Demirtaş ve PKK kimin projesi?

Yücel Kemendi

Güney Doğuda hendekler kazılırken, Sur'da Cizre'de sokaklara barikatlar kurulurken, malum partinin sesi soluğu çıkmıyordu,

Çünkü Eş başkan ABD'deydi.
Döndü ve ilk açıklamayı yaptı.
Direniş kazanacaktır”.
Neyin direnişi?  

Kimin, kime karşı direnişi?
Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de 250 bin Kürt evlerini terk etmiş. İşyerleri kapanmış, esnaf iflas etmiş.

6 ay önce barış çiçeklerinin açtığı bölge şimdi Lübnan ve Suriye’ye benzemiş, neyin direnişi kazanacak?
Malum partinin malum eş genel başkanı 6-8 Ekim'de de halka sokaklara dökülmeleri yönünde çağrı yapmıştı.
Sonuç, 53 kişi vahşi yöntemlerle katledilmişti.

Allah aşkına neyin direnişi kazanacak.
Ankara'dakiler, bütün şehri de yaksalar, hepimizi de öldürseler bu hendekler kapanmayacak” demeyi biliyor.

Kandilden malum şahıs da ”Hendekler PKK'nın yeni mevzileri” diyor.

Sorarım size; Kandil'de PKK'yı yöneten Malum şahıs ile, Ankara'da HDP'yi yöneten malum şahıs arasında fark var mı?

Buradan Ankara’dakilere sormak isterim, Siz Kürtsünüz, bunu her ortamda gururla söylüyorsunuz, peki bulduğu birkaç parça eşyayla, yalınayak yollara düşen insanlar Kürt değil mi?

Bir kez de hendekler kapatılsın, barikatlar kaldırılsın diye çağrı yapsanız kıyamet mi kopar.

Malum parti Türkiyelileşme adına aldığın yüzde 11 oyun sorumluluğunu taşısa. Hendek siyasetiyle alanını daraltmasa, demokratik siyaset zeminini ortadan kaldırmasa, ikide bir diline doladığı çözüm sürecini değersizleştirmese kıyamet mi kopar.

Bu aşamadan sonra malum partinin malum eş başkanı Siyaset mi yapacak, terör kışkırtıcılığı mı? Karar vermeli.
Çünkü siyaseti yapan HDP Eş Genel Başkanı mı?, yoksa Kandil'mi? bunu anlamakta güçlük çekiyorum.
Ankara’da  patlama oldu. Malum genel başkan çıktı, ”Katil devlet” dedi. Diyarbakır'da Dört Ayaklı Minare'nin önünde Tahir Elçi öldürüldü.”Tahir Elçi'yi öldüren silah polis kurşunundan çıktı” diye konuştu.
Sonra Kandil,”Silahlanın, tüneller kazın” çağrısını yaptığı 20 Temmuz tarihinden bu yana, malum genel başkan, hendek siyasetine karşı bir duruş sergilemedi. Tam aksine. Türkiyelileşmeyi bir kenara koyup, hendek siyasetinin sözcülüğüne soyundu.
Şimdi hep beraber 26 Aralık'ta çok önemli kararlar alınacağını açıklayan çakma genel başkan acaba ne açıklayacak

Ölenler 500'ü aştı, şehirlerimizde savaş manzaraları yaşanıyor. Çare silah değil, siyaset mi diyecek? Yoksa. “Özyönetim ve özerklik mi diyecek

Çünkü malum parti, “Demokratik özerklik” kararını açıkladığı gün, 13 askerimiz Silvan'da şehit edilmişti.
Sonuç ne oldu?

Kan aktı.
2012 yılını da “özel yıl” ilan ettiler sonuç hezimete uğradılar

Şimdi de aynı olacak.
Sur'da, Cizre'de, Silopi'de operasyon başlatılmadan önce silah bırakın inlerinizi terk edin denilince “Sonuna kadar savaşacağız” dediler. Çünkü şehir savaşlarının düğmesine basan Kandil bir ihale almıştı.
ABD ile Rusya, Irak ve Suriye'yi şekillendirirken, PKK'ya Türkiye'yi içeri ile meşgul etme ve oyalama görevi verilmişti. Amaçları, Türkiye'yi, Suriye ve Irak'tan uzak tutmaktı.

Bunu sadece Rusya ya da İran yapıyor diye düşünürsek yanılırız. ABD'nin tavrı da bu noktada hiç güven vermiyor.
Antalya'da biz Suriye haritasından Cerablus'u gösterince Putin, ”Amerikalılar orayı Kürtlere vermeyi planlıyor” demişti.
Peki, burada Malum partiye düşen görev ne?
Öcalan ne demişti?  “Ben bu toprakların ürünüyüm ama Demirtaş uluslararası proje!
Şimdi soruyorum Demirtaş ve PKK kimin projesi?
Evet önce ABD şimdi de Rusya’ya gidiyor,
ABD dönüşünde kükreyen, Rusya dönüşünde duble kükreyecek…

 

Çarşambanın sözü; Sanal bir kalabalığın içindesin ama yalnız. Farkında bile değilsin yalnızlığın. Telefonunun şarj süresi kadar hayattasın aslında ama görmüyorsun.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.