Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan özel eğitim merkezinin yetkilileri, iki yıl önce öğrencilerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla deve kuşu familyasından olan ‘nandu’ sahiplendi. Henüz çok küçük yaşta sahiplenilen nandu; görevlilerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin elinde büyüdü.
Okulun eğlence kaynağı olan nandu, öğrenciler için gelen poğaçaları çalmasıyla da Türkiye'nin gündemine oturmuştu. 2 gün önce nandunun bakımını yapmak için gelen görevliler, hasta olduğunu fark edince hemen veteriner hekime götürdü. Veteriner hekim tarafından tedavi edilen hayvanın midesinde kilit, anahtarlık ve çok sayıda aparat olduğu fark edilince hemen ameliyat edildi. Ameliyattan sonra tekrar okula getirilen nandu hayatını kaybetti. Nandunun öldüğünü duyan okul çalışanları ve öğrenciler büyük üzüntü yaşadı. Nandunun okulun maskotu olduğunu ve öldüğü için çok üzüldüğünü söyleyen öğretmenler, poğaça çalma anlarının görüntülerini hala izlediklerini dile getirdi.
"ÇOK ÜZDÜ BİZİ BU DURUM, YERİNİ NASIL DOLDURACAĞIZ BİLMİYORUZ”
Nandunun öldüğüne çok üzüldüğünü söyleyen fizyoterapist İrem Nur Komaz, “Anahtarlarımız, poğaçalarımız aklınıza ne gelirse her şeyi yiyordu. Burada bizim eğlence, moral kaynağımızdı. Kötü bir süreçten geçti. Veteriner hekim geldi baktı, ameliyatları yapıldı ama maalesef kurtaramadık. Ölümü bizi çok üzdü gerçekten. Eksikliğini hissedeceğiz. Öğrencilerimiz çok seviyordu onu. Özellikle onunla etkileşime geçip çok güzel bir şekilde devam ettiriyorlardı. Bu durum öğrencilerin hoşuna gidiyordu, hayvan sevgisini çok güzel bir şekilde aşılamıştık. Nandunun ölmesi öğrenciler için de kötü oldu. 2 yıldır buradaydı ve ona biz bakıyorduk. Bayağı alışmıştık, artık ailemizden biri gibi olmuştu. Çok üzdü bizi bu durum, yerini nasıl dolduracağız bilmiyoruz” dedi.
"ÇAKMAK, KİLİT, ANAHTARLIK GİBİ ÇEŞİTLİ APARATLAR YUTUYORDU"
Nandunun çocuklara katkı sağlanması için okula getirildiğini söyleyen seyis Cabbar Şahbaz ise, “Daha çok küçükken okula getirildi, ortaya çok enteresan bir hayvan çıktı. Çok sevimliydi, buranın maskotuydu, şirin bir hayvandı. Aileler kahvaltı yaparken o da saf bir şekilde yaklaşarak gagası da uzun olduğu için masadan bir şeyleri hemen alıp kaçıyordu. Doymayı da bilmezdi, insanların sevdiği bir hayvandı. Elinde poğaça, simit varsa yandın, kaçmak zorundasın, yoksa affetmiyordu. Çocuklara çok büyük katkılar kattı. Bu sabah şok olduk öldüğünü görünce, keşke rüyada olsaydık. Yıkıldık personelimizdi, aileden biriydi, evladımız gibiydi. Yeri dolmayacak bir hayvandı. Hasta olduğunu fark ettik, bütün imkanlar sunuldu veteriner hekime gitti, ameliyata girdi. Umutla bekledik tabi ama takdiri ilahi. Çakmak, değişik aparatlar, kilitler midesinden çıktı. Elinde anahtar gördüğü zaman kovalıyordu, almadan bırakmazdı peşini. Çok üzgünüz, mutsuzuz, onun yeri dolmayacak, sevgisi de apayrıydı” diye konuştu.