Davutoğlu FETÖ duruşmasını izledi

Eski Başbakanlardan Davutoğlu: - "Bu yürütülen diplomasi ve askeri harekat (Zeytin Dalı Harekatı) konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yürüttüğü haklı mücadelede bütün tarafların, bütün siyasilerin bir araya

Eski Başbakanlardan AK Parti Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Silivri'de devam eden FETÖ davalarına ilişkin, "Hiç kimse bu davaları karalayamaz, uluslararası basında veya diğer yerlerde bu davalarla ilgili yürütülen kampanyalara karşı da Türkiye hukuk devleti olmanın gereğini harfiyen ve kamilen yapmaktadır, bunu görmekten de büyük bir memnuniyet duydum" dedi.

Davutoğlu, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada devam eden FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsündeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı duruşmayı izledi.

Duruşma çıkışında açıklama yapan Davutoğlu, 15 Temmuz'da milletin tarih boyu gördüğü en büyük ihanetlerden birinin yaşandığını vurguladı.

Davutoğlu, 15 Temmuz gecesinin milletin şanlı direnişiyle yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirterek, "Böyle bir direnişle bütün varlıklarını bu milletin istiklali, istikbali için ortaya koyan şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. O meşhum gecede bütün varlığıyla Boğaziçi Köprüsü önünde hain çetelere, hain darbecilere karşı göğüslerini siper eden kardeşlerimizi de rahmetle anıyoruz. 251 şehidimizi ve o gece Boğaziçi Köprüsü'nde daha sonra Şehitler Köprüsü olarak anılan o unutulmaz mekanda şehit düşen 35 kardeşimizi de rahmetle anıyoruz. Bugün onların davasına katılarak, bu gecede yaşananların hiçbir zaman unutulmayacağını bir kez daha tarihe bir kayıt olarak düşürmek istiyoruz." diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ifade ederek, halkın milli iradesiyle seçilmiş hükümetine, cumhurbaşkanına, devlet yönetimine karşı harekete geçen kim olursa olsun büyük bir suç işlediğini ve bu suçun cezasının mutlaka verileceğini söyledi.

Sadece devlete, seçilmiş meşru hükümete, cumhurbaşkanına, devlet kurumlarına değil, tek tek vatandaşa karşı da büyük bir suç işlendiğini bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Çünkü orada birçok kardeşimiz hayatlarını kaybetti, gazilerimiz ciddi bir yaralama ile karşı karşıya kaldılar, hayatlarını ortaya koydular. Bunların hesabı mutlaka sorulacaktır. O gece orada başta Erol Olçok kardeşimiz ki Abdullah Tayyip oğluyla birlikte bizim de mesai arkadaşımızdı. Uzun yıllar beraber çalışmıştık. Onun şahsında bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz ve inşallah bu direniş gecesinden sonra bir daha böyle acı bir tecrübenin bu millet tarafından yaşanmayacağına inancımızı bir kez daha teyit ediyoruz. Onlara çok şey borçluyuz. Bu borcun bir gereği de onların katillerinin hak ettiği cezayı, müstehak oldukları cezayı bulmalarıdır. Türk adaleti mutlaka gereğini yapacak ve o geceyi kanlı bir gece haline dönüştüren, milletimizin bütün geleceğini karartmak isteyen bu hain çete, FETÖ örgütüne karşılık da gereken cezalar verilecektir. Bugün özellikle mahkemede gördüğüm düzen, duruşmadaki genel ahenk ve hukuk devleti kuralları içinde işleyiş dolayısıyla da Adalet Bakanlığımıza, burada görevi yürüten mahkeme heyetine, savcılarımıza bir kez daha teşekkürlerimi, takdirlerimi ifade etmek istiyorum. Hiç kimse bu davaları karalayamaz, uluslararası basında veya diğer yerlerde bu davalarla ilgili yürütülen kampanyalara karşı da Türkiye hukuk devleti olmanın gereğini harfiyen ve kamilen yapmaktadır, bunu görmekten de büyük bir memnuniyet duydum."

Davutoğlu, böyle tecrübelerin bir milleti olgunlaştırdığını anlatarak, milletleri tarih sahnesine çıkaran gücün sadece başarılar olmadığını, böyle zorlu günlerde omuz omuza vererek sağlanan önemli direnişler olduğunu kaydetti.

