DERVİŞ MİSALİ…

Serpil Yalçınkaya

Oysa seyahat ederken, camdan dışarı bakarken, otobüs durağına oturup da insanları seyrederken bambaşka dünyaların, yaşamların olduğunu da görebilirsiniz.

Beton duvarlardan, yapay olan ilişkilerden ve her şeyden sıyrılıp kendinizi doğayla baş başa bırakırsanız aslında gerçekten yaşadığınızın, sizin de aslında diğer tüm canlıların bir parçası olduğunu anlayacak ve onlardan nasıl da farkında olmadan soyutlandığınızı, nasıl da uzaklaştırıldığınızı görebileceksiniz.

Fırsatı oluşturma gücünü kendinde bulanlar, bulmaya niyetli olanlar için söylüyorum. Minicik de olsa hayata bakış açınızın ve umutsuzluğunuzun yok olacağını düşünüyorsanız eğer;  gittiğiniz karışık yolda durmak, yolunuzu değiştirmek için, tam anlamıyla nefes alabilmek için bir şeyler yapabilirsiniz.

“Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil. “ demiş vakti zamanında Albert Einstein, henüz günümüz karmaşasını görmediği halde. Bir de bugünleri yaşamış olsaydı neler derdi acaba… Öyleyse hiçbir zaman geç değildir, diyerek bir yerden başlamanız gerektiğinin farkına varın ve bir an önce yola koyulun lütfen.

Bir şeyi gerçekten istediğinizde ve kendinizi bir inançsızlıkla sınırlamadan peşinden gittiğinizde evren bunu mutlaka gerçekleştirecektir, diyor bilim adamları. Bunun adına da “Çekim gücü yasası” diyorlar. Siz isterseniz “fiili dua” da diyebilirsiniz buna. Yola çıkmak için, gözünüzdeki perdelerin kalkması için, illa ki acı verici imtihanlardan geçmeniz ya da sağlığınızı mı kaybetmeniz gerekiyor… Elinizdekileri kaybetmeden kararınızı verip yola koyulma vaktidir şimdi…

Yolcunun biri yolu üzerindeki dervişi evinde ziyaret eder.

Dervişin evinde eşya yoktur. Kitaplar, minder ve sehpa vardır.

Adam; Sizin hiç eşyanız yok mu?

Derviş, Hayır, der.

Peki, sizinkiler nerede diye sorar derviş…

Adam şaşırır, ben yolcuyum ama, der.

Derviş cevap verir. Ben de…

Hepimiz birer derviş değil miyiz şu dünyada aslında…

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.