Önceki yazımızda, insanımızın içerisinde yaşadığı değerlerin kıymetini tam olarak bilemediğinden dem vurarak değerlerimizin kıymetini bilelim, değerlerimizi değerlendirelim demiştik. Ne hikmetse biz de pek çok değerin kıymeti sağlığında layıkıyla anlaşılmaz. Bu değer bir kişi de olabilir, bir kurum da. Şairin dediği gibi "Hayatında bir katım tuz bulunmaz aşına/ Öldürürüz sonra da mermerden taş dikeriz başına.." İyi de kardeşim bir şeyin değerini anlamak için ille de elimizden çıkmasını, aramızdan ayrılmasını mı bekleyeceğiz? Neden o değere, aramızda ve elimizde iken sahip çıkmayız?İşte bugün de aynı bağlamda bir başka değerimize dikkatlerinizi çekmek istiyoruz. Bir dergiden bahsedeceğiz bugün. Batıdaki asırlık dergilerden bahseden Cemil Meriç, dergi hür tefekkürün kalesidir, diyor. Yine o, dergi ile ilgili şunları söyler: Kitap ve gazete.. Biri zamanın dışındadır, öteki ânın kendisi.. Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz.. Kitap çok defa insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi ise bir zekalar topluluğunun.. Kapanan her dergi, kaybedilen bir savaş, hezimet veya intihar.. (Bu Ülke, 110-101)Yazımızda bahsedeceğimiz bu değer bir dergi. Yıllardır Konya'da yayınlanan bir Konya ve belki de bir Dünya dergisi: Ribat. 80 ihtilalinden sonra İslamî basında ilk çıkan dergilerimizden biridir Ribat. İlk sayısı Kasım 1982 de çıkmış ve bugün de çıkmaya devam ediyor. Neredeyse çeyrek asırdır yayın hayatına devam eden, aylık bir dergi. Okumayacaksan beni alma, diyerek ve şehidlerimizin azîz ruhuna ithaf edilerek çıkan ve reklamı sevmeyen ama buna rağmen bir zamanlar elli binlerin üzerinde tirajı olan bir dergi. Geçenlerde bir dostumuz Ribat dergisi hala çıkıyor mu, diye sorunca bu satırları yazmak geldi içimizden. Evet dergi hala çıkıyor, biraz yerel kalmış gibi gözükse de yine evrensel mesajlara ağırlık vererek çıkmakta. Bir ilmihal dergisi olarak, kadın erkek, çoluk çocuk ailenin tüm bireylerine hitap ederek, her seviyedeki insanımızın anlayarak okuyabileceği ve istifade edebileceği özellik ve güzelliklerde bir dergi, bir mektep, bir ikramdır Ribat. Onun mütevazı sayfalarında tefsir sofrası var, hadis sofrası var, fıkıh sofrası var, aile ve çocuk sofraları var, gündem ve yorum sofraları var, sağlık sofrası var.. Önceleri imamlarımız hutbelerini ondan hazırlayıp okurdu, yine ondan ev sohbetleri yapılırdı. Bugün bunlar ne kadar yapılıyor bilmiyoruz. Ama günün dağdağası ve televizyon, bilgisayar, internet, maç ve benzeri araçların etkileşim alanının esareti altında neredeyse İslam'ın ilk emri "Oku"mayı unutan insanımızın eskisi kadar Ribat'a yakın ve sıcak ilgi göstermediğini tahmin ediyoruz.On bin nüfuslu bir ilçemizde çıkan bir aylık derginin on bin tirajlı olduğunu sürurla öğrendik. Milyonluk şehir Konya'nın bir dergisinin tirajı herhalde şanına yaraşır olmalı diye içimizden geçirdik.O halde bir kez daha tekrar ediyoruz: Değerlerimizin değerini bilip onlara sahip çıkalım. Onları evimize işyerimize taşıyalım, eşimizi dostumuzu onlarla tanıştıralım.Ribat Dergisi için bu söylediklerimiz ve düşündüklerimiz, çiçeği burnunda tazecik Memleket Gazetesi için de geçerli. Elbette kul yapımı hiçbir şey hatasız ve eksiksiz olmaz, Mükemmellik Yüce Yaratıcıya özgüdür. Önemli olan, dost olarak hataları görüp düzeltmek, eksikleri tamamlamak için gayret sarf etmektir. Ve son cümle: Ey kavmim! Ve ey Konyalı hemşehrilerim! Kendinize ve değerlerinize sahip çıkınız!