Depremin düşündürdükleri...

Pakistan depreminin ardından iki hafta geçti. Tarihinin en büyük felaketini yaşayan Pakistan halkı, çaresizlik içerisinde yaralarının sarılmasını bekliyor. Hayatını kaybedenlerin sayısı 53 binin üzerine çıkmış. Henüz enkaz altındakiler tam anlamıyla çıkarılmış değil. Özellikle Keşmir bölgesinde kayıplar çok daha büyük ve hava koşulları olumsuz. Gündüz hava sıcaklığının –8’lerde seyrettiği söyleniyor. Velhasıl Pakistan zor durumda.Türkiye depremin hemen ardından, yardım çalışmalarına başladı. Konya’dan Büyükşehir Belediyesi’nden ve bazı hayır kuruluşlarından ekipler, Pakistan halkına yardım için seferber oldu. Ancak anlaşılan felaketin boyutları o kadar büyük ki, giden yardımlara yenilerinin eklenmesi gerekiyor.Pakistan’da şu anda depremin ardından hayatın devam ettirilmesine yönelik olarak tedbirlerin alınması gerekiyor. Kışın geldiği bu dönemde hayatın idame ettirilebilmesi bir hayli zor. Gelen haberlere göre 1000’e yakın sayıda hastane yıkılmış. Yaralı insanların tedavisi çok güç koşullarda yapılmaya çalışılıyor. Pakistan’da bebekler için büyük bir mama sıkıntısı mevcut.Bize kurtuluş savaşı zamanında varını yoğunu göndererek, yardımlarını esirgemeyen Pakistanlı kardeşlerimize yardım etmek bizim boynumuzun borcudur. Bu bakımdan üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeli, az da olsa yardım etmeliyiz. Deprem gerçeği dünyada olduğu gibi, bizim ülkemizde de hayatımızın bir gerçeği haline gelmiştir. 17 Ağustos depreminin ardından yaşanan büyük kargaşayı hiç unutmadan, tedbirlerin alınmasını sağlamak, bu tedbirleri sürekli kontrol etmek çok önemlidir. Depremin bir gün bizim de kapımızı çalabileceği ihtimalini hiç akıldan çıkarmadan, bilinç seviyemizi yükseltmek herhalde en önde yapılması gereken faaliyettir. Pakistan’da meydana gelen büyük felaket, herhalde bize depremin her an olabileceğini hatırlatmıştır. Nitekim önceki gün Ege bölgemizde yarım saat içerisinde meydana gelen 3 deprem, hazırlıklı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır. Bütün bu öngörüleri neden anlatıyorum? Konyamızda depremle ilgili ne tür hazırlıkların alındığını tam öğrenebilmek için. Zira Türkiye’nin en büyük coğrafyasına sahip bir ilde yaşayan bizler, acaba depreme ne kadar hazırlıklıyız? Konya’da büyük bir destek merkezi var mı? Çevre illerimizde meydana gelebilecek olası bir afette, süratle müdahale edebilecek imkanlarımızı hazır halde tutuyor muyuz? Bütün bunlar, bir afet olmadan önce titizlikle hazırlanması ve sorgulanması gerekli konulardır.Türk Kızılayı Genel Merkezi bu konuda büyük yatırımlar yapmış görünmekte, dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen bir felakete süratle yardım yapabilmektedir. Kızılay’ın tüm Türkiye’deki şubeleri acaba herhangi bir afete hazırlıklı mıdır? Konya’daki Kızılay şubesi hazırlıklı mıdır? Çünkü tedbirler herhangi bir felaketten önce alınırsa işe yarar.Sonuç olarak, bugün Pakistan’da depreme maruz kalmış insanlara elimizden geldiği kadar yardım yapmalıyız. Ancak bu arada global olarak ülkemizde, yerel olarak ta Konyamız’da karşılaşabileceğimiz afetlere karşı, hazırlıklı olmalı bu konuda gerekli tedbirleri titizlikle almalıyız.