ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "Avrupa'da bazı ülkeler, çevreler, siyasiler, basın kuruluşları adeta Türkiye'de referandumdan 'evet' çıkmasın diye hummalı bir çalışmanın içine girmiş görünüyorlar. Bizim onlara mesajımız çok net, boşuna uğraşmayın bunun kararını siz değil, bu millet verecek." dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, medya mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kalın, Avrupa'daki bazı ülkelerin Türk bakanların ve siyasilerin vatandaşla buluşmasını önlemeye yönelik girişimlerine ilişkin, "Burada hakikaten çok düşündürücü, ibretamiz bir tabloyla karşı karşıyayız. Avrupa'da bazı ülkeler, çevreler, siyasiler, basın kuruluşları adeta Türkiye'de referandumdan 'evet' çıkmasın diye hummalı bir çalışmanın içine girmiş görünüyorlar. Bizim onlara mesajımız çok net, boşuna uğraşmayın bunun kararını siz değil, bu millet verecek. Bu tür engellemelerle, ne bizim Avrupa'daki 5 milyona yakın vatandaşımızla olan gönül bağımızı koparabilirsiniz ne de vatandaşlarımızın bu en temel demokratik hakkını ellerinden almak suretiyle, onları demokratik haklarını kullanmaktan mahrum edeceğinizi zannedebilirsiniz." ifadelerini kullandı.
Vatandaşların oyunu kullanarak en güzel cevabı vereceklerine işaret eden Kalın, Avrupa'nın genel gidişatıyla ilgili büyük endişe içinde olduklarını söyledi.
Kalın, amasız, fakatsız reddedilmesi, kınanması gereken ırkçı, sağcı, göçmen karşıtı, İslam karşıtı kesimlerin, ana akım Avrupa siyasetini derinden belirlemeye başladığına dikkati çekerek, bunun Avrupa'nın geleceği, temel değerleri açısından endişe verici bir tablo olduğunu vurguladı.
- "Türkiye karşıtı bütün enstrümanları devreye soktular"
Bazı Avrupalı siyasilerin "Türkiye'deki iç siyasi tartışmaları bizim ülkemize taşımayın." şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Kalın, şöyle konuştu:
"Türkiye karşıtı birçok örgüte, faaliyete kucak açan, destek veren, onları allayıp pullayan ülkelerin şimdi bir referandum münasebetiyle yaptığı 'Türkiye'deki siyasi tartışmaları bize taşımayın.' şeklinde açıklamaları oldukça düşündürücü. Bu olup biteni açık net bir şekilde ortaya koyuyor. Eğer 'Türkiye'deki tartışmaları ve siyasi farklılıkları bizim ülkemize taşımayın.' gibi bir iddianız, talebiniz varsa öncelikle siz kendi ülkelerinizde Türkiye karşıtı örgütlerin faaliyetlerini durdurursunuz. Avrupa ülkeleri, Avrupa Birliği eğer gerçekten terörle mücadele konusunda samimiyse kayıtsız şartsız bir şekilde Türkiye'nin yanında durur. Avrupa'daki PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin faaliyetlerine izin vermezler. Ama tablonun böyle olmadığını görüyoruz. Türkiye karşıtı bir enstrüman olarak kullanabilecek bütün unsurları devreye soktuklarını, bunları desteklediklerini, önlerini açtıklarını ve buna demokratik ifade özgürlüğü hakkı gibi başlıklar verdiklerini görüyoruz."
İbrahim Kalın, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında Avrupa'daki vatandaşların darbe karşıtı gösteriler yapmalarının engellendiğini anımsatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir toplantıya video konferansla katılmasının da aynı şekilde engellendiğini söyledi.
Aynı ülkede, PKK'nın sözde liderlerinin Kandil'den video konferans yoluyla toplantılara katıldığına işaret eden Kalın, "Bunları engellemeyen makamların, bu ülkenin seçilmiş bakanlarının, siyasilerinin en temel demokratik haklarını kullanmasını engellemeye çalışmaları oldukça düşündürücüdür." yorumunda bulundu.
