Kutsal bir kişi ilan ediyorsun ya da edilen kişiyi sorgulamadan üstün kabul ediyorsun, ona itirazı dine itiraz sanıp din elden gidiyor sanıyor ve feryat ediyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Bir üstadın var. Dini illa da onun gibi anlaması için çevren dışındaki Müslümanlara ısrarda bulunuyorsun. Onları kendince “hidayete erdiremeyince” bâtıl yola saptıklarını, dinden uzaklaştıklarını söylüyorsun. Dinin sahibi sen misin?
“Bazı kişiler dini siyasete alet ediyor. Dinimizi kötü emelleri için kullanıyor” diye onların yanlış yolda olduğunu söyleyip, kafayı çekiyorsun, demleniyorsun, yasakçılık yapıyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Kendi ırkından olmayan insanların kendilerini senin kadar özgürce ifade etmelerini Allah’a isyan görüyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Dinin temel kaynaklarını anlama konusunda bir ÖSS sorusunu çözerkenki kadar kafa yormuyorsun, 500’e yakın ayette Allah bizi düşünmeye teşvik ederken, imanın akletmekle izah edilemeyeceğini savunuyor, aklı ön plana çıkaranı “zanlı” görüyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Ev ve dernek sohbetlerini alabildiğince kutsarken; zulmü alkışlayamadığını, zalimi asla sevmediğini haykıran kitleleri “sokak Müslümanı” diye aşağılıyor ve yanlış yaptıklarını söylemek istiyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Dini bilmiyorsun, okuduklarından yola çıkarak anlama ve anlatma çabası içinde birini görünce de kendin gibi cahil olduğunu ima edip: “Bilmediğimiz konularda konuşmak doğru bir şey değil” diyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Hadleri uygulamak ve iyiliği emretmek-kötülüğü nehyetmek cehdindeki Müslümanları “Siyasal İslamcılar dini dar bir alana hapsediyor. Aslında dinin devlet talebi yoktur. Devlet modern bir kavramdır” diyerek aşağılıyor, girdiğin laikleşme/sekülerleşme eğiliminden habersizce binmişsin bir alamete gidiyorsun kıyamete. Dinin sahibi sen misin?
Ümmetin toprakları işgale uğradığında direniş gösterenleri “terörist” görenlerle aynı söylemi kullanıyor ve aklın sıra dini terörden uzak tutmuş, pir-u pâk kılmış oluyorsun. Dinin sahibi sen misin?
“Allah parçalar bütünüdür, putlara tapmak aslında Allah’a tapmaktır. Evrende gördüğünüz her şey aslında O’dur” şeklindeki saçma sapan itikatları dinmiş gibi savunan kişileri evliya diye savunuyorsun. Bunun yanlışlığını vurgulayan kimselere dinden çıkmış gözüyle bakıyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Bir partiye mensupsun. O partinin üyesi olmayanları falanca “sebze dinindendir” diye dışlıyorsun. Hak yolun senin yolun olduğunu sanıyor ve öyle düşünmeyenleri ilzam ediyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Kur'an’ı ön plana çıkaran insanları “Sahih sünnete itaat farzdır” demelerine rağmen, sırf Kur'an’a olan vurgularından dolayı onları hadis inkârcısı gibi takdim ediyor, sonra da kendinin doğru yolda olduğuna delil getirme ihtiyacı bile hissetmeksizin sevinip duruyor, onlar “Mealcidir, yoldan çıkmıştır” diyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Birtakım sözlerin Peygamber (s)’e ait olmadığını gerekçeleriyle izah eden birine rastladığında sözlerini makul bulsan bile, kitlelere oynayıp siyasî bir tavır içine giriyor, ahireti unutuyorsun ama yine de yanlış yolda olanın senin gibi olmayanların olduğunu ifade ediyorsun. Dinin sahibi sen misin?
“Biz ve ötekiler” ifadesini Müslümanlar ve kâfirler için kullanacağına “senin gibi Müslümanlar ve diğerleri” diye anlamlandırıyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Ötekinin kulelerine sığınıp oradan Müslümanlara vuruyor ve “Falancaların dininden değilim!” diye yazıyor, kendi dininin tevhid olduğunu diğerlerinin olmadığını ima ediyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Hayır, hasenat senden sadır olunca tanıtıyor, başka birinden sadır olunca örtüyorsun. Dinin sahibi sen misin?
Söyle bakalım!