Devlet Bey, Ülkücü Kürtlere ne oldu?

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hükümetçe başlatılan Kürt açılımı konusunda sergilediği “tavizsiz muhalefet” birçoklarınca doğal karşılandı. Konu Kürt meselesi olunca “milliyetçi” bir partinin bu şekilde tepki vermesi gayet doğ

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hükümetçe başlatılan Kürt açılımı konusunda sergilediği “tavizsiz muhalefet” birçoklarınca doğal karşılandı. Konu Kürt meselesi olunca “milliyetçi” bir partinin bu şekilde tepki vermesi gayet doğal... diye düşündü çoğu kişi.

Aslında hem MHP ile hem de milliyetçilikle ilgili böyle bir “algı”nın varlığı öncelikle parti yönetimini “alarme” etmeliydi.

“Konu Kürt meselesi olunca” MHP’nin olumsuz ve dışlayıcı bir tepki vermesinin bekleniyor olması ne anlama geliyor? Türk milliyetçiliği etnik kimliklerin sözgelimi Kürtlerin yok sayılmalarını veya baskı altında tutulmalarını öngören ırkçı bir doktrin mi?

Biz bunun aksini biliyoruz. Yani Ziya Gökalp’ten itibaren Türk milliyetçiliğinin etnik aidiyetle ilgilenmeyen bir “kültürel milliyetçilik” anlayışına bağlı olarak geliştiğini. Bu anlayıştan sapmaların “ana gövde” üzerinde ciddi bir etkisinin olmadığını da MHP’nin 1969 Kongresinden bu yana biliyoruz.

Biz bunları biliyoruz bilmesine de,

“MHP’liler biliyor mu acaba?” diye düşünmeden de edemiyoruz. Zira özellikle Bahçeli’nin tavır ve sözleri partinin bugünkü yönetiminin kendi geleneklerini anlayıp yorumlama konusunda yetersizliğini gösteriyor.

Bahçeli ülkücü gençleri sokağa dökmeyerek Türkeş’i aşan bir liderlik sergiledi, ama millet ve milliyetçilik kavramlarının yorumunda Türkeş’in çok gerisinde kaldı.

***

Atatürk’ün ölümüne kadar eserlerinin yeni baskısı yapılmayan Ziya Gökalp’in “kültürel milliyetçiliğini” değil; Yusuf Akçuraların, Sadri Maksudilerin, Ahmet Agayeflerin “Çankaya sofrasında” tesis ettikleri “etnik Türkçülük” anlayışının peşinden gidiyor bugünkü MHP’liler.

***

1980 öncesinde MHP’nin en güçlü olduğu bölgelerin başında Doğu illeri geliyordu. Kürt kökenli ülkücüler Türk kimliğini etnik aidiyet ifade eden bir kavram olarak anlamıyordu demek ki. Bugün, bırakın ülkücü

Kürtleri, Türklüğü üst kimlik olarak kabule yanaşacak bir Kürt bulmak bile çok zor.
Ama MHP için cevaplanması gereken soru şu: nereye gitti ülkücü Kürtler?

Genel olarak Kürtleri devletten ve millet bütünlüğünün parçası olma hissinden soğutan uygulamalar “ülkücü Kürtleri” de aynı akıntının içine sürükledi. Yani esas itibarıyla bölgede neredeyse 25 yıldır yürürlükte olan “askeri politikalar” bu işin müsebbibi. Peki, ama MHP yönetiminin de bu süreçte az da olsa bir sorumluluğu yok mu?

MHP’lilerin 1980 öncesindeki millet tanımlarıyla bugünkü millet tanımları aynı netlikte mi mesela? Ziya Gökalp çizgisi giderek Yusuf Akçura çizgisine mi dönüştü, ne oldu?