Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye genelinde 42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz. Bunlardan 2 bin 832 sürekli işçi ile 9 bin 59 sözleşmeli sağlık personelinin atamasını deprem bölgesindeki illere yapacağız" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etlik Şehir Hastanesi personeli ile iftar programında bir araya geldi. Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Tüm sağlık çalışanlarımıza, ülkemize ve aziz milletimize sundukları hizmetler dolayısıyla teşekkür ediyorum. Son yıllarda milletimizin mücadele azmi ile ülkemizin direnme kapasitesini test eden pek çok sınamadan geçtik. Milyonlarca insanın hayatına mal olan korona virüs salgınından dünya ile birlikte biz de olumsuz etkilendik. Sağlık ordumuzun cansiperane gayretleri ev vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde salgın döneminde hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık" dedi.
Korona virüs süreside hastane kapısından geri çevrilen, ilaç bulamadığı için vefat eden, sağlık hizmetlerine ulaşamayan, istediği halde aşı imkanına erişemeyen insan olmadığını ifade eden Erdoğan, ekonomik bakımdan bizden çok daha zengin ülkelerde özellikle rastlanan vahim görüntülerin hiç birinin Türkiye'de yaşanmadığını hatırlattı. İnsanlığın son asırda karşılaştığı en büyük sağlık krizi denilen bu salgını organizasyon kabiliyeti ile yönetmeyi başardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin salgının sonrasında başlayan Rusya- Ukrayna savaşının sonuçlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığını kaydetti.
"DENGELİ VE UZLAŞTIRICI BİR POLİTİKA İZLEYEREK SAVAŞ KIVILCIMININ ÜLKEMİZE SIÇRAMASINA MÜSAADE ETMEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dengeli ve uzlaştırıcı bir politika izleyerek savaş kıvılcımının ülkemize sıçramasına müsaade etmedik. Attığımız ilave adımlarla sayısız insanın hayatını kurtardık. 3 ay gibi bir sürede İstanbul Murat Dilmener Hastanesi'ni ev Pakize Öz Hastanesi'ni Avrupa ve Asya yakalarında olmak üzere gerçekleştirdik. Burada her türlü donanım var. Ameliyathaneler var, bu şekilde halkımızın hizmetine sunduk. Hemen yanı başımızda akan kanın durması için çalışmalarımızı Rusya- Ukrayna arasında sürdürüyoruz. Tam önümüzü görmeye, kendimizi toparlama başlamışken bu sefer 6 Şubat sabahı tarihimizin en kara günlerinden birisini yaşadık" açıklamasını yaptı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin 14 milyon insanın yaşadığı 11 ilde ciddi yıkıma ve can kaybına yol açtığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda aramızda o can kayıplarını yaşayan kardeşlerimiz var, doktor arkadaşlarımız var, hemşirelerimiz var. Bütün bunlara rağmen onlar durmadan, usanmadan yine bu mücadeleyi devam ettirdiler, devam ettiriyorlar ve eşi ölmüş, çocukları ölmüş bu halde olmalarına rağmen onlar işte tababet yemininin gereğini yapmak suretiyle yola yine devam ediyorlar. Hayatını kaybeden 50 bin üzerindeki kardeşimiz içinde 505 sağlık personelimiz bulunuyor. Rabbimden hepsine rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. İftar soframızda asrın felaketine bizzat şahitlik etmiş, bu kardeşlerime Rabbimden sabırlar diliyorum. Yaşadığımız afetin yol açtığı yıkımın büyüklüğünü onlar da çok iyi biliyor. Depremzedelerimizle birlikte orada görevli kamu personelimiz de devletimizin gösterdiği olağanüstü çabanın farkındadır" dedi.
"SAĞLIK ORDUMUZ BU SÜREÇTE YİNE EN ÖN SAFTA YER ALDI"
Türkiye'nin asrın felaketiyle mücadelede son derece başarılı bir imtihan vermekte olduğuna vurgu yapan Erdoğan şunları kaydetti:
"Bunu sadece biz söylemiyoruz, ülkemize destek ziyareti yapan yabancı misafirlerimiz de bu gerçeği ikrar ediyor. Arama kurtarmadan yaralılarımızın tedavisine, barınmadan gıda ve yiyecek teminine kadar tüm mağdurlarımızın yanında olduk, olacağız. Sağlık ordumuz bu süreçte yine en ön safta yer aldı. Deprem anından itibaren 212 UMKE, 112 acil sağlık aracımız 14 hava ambulansımız, bin 426 ambulansımız yanında 16 bine yakın UMKE ve 112 acil sağlık personelimiz de insanlarımızın yanındaydı. Yıkıntıların altından çıkartılan yaralılarımızdan 2 bin 580'i hava yolu 49 bine yakınını karayoluyla 327'sini deniz yoluyla diğer şehirlerle sevk ettik. Halen 7 bin 731 depremzedemiz yatarak bin 8 kardeşimiz de yoğun bakımda tedavi görüyor. Kendilerine acil şifalar diliyorum. Şehir hastanelerimizin faydalarını deprem sürecinde bir kez daha gördük. Salgın günlerinde büyük bir ihtiyacı karşılayan şehir hastanelerimiz depremde yaralanan kardeşlerimizin tedavisinde de kritik rol oynadılar. Toplamda 30 bin 197 yataklı 21 şehir hastanemiz şu an vatandaşlarımıza en üst standartlarda sağlık hizmeti veriyor. Kimi çevrelerin mesnetsiz saldırılarına rağmen bu devasa sağlık yatırımlarını ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz."
