ANKARA (AA) - ZEYNEP AKYIL -Deprem sonrası bölgeden uzak kalanlarda travmatik stres belirtilerinin ve deprem korkularının, bölgeden ayrılmayanlara oranla daha fazla olduğu belirtildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Kılıç, 12 Kasım Düzce depreminin 15. yıl dönümü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremden ruhsal olarak etkilenenlerin ve bu yüzden aile ve sosyal hayatını, işini sürdüremeyenlerin sayısının çok fazla olduğuna dikkati çekti.
Depremden yıllar sonra yürütülen araştırmaların ciddi bir oranda ruhsal rahatsızlığın sürdüğüne işaret ettiğini anlatan Kılıç, deprem gibi çok geniş insan topluluklarını etkileyen travmalardan sonra, risk altındaki grubun yüz binler, milyonlarla ifade edilirken, ruhsal rahatsızlıklarda kronik belirtileri gösterecek kişilerin erkenden tanınmasının büyük önem kazandığını vurguladı.
-''Deprem bölgesi dışında iskan özendirilmemeli''
Deprem sonrası insanların o bölgelerden uzaklaştığına işaret eden Kılıç, şunları kaydetti:
''Bu kaçışın çoğu kez gerçekçi nedenleri ifade edilse de ruhsal açıdan etkilenmiş depremzedelerin bölgeden uzaklaşmada daha istekli olacağı akla yatkındır. Aynı şekilde, bölgeden uzak kalmaya devam eden kişi ve ailelerin, çocukların eğitiminin aksamaması gibi gerçekçi nedenleri olabileceği, deprem korkusu fazla olan kişilerin dönmek istememesi de etkili olabilir.
Van Erciş depreminden 10 ay sonra yaptığımız bir çalışmada depremden sonra bölgeden uzak kalanlarda travmatik stres belirtileri ve deprem korkularının bölgeden ayrılmayanlara oranla daha fazla olduğu gözlendi. Bu durumun olası üç nedeni vardır: Birincisi, göç eden grubun depremden daha fazla etkilendiği, yani bölgede kalmaya devam etseler bile daha ağır hasta olmaya devam edecekleri şeklindedir. İkinci açıklama ise deprem bölgesinden uzakta kalanların, normal iyileşme süreçlerinin bozulmuş olmasıyla ilgilidir. Son olarak, göç edilen bölgede alıştıkları sosyal çevreden kopmuş olmaları da iyileşmeyi zorlaştırabilir.''
Deprem bölgesinden uzak durmanın, hatırlatıcılardan kaçınmanın iyi olacağını telkin eden kültürün yanlışlığına vurgu yapan Kılıç, ''Deprem türü afetler sonrasında, zorunlu durumlar dışında, bölge dışında iskanın özendirilmemesi veya bu sürenin kısa tutulması, afete bağlı ruhsal sorunların kronikleşmesini önleyebilir ve azaltabilir'' şeklinde konuştu.