Deniz Baykal’dan dönüş mesajı

Fatih Çekirge: Deniz Baykal'dan bir “dönüş mesajı” aldım..

Eski CHP lideri Deniz Baykal'ın kaset skandalının ardından istifa etmesi üzerine gözler kurultaya ve Kemal Kılıçdaroğluna çevrildi. Ancak hala Kılıçdaroğlu ya da başka bir ismin adaylığını açıklamaması Baykal'ın dönüş iddialarını güçlendiriyor.

Bugün de Hürriyet Gazetesi yazarı Fatih Çekirgeş köşesinde, Deniz Baykal'dan aldığı dönüş mesajını yazdı.. Baykal'ın, Kılıçdaroğlu'nu açık ara önde gösteren anketlerinden rahatsızlığını dile getiren Çekirge, bunun tam bir dönüş mesajı olduğunu dile getirdi..

İşte Çekirge'nin 'Dönüş mesajını nasıl aldım' başlıklı o yazısı:

Nasıl mı? Önceki gün bir gazeteci dostum aradı... Diyor ki: “Deniz Bey senden şikayetçi. O anketler (Kılıçdaroğlu’nun açık ara önde çıktığı 500 bin kişilik anket) ve yazılarla ne yapmak istiyor diyor. Rahatsız. Şikayetçi...” Aslında meslektaşımın aktardığı bu sözler benim için yeterli... Çünkü bu şikayet tam bir dönüş mesajıdır...
Zaten gazeteci dostum da yaptığı konuşmadan sonra “Baykal dönecek” diye yazdı...

Bu da gösteriyor ki;
- Eğer çok ters bir durum olmazsa, salı günü yapılacak il başkanları toplantısından sonra Baykal yeniden aday...
Ya da;
- Kısa süreli bir emanetçi seçilir. Sonra olağanüstü kurultayla Baykal yeniden genel başkan olur...
Şonuçta:
- Deniz Baykal bu genel seçimlere mutlaka partinin başında girer...

Gandi neden aday olamıyor?
Kızıyorsunuz ama Kılıçdaroğlu da bu nedenle adaylığını koyamıyor. Önder Sav’la yaptığı görüşmede de netlik oluşmayınca salı günü yapılacak il başkanları toplantısı belirleyici oluyor. O il başkanları da “Deniz Baykal”da birleşince geri dönüş tamamlanıyor. Bu yüzden Gandi aday olamıyor...

Ya 1200 delege, ya da Baykal'ın dudaklarının arası...
Zaten Baykal istemeden kimse aday olamayacağına göre, demek ki bu partide Baykal’dan başka lider adayı yok... Ya da; Partide öyle bir delege yapısı var ki;  Baykal ve Sav onay vermeden kimse aday olamıyor. Yani her şey 1200 delegenin elinde... Ya da; 1200 delegeyi seçen Baykal’ın dudaklarının arasında...

İşte budur siyaseti halktan kopartan gerçek...
Budur mecburi demokrasi... Bu yüzden siyasi partiler yasası değişmediği sürece, tam demokrasi olamıyor...
Bunun için liderleri halk değil, genel merkezdeki bir avuç delege simsarı seçiyor...
Bunun için milletvekillerini millet değil, lider seçiyor. O nedenle milletin vekili değil “lidervekili” oluyor...
O nedenle “Yüce Meclis” aslında “lidermeclis”i oluyor... İşte bu gerçeklerin gözlüğünden bakınca ortaya şu manzara çıkıyor:

Milletvekilinin Meclis’teki durumu şudur:
Kaldırın ellerinizi...
İndirin ellerinizi...
Halkın meclis dışındaki durumu ise yalnızca şudur: ELLER YUKARI!

Medya Haberleri

Yapay zeka ile Müslüm Gürses albümü
Hataylı Minik Yetenek Ahmet Kazar, Haluk Levent ile Aynı Sahneyi Paylaşmak İstiyor
Okan Yalabık’ın Gençlik Hali Görenleri Şaşırttı!
Ankaralı Turgut’tan kötü haber geldi
Akasya Durağı’nın Dilek'i yıllar sonra ortaya çıktı