Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Demokrasi nöbetinin 28. gününde “Demokrasi nöbetlerine artık ara veriyoruz. Gönül dünyamızda bu demokrasi nöbetlerini bırakmayacağız. Sizler tarih yazdınız. Hepinize çok teşekkür ediyorum. “sözleri, 27 gündür meydanlarda nöbet tutan vatandaşları hüzünlendirdi.
Demokrasi bayramı havasında geçen nöbetlerin bitmesi karşısında vatandaşlar sosyal medya hesaplarından duygu dolu mesajlar yayınladı.
Kısaca bir tahlil yapacak olursak darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz gecesinde başlayan Türk halkının sivil direniş hareketi Türkiye’nin 81 ili ve birçok ilçesinde aralıksız devam etti.
28 sekiz günün içinde 7 Ağustosta İstanbul’da yapılan büyük buluşma ile dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bir sivil direniş ile dosta güven, düşmana korku veren bir millet olduğumuzu cümle âleme gösterdik.
Bu 28 günlük süreç direniş hareketi; birçok güzel örneği birçok kahramanlığı içinde barından Türk milletine has bir başarının bir tarih yazmanın hikâyesidir.
Milyonlarca insanın buluştuğu demokrasi nöbetlerinde 15 Temmuz kahramanlıkları sonrası hiç bir adli olayın olmaması hiç kimsenin malına canına zarar vermeden Türkiye genelinde milyonlarca insanın her gece eylem yapmasını dünya tarihi görmemiştir. Türkiye’nin 81 ilinde ve şehirlerinde, hemen hiç bir güvenlik tedbiri olmadığı halde, geceler boyu, tek bir olumsuzluk ve karışıklığa fırsat vermeden, dünyaya kendi hakikatlerini haykırmışlardır.
Meydanlardaki hâkim söz, “ Ya Allah bismillah Allah’u Ekber ve Lailahe illallah..’ idi.
Bu sloganlar göstermiştir ki halkımız zalimlere ,Nemrutlara, Firavunlara şeytanın uşağı Cıa -Mosad başeğmiyeceği bir kez daha göstermiştir.
*
Evet, onyıllardır halkçı hareketlere , müslüman camianın kanaat önderleri arasında genelde soğuk bakılırken, bugün, halk gücünün, beşer planındaki en büyük gücümüz ve bunun da ilahî bir nasib olduğunu idrak ettik.
Müslüman halkımız, 15 Temmuz’dan beri, -arkasından kimse gelmese bile, doğru olduğuna inandığı yoldan geri dönmeyeceğine inandığı ve arkasından gidebileceği - liderini bulmuş ve dünyayı hayrete düşürecek derecede, bir askerî gücü ve isyanı ‘Allah’u Ekber’ sadâlarıyla etkisiz hale getirmiştir.