5 milyon lira olmak üzere, toplamda 100 milyon lirayı aşkın bir destek bölgeye gönderilmiştir. Bunların yanı sıra KOSGEB'den afetten zarar gören her bir esnafımız için 250 bin liraya kadar faizsiz acil destek kredisi imkânı sağlanmıştır" şeklinde konuştu.
Devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla afetzedelerin yanında olmayı sürdüreceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan bir kez daha Antalya'ya geçmiş olsun temennilerimi iletiyor, Rabbim ülkemizi her türlü afetten, musibetten muhafaza buyursun diyorum. Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesi'nin ülkelerimiz, bölgemize ve Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın düzenlenecek Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi'nde pek çok konu başlığı öne çıkıyor, ancak enerji meselesi özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı ile en öne çıkan başlıklardan biri. Türkmen gazının dünya pazarına sunulması ve taşınması noktasında Türkiye'nin alternatif rotalardan biri olması bekleniyor. Bu bağlamda yürütülen çalışmalarda hangi aşamaya gelindi?" sorusuna karşılık ise, bu konuyu Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov ile daha önce bir araya geldiklerinde görüştüklerini ve bu konuda Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov'un hassasiyetlerini gördüğünü söyledi.
ZİRVENİN ANA KONUSU DOĞALGAZ
Avaza Zirvesi'nin ağırlıklı olarak doğal gaz konusundaki adımı atmaya yönelik olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanım da şu anda bu zirvede bizimle beraber olacak. Orada bu görüşmeleri yapacağız. Tabii bir diğer tarafta da İlham Bey'in olması da bu süreç için önem arz ediyor. Bunları orada üçlü olarak konuşacağız, temennim odur ki Türkmen gazını ülkemize Hazar üzerinden getirelim" açıklamasında bulundu.
"TOPRAKLARIMIZA KARŞI YAPILAN SALDIRILARA SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, olabilecek bir kara harekâtına yönelik soruya ise şöyle cevap verdi;
"Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum bu işin adresi, bu işin tarihi verilmez. Fakat Soçi Mutabakatı'nda Sayın Putin ile vardığımız hedefler belli. Onu kendisine tekrar hatırlattım ve hedefimiz özellikle sınırdan güneye malum bizim 30 kilometrelik derinlikte bir hedefimiz var. Zira buralardan ülkemiz sürekli olarak maalesef teröristlerin âdeta tehdidi altında kalıyor. Son zamanlarda bu ciddi manada çoğaldı. Bunlara karşı bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Yani Pençe Kilit'te neyse attığımız adımlar, aynı şekilde Suriye'nin kuzeyinde zaman zaman topraklarımıza karşı yapılan saldırılara sessiz kalmamız da mümkün değil. Bunu da uyarıyoruz, hatırlatıyoruz ve dost Rusya ile birlikte buradaki atacağımız adımlarda birlikte, beraber karar ve belki de uygulamayı yapma noktasında kendisinden destekleri de istedik. Bu konuda, asla taviz veremeyiz çünkü terör tehdidi altında olan ülkemdir ve ülkemin terör tehdidi altında olması için de kimseden herhalde izin alacak da değiliz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin "Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili son günlerde bir tartışma var. Bir yaş şartı getirilecek mi? Emeklilikte yaşa takılanlar ikinci kez yaşa takılacak mı? Bu konuyla ilgili nihai alınan bir karar var mı? Kapsamı, çerçevesi ne olacak?" sorusunu, "Öncelikle tabii EYT konusunda bu ay sonuna kadar bu işi neticelendireceğiz. Şu anda ilgili bakan arkadaşlarım çalışmaları sürdürüyorlar ve inşallah ay sonuna kadar da bunu karara bağlayacağız ve 2023'e masamızdan bunu kaldırarak inşallah girmiş olacağız. Olay bu" sözleriyle cevapladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bugünkü görüşmesine yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüşmenin gündeminde anayasa değişiklik süreci oldu mu ve anayasa değişiklik sürecinde muhalefetle tekrar ikinci bir istişare süreci olacak mı?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Cumhur İttifakı olarak, Devlet Bey ile tabii etraflıca birçok konuyu görüştük. Şu bir gerçek, ikimizin oyu parlamentoda anayasa değişikliğine yeterli değil. Bu konularla ilgili olarak gerek başörtü meselesi gerek aile konusu, bu konularda anayasa değişikliği hususunda parlamentodaki diğer partilerin destek vermesi işimizi kolay kılacaktır. Onun için de grubumuz, bu çalışmaları Cumhur İttifakı ile beraber yürütüyor. Temennimiz odur ki parlamentodaki diğer partilerin vereceği destekle bu anayasa değişikliğini yapabilecek sayıya ulaşalım ve anayasa değişikliğini de bu şekilde yapalım."