Milletin, 15 Temmuz gecesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik bir hukuk devleti olarak yaşayacağını gösterdiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde o gece sergilenen tutumla yeni bir dönem başladı. Bu yeni dönemin temel ilkeleri olmalı. Tabi siyasi görüş ayrılıkları olur. Demokrasi içinde farklı kanaatler beyan edilebilir. Siyasi partiler bunun için örgütlenir ama siyasi partiler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımızın ve bütün bir toplumun üzerinde ittifak edeceği ilkeler var. Bunlardan birisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğü içinde kıyamete kadar payidar olması, ikincisi milli irade ile işbaşına gelmiş meşru hükümete karşı kim harekete geçerse geçsin mutlaka cezalandırılacağı. Türkiye 27 Mayıs'tan bu yana birçok darbe teşebbüsü gördü ama bu son hain teşebbüs millet tarafından gördüğü direnç dolayısıyla inşallah darbelerin son halkası olacaktır. Üçüncüsü demokrasiye olan bağlılıktır. Demokrasiye olan bağlılığımız, demokratik hak ve özgürlüklere, insan haklarına olan bağlılığımız bizim 15 Temmuz gecesi bir kez daha ne kadar kıymetli olduğunu anladığımız değerlerdir. 15 Temmuz sonrasında Yenikapı Mitinginde Sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle gerçekleşen ve daha sonra süre giden süreçte de farklı görüşler ifade edilse farklı kanaatler sergilense dahi bu temel ilkeler etrafında devletimizin birliği, beraberliği, milletimizin refahı, demokrasinin yaşayabilmesi ve demokratik hak ve özgürlüklerin korunabilmesi noktasında bütün milletin omuz omuza vermesi lazım. Bu anlamda da bu davalara ayrıca da bütün siyesi partilerin, bütün sivil toplum kuruluşlarının sahip çıkması lazım."

 

Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Davutoğlu, 10 gündür devam eden Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit düşen askerlere rahmet diledi.

Türkiye'nin bölgesinde bir istikrar unsuru olduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, "Yanı başımızda, Suriye'de bir milletin, bir toplumun yaşayabileceği en büyük felaketlerden biri yaşanıyor. 7 yıldır, her türlü baskı ve zulüm yaşandı. Türkiye olarak Suriye krizi esnasında çok ilkeli bir tavır sergiledik. Önce Suriye rejimini halkıyla karşı karşıya gelmemesi için uzun süre ikna etmeye ve herhangi bir çatışma yaşanmaması yönünde tedbir almaya davet ettik. Bu olmadığı dönemde ve Suriye rejimi halkına karşı kimyasal silahlar da dahil olmak üzere büyük bir zulüm gerçekleştirdiği süreç içinde de Suriye halkına sahip çıktık. Türkiye ve Suriye halkları asırlardır bir arada yaşadılar, kıyamete kadar da bir arada yaşayacaklar." diye konuştu.

Eski Başbakanlardan Davutoğlu, Türkiye'nin bir insanlık destanı yazarak, bir komşu ülkenin halkına hiçbir etnik, mezhebi ayrım yapmadan nasıl sahip çıkabileceğini gösterdiğini söyledi.

