İnsanlık var olduğundan itibaren tarih yapraklarında huzuru bozanların statüsü olarak yer alır İHANET. Rabbinin emrine karşı itaatsizlikle başlayan şeytani bir kimlik, semboldür İHANET.
Habil’in kardeşi Kabil’e ihaneti, Nemrut’un Hz. İbrahim’e, hanımının Lut (as), kardeşlerinin Hz. Yusuf’a Firavun’un Hz Musa’ya, Yahuda’nın Hz İsa’ya Ebu Cehil’in Efendimiz (s.a.v)’e ihaneti çağlar öncesinden. Tarih sayfalarında gördüğümüz Abdullah İbni Sebe’lerin soyu hep var olmuş ve olmaya devam edecektir. Büyük Selçukluda Melikşah’a karşı Hasan Sabbah’ın haşhaşileri, Selçukluda Alaeddin Keykubat’a Sadettin köpeklerin ihaneti. Osmanlıda batıda eğitilmiş jönlerin ihaneti. Cumhuriyetle milletin iradesine kasteden vesayetçi, mandacı kafalar, azınlık cuntacı kırk haremi ihanetleri ilk aklımıza gelenler.
Asırlarca İslam’ın sancaktarlığını elinden düşürmeyen, mührünü vuran bir millet. İçeride çeteleşmiş ABD ve AB’den ihale almış çapulcuların çürümüş zihinlerin ses verdiği bir güruh. Bunaklar korosu oluşturmuş, zavallılar. Gündüz korkunuzdan olsa gerek. Elinize tutuşturulan paçavra metni ancak millet uykuda iken dillendirirsiniz. Çapınız kadar gücünüz. Oturun oturduğunuz yerde!.. Bu millet uyurken bile canını Allah’a emanet eder. Sabah ise şükür ile uyanır Rabbine. Eğer bir ihanet içinde saldırı varsa, imanını ve vatanını korumak için canını pahasına koşar ihanetin üzerine ezer geçer! 15 Temmuz’da Çanakkale ruhunu yaşadı ve hainlere gereken had bildirildi. Ne çabuk unuttunuz içerideki ihanete indirilen tokadın şiddetini. Her kimseniz ,grupsanız ,çete iseniz Sakın ha!.. Sakın denemeyin!.. Türk milleti artık kodlarına tekraren döndü, ecdadının üç kıta onlarca ülkenin hakikat medeniyet emanetini alma yönünde güç ekseninde yerini aldığı çağı yaşıyor.
Artık vesayetçilerin sivil çetelerin, odaların, şer odaklı çapulcuların dönemi kapanmıştır. Bu millete musallat olmayın. Virüs ve parazit olup bulaşmaya kalkmayın, vazgeçin. Halk artık ihanet haşerelerine karşı aşı geliştirmiştir..
Bir olmak diri olmak hep beraber Türkiye olabilmek aşısı dermanını bulmuştur. Dış haydutlara ve içeriden şer cephesi piyonlarına parolası net ‘Topunuz gelin’.
Siz sahil villalarının bir eli balda, bir eli yağda cunta sevdalısı vesayetçi apoletlileri. Yıllarca bu ülkeden beslendiniz rızıklandınız. Nerede ülkenize sadakat ve vefalılar duygunuz sevdanız? Neden yıllarca bu milletin göz bebeği ordunun adını kendi emellerinize alet etme cür'etinde bulunursunuz? Bu millet kahramanlık ve zafer günlerinde her daim peygamber ordusuna asker selamı çakar. Dünyaya mesaj verir, Mehmetçiği baş tacı eder. Yediden yetmişe her vatan evladının yüreğinde ve hayatında sevdası ecdadının tarihsel gücüdür. Tüm emperyalist devlet ve iç çetelere bu aşkla geçit vermez. Dış mihrakların emrinde ve kendi çıkarı uğruna hadsizlik edenlere müsaade etmez. Bir karış vatan toprağı için canını verir. Bayrağını semadan indirmeye kalkan elleri kırma kudretindedir. Denemeye kalkıp acaba ne görürüz derseniz, dönüp tarihimizin sayfalarını okuyun.
15 Temmuz’da 1 dolarla uçuşa geçen sineklerin akıbetini düşünün. Geride kovuklarda, inlerde yaşayan sinek kalıntılarına bakın. Hala sağa sola uçmaya çalışıp ecnebi Bizans’ın karasularındaki adacıklarda mekân ararlar kendilerine.
Onlara kol kanat açan batılı efendiler ise, tuzak kafesi ile bekliyorlar sinekleri. İleride piyon olarak kullanmak için…
Ulusal baronların ellerine tutuşturulan paçavra metni okuma görevini alan sadece rütbeli emekliler mi? Bu ülkede!..
Elbette hayır!...
Kovboy Biden ve AB’nin oluşturduğu beslediği, koruyup, kolladığı;
Siyaset, STK, medya, ekonomi baronlarının teşekkülü içerideki işbirlikçi ortakların hakikat götürmez bir realitedir.
Siyaset ayağının başını çeken malum önceki başkanına kurulan uçkur kumpası ile koltuğa oturtulan zatı muhterem bay genel başkan.
Paçavra metne tepkisi beklendi. Acaba bu kez sert bir kınama gelir mi?
Millet iradesini şartsız, ön koşulsuz sahiplenir mi ki dedik. Ama nafile her zamanki gibi.
Yerli ve milli her iyi şeye karşı olma geleneği ve alışkanlığına devam sayın genel müdürden.
Gerçek şu ki buradan anatomi, sosyoloji, psikoloji alanında akademik ilmi çalışmacılar için hazine kıymetinde bir done. Sayın genel başkanın konuşma ve davranış mimiklerinin istatistiği ve analizi yapılmalı. Tez çalışması ulusal makalelerde yayınlanmalı. Dünya siyasi tarihinde böyle bir genel başkan koltuğuna oturtulmuş mu? Bir örneği, emsali var mı? Siyasi partilerin gelecekte ki lider arayışında büyük bir katkı sunmuş, çığır açmış olurlar. Başkan seçerlerken risk yüzdesi sıfıra yakın hata yapma imkânı sunmuş olurlar.
Bu genel başkana ne yedirip içiriyorlar da böyle bir şaşkınlık içinde. Her konuşmasında hezeyan komedi, yalan, iftira sözcük katliamı edebiyat faciası cümleler. Akli melekeleri ötesinde ki gafları hayretle ve ibretle dinlenen konuşma. Ancak alkolik insanda rastlanabilen bir ruh hali ile sesleniş.
Öğretmen demem, asker demem, hakim demem, çiftçi demem en son bilim kurulu üyelerine bilim adamı demem… Hiç sıkılmadan bol keseden sağa - sola çapsız bir üfürme.
Peki, onu anlarız koltuğa oturma şartında ki görevinin ifası bir huysuzluk. Peki ne oluyor da etrafında onu saatlerce dinleyip beyinleri yanan partinin seçilmiş koca koca adamlarının alkışlamasına ne demeli? Ha derelerse ki yok bizim bir birimizden farkımız biz darbeci vesayetçi çapulcularla ruh ikizi aynı kulvarda koşanlarız. Diyecek çok fazla bir şey kalmıyor. Biz aklıselim bir millet olarak o zaman;
Allah’ım bu milleti akıllı, faziletli, erdemli ve güzel insanların elinde insanlığa ve ümmete hayırlı kimselerle yol yürümelerine yardım et. Amin
Selâm ve dua ile…