BİR OLAY ETRAFINDA, DEĞİŞEN EĞİTİM ANLAYIŞIMIZ ÜZERİNE
Bilindiği üzere her geçen gün ilerleyen bilim ve teknoloji karşılıklı olarak felsefe ve sosyolojiyi de etkilemekte münavebeli olarak bu bilimler birbirlerini takip etmektedir. Bilim ve teknoloji ile birlikte değişen ve gelişen felsefe ile birlikte eğitimde yeni kuramlar ortaya çıkmakta ya da var olan kuramlar değişmekte ve gelişmektedir. Buna bağlı olarak da genel manada eğitim anlayışında birey ve insani değerler önem kazanmaktadır. Şimdi gelişen bu eğitim boyutlarına göre bir dostumun teşehhüdünde bir örnek olaydan faydalanarak bu gelişmelere göre mezkur olayın analizini yapmaya çalışacağım.
Ortaöğretim döneminde şahit olduğu bir olayı şöyle anlatıyor dostum tam bir eğitimci üslubuyla:
“Çevrenin müsait olması itibariyle model alma yollu edindiğimiz sigara içme alışkanlığı maalesef yanlış disiplin anlayışı yoluyla bastırılmaya çalışılmış; bu da Kolhberg’in ahlaki gelişim anlayışına göre bizi “itaate karşı ceza eğilimi” basamağında sabit kılmış ya da bir üst basamakta olanları tedenniye maruz bırakmıştı. Bu gelişmelerin en somut örneği bizim başımıza gelen cinsi idi. Bir ara okulun onur(?) kurulunun gayretli ve fedakar çalışmaları ile sınıfın yüzde sekseni jurnallenmiş –sigara içenlerin yaklaşık oranı buydu.- hepimiz bir sabah kendimizi baş müdür yardımcısının odasında içtima vaziyetinde bulmuştuk. Baş müdür yardımcımız bizleri sigara içmememiz konusunda uyarmış ve üzerimizi aratmıştı. Cebinden paket çıkan sadece ben ve bir arkadaşımdık. İkimizin sigara markası da aynı idi ki o sigaranın kokusuna ancak mecbur kalıp parasını yetiremeyen bir öğrenci dayanabilir. Olaydan yarım saat geçmemişti ki sınıf başkanı olmam münasebetiyle tekrar baş müdür yardımcımızın odasına çağrıldığımda kendisini odada sigarayı söndürürken buldum. Söndürdüğü sigarayı kokusundan tanıdım. Bu bizim sigaraydı çünkü biliyordum ki baş müdür yardımcımız filitresi sarı sigara içmezdi, onun sigarası farklıydı…”1
OLAYIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Olay her ne kadar fiziki anlamda bir sınıf ortamında tezahür etmese de boyutları itibariyle sınıf yönetimi içinde değerlendirmek mümkündür. Şimdi olayı sınıf yönetimi boyutları ile analiz etmeye çalışalım.
Öğretmen-öğrenci ilişkisi: Bu yönü itibariyle mezkur olayda öğretmen öğrenci ilişkisi tamamen otoriteye dayalı bir ilişkidir. Öğretmen her zaman hakim durumda ve her zaman haklı konumumda iken öğrenci devamlı suçlu konumdadır. İstenmeyen bir davranış olan sigara içme temayülü sebepleri değerlendirilmeden cezalandırma yoluna gidilmesi ve uyarılma yoluna gidilmesi bu durumu bariz bir biçimde ortaya koymaktadır.
Öğretmen Kişiliği: Yukarıda da bahsedildiği gibi, demokratik ve hümanist kişiliğe ve anlayışa sahip olmayan öğretmen sadece yargısız infaz yaparak karşısındaki kişiyi bırakın koşulsuz kabullenmeyi koşullu olarak bile kabullenmekten yoksun bir anlayışa sahiptir.
Öğretim Yöntemlerini Kullanma Becerisi: Meselenin sınıf yönetiminin bu boyutu ile alakası yok gibi gözükse de, istenmeyen durumun nedenlerinin saptanması ve bu nedenlerinden yola çıkarak bireysel ihtiyaçlara göre önlem alma adına rehberlik servisiyle birlikte bilimsel yollu çalışma yapılması ve buna göre taktik ve strateji geliştirilmesi açısından bakıldığında yukarıda bahsi geçen hiçbir yola başvurulmaması da meseleye subjektif açıdan bakıldığında kabul edilebilir bir durum gibi gözükmemekle beraber bireysel eğitime de tamamen zıt bir tutumdur.