- "Ezan yasağı, Ürdün'le yapılan anlaşmalara aykırı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz gün Ürdün Başbakanı ve Savunma Bakanı Hani El-Mulki'yi Külliye'de kabul ettiğini hatırlatan Kalın, görüşmede, Ürdün-Türkiye ilişkileri ile Arap dünyası ve Körfez'deki süreçlerin değerlendirildiğini dile getirdi. Kalın, görüşmede, Kudüs civarında saat 23.00'den sonra hoparlörle ezanın okunmasını yasaklamayı hedefleyen yasa tasarısının etraflıca ele alındığını aktardı.
İsrail parlamentosu Knesset'in yasa tasarısını onaylamasını "endişe verici bir gelişme" diye nitelendiren Kalın, bunun dini ibadet özgürlüğü ihlali olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, yüzlerce yıldır Kudüs'te okunan Ezan-ı Muhammedi'nin engellenmeye çalışılmasının dünya Müslümanlarını derinden üzeceğinin, buna Müslümanların tepkilerinin açık ve net olacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın normalleşme sürecinde, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ile görüşmesinde bu konuyu dile getirdiğini anlatan Kalın, şöyle devam etti:
"Umarız İsrailli siyasiler de bu konunun hassasiyetini kavrarlar. Bunun sadece Filistinlilerle ilgili bir mesele olmadığını bütün İslam alemini doğrudan ilgilendiren bir konu olduğunu kavrarlar. Bu konu, Ürdün'le yapılan vakıflar bağlamındaki anlaşmalara aykırıdır. Kudüs ve Harem-i Şerif civarındaki vakıfların yönetimi, yapılan anlaşma çerçevesinde Ürdün devletiyle birlikte yönetilmektedir. Dolayısıyla bu tür müdahaleler aynı zamanda o ülke ile yapılan anlaşmalara da aykırıdır. Umarız bu konuda sağduyulu adım atarlar ve sadece tahrik ve husumete yol açacak bu uygulamayı bir an önce gündemlerinden çıkartırlar."
- "Trajikomik bir tablo var"
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "Türkiye ile derin fikir ayrılıklarımız var. Nazi benzetmesi üzücü." şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Kalın, "Asıl üzücü olan Avrupa'nın bugün içinde bulunduğu tablodur. Bütün bu süreci tetikleyen bakanlarımızın ve siyasilerin Almanya'ya yapacağı ziyaretlerin engellenmesidir. Olayı başlatan budur. Buna ilişkin yapılan açıklamalara baktığınızda, gerekçe olarak ortaya konan sebeplere baktığınızda trajikomik bir tablonun olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Kalın, "Açıkça referandum konusunda 'hayır' kampanyası yürütenlere, buna PKK da diğer terör örgütleri de dahil, kapılarını açarken, göz yumarken, her türlü imkanı sağlarken aynı ülkenin, aynı kampanyanın öbür tarafını temsil eden siyasileri engellemeye çalışması, asıl üzücü olan budur." sözlerini kullandı.
Almanya'nın Türkiye için önemli bir ülke olduğuna dikkati çeken Kalın, "Sayın Merkel haklı, bazı konularda derin görüş ayrılıklarımız var mesela terörle mücadele konusunda." dedi.
"PKK terör örgütü mensuplarının Almanya'da ve Avrupa'nın diğer ülkelerinde bu kadar serbest cirit atabilmesine, faaliyet yapmasına, eleman devşirmesine karşı nasıl adım atmazsınız?" sorularının her seferinde cevapsız bırakıldığını anlatan Kalın, asıl üzücü olanın bu olduğunu vurguladı.
Almanya Anayasayı Koruma Komisyonu'nun hazırladığı raporlarda, bölücü terör örgütünün ülkede son 10 yılda nasıl örgütlendiğinin yer aldığına dikkati çeken Kalın, "Bunlar bizim iddiamız değil, kendi raporlarında ortaya koydukları tablo. Bu tabloya rağmen bir tedbir alınmaması, adım atılmaması, asıl üzücü olan budur. Asıl üzücü olan Almanya gibi Avrupa'nın son derece önemli bir ülkesinin hala Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bir direnç göstermesi ve süreci tıkamasıdır. Asıl üzücü olan bu kadar tarihi, kültürel, ekonomik ilişkiye rağmen Türkiye söz konusu olduğu zaman özellikle Almanya üzerinden gelen muazzam bir Türkiye, Erdoğan karşıtlığının sistematik bir şekilde üretilmesi ve dünyaya servis edilmesidir." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
AA