Konya'da düzenlenen "Değişen dünyada dönüşen çalışan olmak" konulu çalıştay, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın açıklamalarıyla renklenirken, sendikal mücadelenin toplumun çeşitli alanlarına sağladığı katkılar ele alındı. Atalay, işverenin malını korumak gerektiğini vurgulayarak, kazanç durumuna göre adil bir pay talebinde bulundu.
Atalay, konuşmasında geçmişte yaşanan bir anısını paylaşarak, işverenin tezgahını kendi malı gibi görmek gerektiğini belirtti. "Rahmetli Şevket Yılmaz Türk-İş Sendikasının Genel Başkanının bir sözü vardı bana 20 sene önce. O tezgahı sen bırakacaksın, oğlun alacak, oğlun bırakacak, torunun olacak. İşveren tezgahları benim tezgahım, benim işim. Gece tezgahı silip çıkıyor, sabah bismillah diye tezgaha geliyoruz" diyen Atalay, işverenin kazanıyorsa bu kazancı işçilere adil bir şekilde dağıtması gerektiğini ifade etti.
Çalıştayda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin de demokrasinin işçi hakları açısından kritik bir rol oynadığını vurgulayarak, "İşçiyi ancak demokrasinin olmadığı yerde örgütsüz halde tutarsınız. Demokrasinin olmadığı yerde işçiyi ezersiniz" dedi.
Bilgin, Türkiye'de işçilerin örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtirken, ülkenin emekçilerinin mutlu olmadığı bir ortamda üretimin de sorunlu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin demokrasi içinde emekçilerin adil bir pay alarak kalkınabileceğine inandığını belirten Bilgin, ülkenin geleceğini demokrasi içinde güvenle taşıyacaklarını söyledi.
Sonuç olarak, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin'in açıklamaları, çalıştay katılımcıları tarafından dikkatle dinlendi. Atalay'ın vurguladığı gibi, işverenin kazancının adil bir şekilde paylaşılması, demokrasinin işçi hakları açısından önemine dikkat çekildi.