Her 4 kişiden biri, hayatının bir döneminde depresyon yaşıyor. Mutsuzluk, keyifsizlik, yorgunluk, halsizlik veya enerji kaybı, değersizlik hissi ve-veya suçluluk duygusu, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, kararsızlık, uykusuzluk veya aşırı uyuma, tüm aktivitelerde belirgin ilgi ve zevk azalması, tekrarlanan ölüm veya intihar düşünceleri, belirgin kilo kaybı veya alımı, cinsel istek azlığı, sertleşme sorunları veya adet düzensizlikleri, kaygı, endişe ve panik atak depresyonun belirtileri arasında.
Bu belirtiler hemen her gün yaşanıyor ve 2 haftadan uzun sürüyorsa depresyondan bahsediliyor.
Depresyonun vücutta etkilemeği bölge yok gibi. Hastalığın özellikle hormon dengesini vurduğunu belirten Psikiyatrist-Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, depresyonda; serotonin, noradrenalin ve dopamin gibi sinir sistemiyle ilgili hormonlarda düzensizlikler oluştuğunu söyledi.
Testosteron, östrojen ve progesteron gibi cinsel sağlığı ilgilendirenlerin yanı sıra tiroid hormonlarından, insüline kadar pek çok hormonal düzensizlikler de depresyona bağlı gelişebiliyor. Vücudun savunma sisteminde de harabiyet oluşturan depesyonda; gripten, alerjik sorunlara kadar pek çok hastalığa yatkınlık oluyor ve hastalıkların iyileşme süresi uzuyor.
Başka fiziksel sorunu olmayanlarda bile yaşam enerjisini ve kalitesini önemli ölçüde etkileyen depresyonun önemli bir hastalıkla birlikte ortaya çıkması ise tabloyu daha da kötüleştiriyor.
Hastalıkların yarattığı problemlere depresyon eklenmesinin, hem söz konusu hastalığın hem de depresyonun tedavisini güçleştirdiğini belirten Tan, “Hasta depresif ruh halinin yarattığı karamsarlık, ümitsizlik ve çaresizlik duygusuyla hastalığının iyileşemeyeceği düşüncesine kapılarak tedaviden uzaklaşabilir” dedi.Dr. Tan, en çok depresyon nedeni olan hastalıkları ise şöyle sıraladı:
Felç-İnme: Felç sonrası depresyon görülme sıklığı % 50’dir. Özellikle erkeklerde daha sık görülür. El ve ayaklar gibi bedeninin önemli bölümlerini istediği gibi kullanamamak fiziksel olduğu kadar, duygusal problemler de yaratır. Birilerine bağımlı olmak düşüncesi, yetersizlik hissi ve bu durumdan yoğun derecede utanmak riski arttır.
Parkinson hastalığı: Parkinson beyindeki dopamin dengesizliğiyle oluşur. Dopamin aynı zamanda kişinin mutluluk ve keyif alması ile ilgili hormondur. Bu nedenle, Parkinson rahatsızlığı olan her iki hastanın birinde depresyon görülebilir.
sine kapılarak tedaviden uzaklaşabilir” dedi.
Multiple Skleroz: Beyindeki plakların tutulum yerlerine bağlı olarak psikiyatrik rahatsızlıklara yatkınlık artar, % 30 oranında depresyon görülür.
Tiroid hastalıkları: Tiroid hormonlarının azlığında % 50 oranında depresyon görülebilir. Halsizlik, yorgunluk, dikkat azalması ve iştah değişiklikleri gibi belirtiler daha sık yaşanır.
Kalp krizi: Yaş ve cinsiyete bağlı olarak farklı sonuçlar olmakla birlikte, kalp krizi geçirenlerin % 30’unda depresyon görülür.
Kanser: Özellikle pankreas, ağız-boğaz ve meme kanserlerinde depresyon sıktır.