KHK'yle ihraç edilen Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, yazı tahtasının başına geçerek kar yağışı altında ders anlattı. (12 Şubat 2017)

   Yüksel Taşkın; , 28 Şubat'ta yaşanan mağduriyetleri hatırlatarak "İnsan sadece kendisine yapılan mağduriyetlere odaklanırsa, bu çok büyük bir insanlık ayıbıdır. Çünkü vicdan bölünmez bir bütündür. Başkası için endişelenmeyen, üzülmeyen insanın vicdanı olmaz. Sadece kendi mahallesinin mağduriyeti üzerinden konuşan insanların evrensellikle de vicdanla da alakaları olmaz" şeklinde konuştu.        

   Konumuza geçmeden önce bir tespitte bulunalım. Akparti iktidarında hiçbir şahsa kişisel, hissi davranılmamıştır. 2002 öncesi ile ilgili hiçbir şahsa sorgulama yapılmamıştır, intikam peşinde olunmamıştır. Hukukun karşısında suç işleyenlere hukuk müdahale etmiştir, sorgulamıştır. OHAL kapsamında KHK ile suç işleyene dokunulmuştur, müdahale edilmiştir.

    Ne acıdır ki, ülkemizde 2002 öncesinde, gülebilmek için başkasını ağlatanlar oldu. Başkaları ağlarken bir başkaları da ağlayanları seyretmişlerdi.     

    Ülkemizde, geçmişte yaşanan darbelerde, askeri muhtıralar da, ekonomik krizlerde iki taraf vardı. Birisi mağdur eden, zarar veren, haksızlık yapanlar tarafı. Diğeri mağdur edilen, zarar gören, haksızlığa maruz kalanların olduğu taraftır.      

    1960 darbesi, 1971 muhtırası, 1980 darbesi ve 28 Şubat darbesi ni yapanların yaptığı yanına kar kalmıştır. Tuzu kuru olan bir kesim ise darbe ve muhtıralardan yana olmuştur. Bu kesim toplumun  % 10’unu oluşturan mutlu azınlık.

   1960 darbesi, 1971 muhtırası, 1980 darbesi ve 28 Şubat darbesi’nin mağdur ettiği, zarar verdiği, darbe indirdiği kesim toplumun % 90’ıdır. Geçmişte hep mağdur edilmiş, suçlanmış, ezilmiştir. Darbenin tuzu kurularının seyrettiği kesimdir. 

   İşte, 1960, 1971, 1980, 28 Şubat’ı yapanların yanına kar kaldığı, mağdurların mağduriyetleriyle, baş başa ve yalnız kaldığı 2002 yılına kadar hiç dile getirilmemişti. Darbe yaptıran ve yapanlardan hiç hesap sorulmamıştı.

   15 Temmuz sonrası, eski darbeler sonrası yaşanmamış bir süreç yaşanıyor. Darbe yapanlar ve darbeden yana olanların alışık olmadığı bir süreç yaşanıyor. Darbe yapanların ve darbecilerden yana olanların yaptıklarının yanlarına kar kalmadığı, hesap sorulduğu  bir süreç yaşanıyor. İşte tüm gürültü ve patırtının nedeni budur.

   Türkiye artık 2002 öncesi Türkiye değil. Türkiye, devletine ve  halkına zarar verenlerin yaptığı yanlarına kar kaldığı eski Türkiye hiç değil. Türkiye artık, darbe yapanların ve darbecilerden yana olanların hesap verdiği  YENİ TÜRKİYE’ dir.