Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra bayrağı taşımak kolay değil…
Mevcut AK Parti kadrosu içinde -hemşehricilik yapmadan söylüyorum- Başbakanlık koltuğuna oturmayı en çok hak eden ve bu görevi yerine getirecek donanıma, bilgi ve birikime sahip kişi Sayın Ahmet Davutoğlu’ydu.
Zaten Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bunu gördüğü ve bildiği için bayrağı Davutoğlu’na teslim etti. AK Parti’yi 2023’e taşıyacağını ve en önemlisi 2015 seçimlerinden zaferle çıkaracağına inandığı için zor görevi ona tevdi etti.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başbakan Davutoğlu’nun mizaçları farklı, doğal olarak…
Erdoğan, tam anlamıyla siyasetin altyapısından yetişmiş, 6 kez gidip 7 kez gelen “dün dündür bugün bugündür” diye işin içinden sıyrılan Süleyman Demirellerin olduğu, “eski Türkiye” siyasetinin tabiri caizse feleğinden geçmiş, Merhum Necmettin Erbakan’ın öğrencisi olmuş, asker ve statüko baskılarını görmüş, darbecilerin, cuntacıların “kelekkesenlik” yaptığı günlerde, siyaset tezgahında yoğrulmuş bir isim.
Cumhuriyet tarihine damgasını vuran Erdoğan tartışmasız “en büyük siyasetçilerinden ve en büyük liderlerinden” birisi. Eğer “lider olunmaz, lider doğulur” sözü doğruysa, ya da buna inanıyorsanız “Erdoğan lider doğmuş” bir isimdir. Yok bu söz doğru değil ya da buna inanmıyorsanız, “Nasıl lider olunur” un kitabını yazan bir isimdir Erdoğan...
Başbakan Davutoğlu ise üniversiteden gelmiş, akademisyen kimliğinin ağırlığını ve naifliğini taşıyan bir isim. Ancak onu yakından tanıyanlar ya da bir sohbetine katılanlar çok iyi bilir ki, Ahmet Hoca, “ilim deryası” bir kişidir. Tarihi, sosyolojiyi, uluslararası ilişkileri çok iyi bilen, önemli projelerde ismi olan, aktif dış politikanın mimarı, Türkiye’nin ve Konya’nın son dönemlerinde yetiştirdiği değerlerden birisidir. Türkiye’nin ve Konya’nın Ahmet Hocası, bilgin olduğu kadar aynı zaman da bilge bir kişidir.
***
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilk sınavını önümüzdeki yılki genel seçimlerde verecek. Bu seçimden alınacak sonuç, AK Parti’nin geleceğini doğrudan etkileyecek. Hani, “ANAP olur” diyenlerin tezini boşa çıkartacak seçim bu. Tabi ki Sayın Ahmet Davutoğlu ve ekibinin en büyük güç kaynağı açıkçası “icraat” olacaktır. “Çözüm Süreci”nin sekteye uğramaması, sürecin devam ettirilmesi Davutoğlu hükümetinin seçimlerden zaferle çıkmasının başka bir şartı.
***
AK Parti;
İcraat yapmaya devam ettiği sürece,
Birilerinin Millet deyince hesaba katmadığı, asıl Milleti oluşturan cefakar, vefakar, gariban Anadolu insanının, Ahmet emminin, Hatice ninenin, Hasan amcanın ve “Şehir züppeleriyle” “oy”u bir olan “dağdaki çobanın” yanında durmaya, sessiz milyonların sesi olmaya devam ettiği müddetçe, var olmaya, zaferler kazanmaya devam edecektir.
***
AK Parti, 2015 ve sonrasına yeni kadrolarla girecek. Bunun bir nedeni, 3. dönem nedeniyle artık Meclis’te göremeyeceğimiz aralarında birçok önemli isminde bulunduğu vekillerin yeniden milletvekili olamayacak olması. İkinci nedeni ise AK Parti kadrolarında büyük değişim beklentisi. Bence de bu kaçınılmazdır. Bu, hem yenilenme adına hem de Ahmet Davutoğlu’nun kendi kadrolarını oluşturması adına önemlidir.
***
Bu süreçte AK Parti’de kırgınlıklar, küskünlükler olur mu?
Çok fazla olmasa da burun kıvıranlar, darılanlar illaki olacaktır.
Siyasette bunlar hep olmuştur.
İşte gerçek dava adamlığı ve AK Partililik bu noktada kendini gösterecektir.
Bu düşüncede olan veya olacaklar varsa;
Şimdiden söyleyelim;
Davutoğlu’na yanlış Erdoğan’a yanlıştır!
Davutoğlu’na yanlış Millete yanlıştır!