Deprem illerimizde başvuran 7 buçuk milyon afetzede vatandaşa kesintisiz sağlık hizmeti sunduklarını aktaran Erdoğan, bölgedeki sağlık kadrosunu 32 bin 851 ilave personel görevlendirerek tahkim ettiklerini söyledi. Yaralılara hali hazırda 122 bin 316 sağlık personelinin depremzedelere hizmet verdiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki 124 kamu hastanesinin 13'ünün ağır hasarlı olduğunu bunlardan birinin de tamamen yıkıldığını belirtti.
"ÇARPITILMIŞ BİR FOTOĞRAF ÜZERİNDEN HASTANE İNŞASI ÇALIŞMALARIMIZA İFTİRA ATANLARI MİLLETİMİZİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUZ"
Sağlam hastanelerde hizmete devam ederken 22'si halen aktif olan 34 sahra hastanesi kurduklarını söyleyen Erdoğan, "Şimdi de inşallah Kocaeli'nde yeni bir şehir hastanemizi açıyoruz. Orası burası kadar büyük olmasa da Kocaeli gibi önemli bir yerde vatandaşlarımızın hizmetine girecek. Yeni hastane binalarının yapımına süratle başladık Çarpıtılmış bir fotoğraf üzerinden hastane inşası çalışmalarımıza iftira atanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Elbette millete hizmet etmek, eser kazandırmak, taş üstüne taş koymak bir nasip meseledir. Kimi insan iş yapar, kimisi de sadece laf ve dedikodu yapar. Deprem bölgesinde 22'si halen aktif olan 34 sahra hastanesi kurduk. Yeni hastane binalarımızın yapımına da süratle başladık. Bizim yalanlarla, bühtanlarla, aslı astarı olmayan iftiralarla boşa geçirecek vaktimiz yok. İstismar peşinde koşanlar bugüne kadar hep kaybetmiştir, inşallah yine kaybedeceklerdir. Biz nasıl salgında rekor sürelerde hastanelerimizi devreye aldıysak şimdi de söz verdiğimiz tüm projeleri zamanında bitirip hizmete açacağız" dedi.
"MİLLETİMİZİN İMDADINA KOŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZI ASLA İHMAL EDEMEYİZ"
"Salgında, depremde, afette, hastalıkta milletimizin imdadına koşan sağlık çalışanlarımızı asla ihmal edemeyiz" diyen Erdoğan, "Sizlerin görevlerinizi hakkıyla yapabilmeniz adına hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Son 20 yılda hastanelerimizin en modern cihazla yenilenmesinden, mali ve özlük haklarınızın iyileştirilmesine kadar pek çok adım attık. Sizlerin şartlarını iyileştirerek aynı zamanda vatandaşlarımızın da daha kaliteli sağlık hizmeti alabilmelerini temin ettik. Son düzenlemelerle sabit ek ödemeleri artık merkezi yönetim bütçesinden karşılıyoruz. Sağlık personelimize sabit ödeme ile birlikte taban ödeme tanımladık. Teşvik ek ödemesi de mahsuplaşma olmadan ayrıca ödenmeye başladı. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik düzenlemeleri hayata geçirdik. Ayrıca ek gösterge düzenlemesiyle farklı hizmet sınıflarında yer alan sağlık personeline 600 puanlık artış sağladık. Filen hastanelerde görev yapan son sınıf öğrencilerine asgari ücret seviyesinde ödeme yapıyoruz. Uzmanlık öğrencilerinin nöbet sayıları, nöbet ertesi izinleri ile ilgili çalışma şartlarını iyileştirdik. Sözleşmeli statüdeki personelimize kadro verdik. Gerektiğinde şartları zorlamak pahasına sağlık çalışanlarımızın taleplerini karşıladık, sıkıntılarına çözüm ürettik" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE GENELİNDE 42 BİN 500 SAĞLIK PERSONELİ ALIYORUZ"
Bir müjdeyi paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceki hafta bir müjdemizi yeni katılımlarla sağlık ordumuzu daha da güçlendiriyoruz. Türkiye genelinde 42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz. Bunlardan 2 bin 832 sürekli işçi ile 9 bin 59 sözleşmeli sağlık personelinin atamasını deprem bölgesindeki illere yapacağız. Felaketin yaralarının en kısa sürede sarılması için gereken her türlü çabayı sergileyeceğiz. Seçim sürecinin çalışmalarımızı sekteye uğratmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Depremzedelerimizin bizden çok büyük beklentileri olduğunu biliyoruz. Özellikle yıkıntıların hemen yanında yeşeren bu umutları boşa çıkarmayacağız. Aziz milletimizin hem kendi hem evlatlarının aydınlık geleceği için sandıkta en doğru kararı vereceğine inanıyorum" açıklamasını yaptı.