Özellikle sınır boylarında terör örgütlerinin sınır güvenliğini tehdit eden bir varlık göstermeye başlayınca Türkiye'nin uluslararası hakkını koruyacak şekilde müdahalede bulunduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Fırat Kalkanı müdahalesi bir terör örgütü olan DEAŞ'a karşı yapılan bir müdahaleydi ve başarıyla tamamlandı, yürütülüyor hala. Bu anlamda da Türkiye'nin sınırında önemli bir güvenli bölge oluşmasını sağlamıştır. Şimdi de yine bir terör örgütü olan PKK'nın uzantısı mahiyetindeki YPG/PYD unsurlarına karşı son derece başarılı bir mücadele veriliyor. Bu uluslararası alanda da çok doğru yürütülen bir diplomatik çabalarla birleştirilen bir askeri mücadeledir, askeri bir müdahaledir. Türkiye bu konuda uluslararası hukuktan gelen hakkını kullanıyor. Özellikle de Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ülkedeki kargaşadan istifade eden DEAŞ'a karşı bir terör örgütü olarak bir başka terör örgütünü kullanma çabası ve bu konuda sergilediği çelişkili tutum karşısında da bütün bir millet olarak ortak bir yerde buluşmamız lazım. Hiçbir ülke ister Amerika Birleşik Devletleri gibi küresel bir güç olsun, ister Suriye rejimi gibi eli kanlı bir rejim olsun, isterse YPG, DEAŞ, PYD gibi terör örgütleri olsun Türkiye'nin sınırında Türk halkının geleceğini tehdit edecek bir faaliyeti gerçekleştiremezler. Gerçekleştirirlerse ne olur? İşte Afrin'de olan olur. Türkiye haklı olarak müdahale eder. Bu yürütülen diplomasi ve askeri harekat konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yürüttüğü haklı mücadelede bütün tarafların, bütün siyasilerin bir araya gelmesi lazım. 15 Temmuz olayında olduğu gibi Afrin konusunda da diğer alanlarda farklı siyasi görüşler olabilir ama bu iki konuda Türkiye'nin bekası ve demokratik hak ve özgürlüklerin yaşanmasını engelleyecek darbe teşebbüslerine karşı omuz omuza vermek durumundayız. Bugün bunu görmekten çok büyük mutluluk duyuyorum. Afrin harekatı konusunda da bir milli birlik havası var. Bunun korunması lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da bunun gösterilmesi lazım. Bütün siyasi partilerimizi, 'ama' demeden, 'fakat' demeden, herhangi bir rezerv koymadan Silahlı Kuvvetlerimizin ve Mehmetçiğimizin arkasında omuz omuza vermesi lazım."

- "Bu son derece doğaldır"

Ahmet Davutoğlu, bir soru üzerine, Türkiye'nin geçmişte de birçok kritik seçim geçirdiğini dile getirerek, "2019, yeni cumhurbaşkanlığı sisteminin hayata geçeceği ilk seçim olacak. Bir anlamda yeni bir dönem başlayacak. Türkiye'nin demokratik, hukuk devleti kuralları içinde ve yine milli birlik havası içinde bu süreci geçireceğine ve inşallah 2019'da istikrarın, demokratik hak ve özgürlüklerin teyit edildiği bir seçim yaşanacağına inanıyorum. Hayırlısı olsun inşallah." dedi.

Eski Başbakanlardan, AK Parti Milletvekili Davutoğlu, bir gazetecinin, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları görüşmeye ilişkin soruya şu karşılığı verd:

"Sayın Cumhurbaşkanımızla bir görüşme gerçekleştirdik. Bu son derece doğaldır. Hem iki dava arkadaşı olarak, yıllarca omuz omuza vermiş ve kader birliği yapmış iki dava arkadaşı olarak hem de değişik dönemlerde başbakan-dışişleri bakanı, cumhurbaşkanı-başbakan ilişkilerinde ortak devlet sorumlulukları üstlenmiş devlet adamları olarak böyle kritik süreçlerde konuşmamızdan, görüşmemizden, istişare etmemizden daha doğal bir şey olmaz. Sayın Cumhurbaşkanımızla da bu anlamda gündemdeki bütün konuları muhtevi, kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisine buradan bir kez daha bu imkanı tanıdığı için teşekkür ediyorum. Kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik."

Davutoğlu, daha sonra duruşma salonlarının yan tarafında Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul İl Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan konteyner yemekhanede gazi ve gazi yakınlarına yemek ikram etti. Davutoğlu, vatandaşlarla sohbet etti, öğle yemeği yedi.

Duruşmayı AK Parti Milletvekili Durmuş Ali Sarıkaya, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da izledi.

(Bitti)

AA

Yerel Gündem Haberleri

Ortaokul öğrencilerine akılcı ilaç kullanım eğitimi verildi
Beyşehir’de öğretmenler için fidanlar toprakla buluşturuldu
Kulu’da otomobil elektrikli bisiklet ile çarpıştı: 1 yaralı
Konya’da 5 aracın karıştığı zincirleme kazada 3 kişi yaralandı
Konya'da Ticari Araç ile Minibüs Çarpıştı: 5 Yaralı