Kanal A Yayın Koordinatörü Fahrettin Damga'nın konuğu olan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Ahmet İyimaya, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İşte İyimaya'nın açıklamalarından öne çıkanlar;
"CHP'nin iktidar olmaması genetik bir olay"
"Bir defa 1950'deki olayı doğru teşhis etmek lazım. Ben bu tarihi Milli iradenin tecellisi olarak okumuyorum. Bunun yanında millete uygulanan diktatörlükle ve faşizmle bütün özgürlüklerini yasaklayan bir parti rejiminin milli bir hükümle artık seçimi kazanma yolunun kapatılması olarak görüyorum.
Burada demokrasiye açılan kapının yanında yıllarca demokrasiye ön vermeyen, özgürlükleri yok eden tek parti diktatörlüğünün millet tarafından mahkum edilmesi olarak bakıyorum. O dönemden sonra tek başına iktidar olamadı. Koalisyon falan. Yani bu çok önemli genetik bir olay. Bu antropolojik bir olay. Siyaset biliminde de pek tahlil edilmiş bir olay değil. CHP'nin geldiği geleneğin genlerinde millet mahkum ettiği bu makus talihi yenebilir mi?"
Türkiye, stratejisini Cumhuriyet Gazetesi'nden öğrenecek değil
"Şahsen Cumhuriyet Gazetesi'nin manşetini okumadım. Ama MİT TIR'ları olayı tamamen seçim süreçlerinde sonuç sağlamaya yönelik gerçekle bağdaşmayan senaryonun şekillenmesi biçiminde ortadadır. Bir defa Türkiye büyük devlettir. Suriye'deki bir sorunla, Irak'taki bir sorunla, Mısır'daki bir sorunla, Kırım'daki bir sorunla nasıl uğraşacağını hangi stratejiyi geliştireceğini Cumhuriyet Gazetesi'nden öğrenecek değil. Cumhuriyet Gazetesi'nde bu gibi devletin haklı ve rasyonel bilgilerini elde etme kapasitesinin doğruluk temelinde gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. O mesele kapanmıştır. Türkiye Suriye savaşına girmeden, Suriye'ye dünyanın hiç bir devletinin vermediği göç desteğini sağlamıştır."
"Bugün 5 Milyar doların üzerinde Türkiye'nin Suriyeli mültecilere desteği var. Bu büyük desteği görmeden büyük sözünü bir TIR'a hapsetmek yanlış. İftiranızın bir parmak yere basması lazım. Türkiye terörden en fazla zarar gören ülke. Bir defa isnat ve iftiralarla bu sorundan gerçek üretmek mümkün değildir. Türkiye karşı karşıya bulunduğu Suriye sorunuyla, terör sorunuyla ve terör yapılarıyla destek içinde olması mümkün değildir. Türkiye 30-40 yıldır terörle mücadele ediyor. Bu mücadeleyi bir gazetenin 10 santimetre karelik bir köşesi ile inkar etmek, örtmek mümkün değildir."
"Demirtaş 7-8 gün ortalıkta görünmedi. Televizyona çıktığı ilk akşam çipi çipil terliyordu"
"Şimdi şöyle söyleyeyim. Bir defa seçim süreçlerini doğru analiz etmek için yarışan partileri doğru analiz etmek lazım. Bugün HDP, siz partisiniz. 6-7-8 Ekim olaylarında Eş Genel Başkan olarak Selahattin Demirtaş, "Sokağa çıkın taşı taş üzerinde bırakmayın" dedi ve 53 kişi şehit oldu. PKK karşıtı eğilimi olan arkadaşlarımız vahşice katledildi. Bakın orada bir olay var. Biz Sayın Demirtaş ile aynı parlamentoda çalıştık. Birlikte çalıştık."
"Orada bir olay var. Demirtaş 7-8 gün ortalıkta görünmedi. Televizyona çıktığı ilk akşam çipi çipil terliyordu. Ter damlayarak açıklama yaptı. Bu insan vicdanının derininden beyine ve ruha sıçrayan emirler, eğer biraz müspet duygularla donanmış iseniz tere dönüşür. Bu çok çok önemli.
Gelişmiş ülkelerde herhangi bir demokratik partinin böyle bir girişimde bulunması anında yasaklanır. Bakın partiler hukukunda odak tanımında kendisine ait olduğu kesin olan ve uygulanan ve yaşama hakkını yok eden bir emrin mimarı ise ve o kişide partinin genel başkanı ise seçimlere devam edemez. Gelişmiş ülkelerde böyledir."
kanalahaber.com