'Muhteşem Yüzyıl' yada muhteşem rezaleti yerden yere vuran ben, bugüne kadar izlediğim bölümleriyle 'Diriliş-Ertuğrul'u alkışlayan ve okuyucularına izleyin diye tavsiye eden yine ben. Tabiî ki “Muhteşem Yüzyıl”ı alkışlayanların 'Diriliş-Ertuğrul'u beğenmelerini beklemiyorum.
Muhteşem Yüzyıl hayranları, 'Diriliş-Ertuğrul' için bakın neler yazıyorlar; Büyük bir bölümü ‘Kurtlar Vadisi’nin tarihi-drama olarak bir ‘yeniden-sürümü’ diyor. Bazıları, daha da ileri gidiyor, ‘Diriliş-Ertuğrul’ esas itibarıyla bize tarihi anlatmak yahut canlandırmak derdinde olan bir yapım da değil, bugünün politik, dış-politik, ideolojik, stratejik ve ‘komplo-teorik’ dinamiklerinden çıkış bulan bir yapım diyorlar.
Muhteşem rezaletçilere göre bu dizi tarihin önemli bir dönüm noktasını, yani Osmanlı”nın kuruluşunu anlatan tarihten bir sayfa değil, günümüz siyasetinin hayata geçirilmeye çalıştığı Yeni-Osmanlıcılığı taçlandırmaya yönelik bir çalışmaymış. Böyle olsa bile, yani bu dizi gerçekten onların dediği gibiyse, bundan gurur duymamız gerekmez mi?
Bir tarafta Osmanlıyı yerden yere vuran, olayları çarpıtan, Batı’dan Doğu’ya ‘asimetrik’ bakış Muhteşem Yüzyıl.. Diğer tarafta, bizi belgeler doğrultusunda abartıdan uzak tarihi gerçeklerin sadece bir bölümünü anlatmaya çalışan, bizi biz yapan değerleri ön plana çıkartan, 'Diriliş-Ertuğrul'
Bunlara göre; Bizim paramızla çekilen bir dizi kendi değerlerini ortaya çıkaramaz. Batı (Hristiyan) dünyasının kötüleyici, küçümseyici, aşağılayıcı, değersizleştirici, ötekileştirici çabalarına dur diyemez.
Kim ne yazarsa yazsın, kim ne derse desin, ben TRT’yi DİRİLİŞ-ERTUĞRUL gibi bir dizi çektiği için kutluyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Bugüne kadar Türk televizyonculuğu, özünde birbirinin kopyası gibi duran, rol alan oyuncuların popülerliği ile farklılık oluşturmaya çalışan dizi çöplüğüne dönüşmüş durumdaydı.
Kanal sayısı arttıkça, kalitesi artması gereken diziler, reklâm pastasından pay kapabilmek adına gerek senaryo, gerek oyunculuk olarak ahlaki kuralları, milli birlik ve beraberliği hiçe sayan anlayışa alışanlar, tabiî ki 'Diriliş-Ertuğrul' türü filmleri acımasızca eleştireceklerdir. Çünkü bu tür insanlar kendi öz tarihlerinin ortaya çıkmasından çok ama çok rahatsızdırlar. Çünkü bunlar Reyting denilen canavar uğruna çektikleri dizilerde toplumumuzun bütün kesimlerinde lanetlenen ensest ilişkilere bile yer verebilmektedirler.
Evet bu dizide Sağlam ve gerçekçi bir senaryo var. Bu senaryo yönetmenin bakış açısı ile o kadar güzel bir şekil almış ki ben burada kayda değer hiçbir eksiklikte göremedim. 'Diriliş-Ertuğrul' Dizisi’nin Selçuklunun çöküşünden sonra Ertuğrul Gazi ile ufak bir obanın bir devlet kuruşunu anlatan bir senaryosu var. Burada Türklerin özellikle İslam’dan sonra adalet için uğraştığını ve nizam-ı alem davası güttüğünü bunun da aslında bugünlere yansıması gerektiğini vurgulamaya çalışılıyor. Türk geleneğini İslam ile birleştirerek nasıl mükemmel hale geldiğini bu dizide görmek mümkün. Burada filmi çekenler, bilge şahsiyetlerinde daima işin içerisinde olduğunu ve onların yönlendirmesiyle liderlerin nasıl daha mükemmel bir hale geldiğini ortaya koymaya çalışıyor.
Özellikle oyuncuların filme katkısı oldukça yüksek. Güzel senaryo, sağlam oyunculuk ve iyi görüntü yönetimi bu dizide bir araya gelmiş. Engin Altan Düzyatan’ın çarpıcı oyunculuğu da göz kamaştırıyor.
Osmanlının genişlemesinin cihan devleti olmasının sırları Ertuğrul Gazi’de saklı… İşte bu dizi bu sırları ortaya koymaya çalışıyor. Eğer Ertuğrul Gazi’yi iyi anlarsak Osman Gazi’yi iyi anlarız. Eğer Osman Gazi’yi iyi anlarsak Fatih’i çok iyi anlarız.
Dizinin senaristinin Tarihçi Mehmet Bozdağ’ın olması ayrı bir şans diye düşünüyorum. Özellikle Prof. Dr. Feridun Emecen olmak üzere birçok tarih danışmanı kılı kırk yarmış tarihi gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışmışlar, onlara da teşekkür ediyorum.
Sevgili anneler ve babalar çocuklarımıza bu diziyi mutlaka izletin. Değerli Tarih öğretmenlerim bu diziyi öğrencilerimize genişleterek anlayamadıkları yerleri anlatarak izletin.
Bu dizide eksik ararsak mutlaka eksiği buluruz.
Mesela birileri çıkıp Türklerin Asya”dan geldiğini unutup Başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan’dan dolayı sarışın Türk olur mu? Diyebilir. Bir başkası da biraz daha gerçekçi davranıp geçen hafta yayınlanan bölümde cenaze namazı kıldıran imam hata yaptı “Es-selamü aleyküm” diye selam vermesi gerekirken Es-selamün aleyküm” diye selam verdi diyebilir. Bir başka arkadaşımız o dönemde Anadolu için haçlı tehlikesinden çok Moğol tehlikesi vardı, sonra Ertuğrul Gazi’nin namaz kıldığı seccade evlerimizdeki ucu püsküllü bez seccade gibiydi de diyebilir. Hatta biraz daha ileri gidip
Ertuğrul Gazi nin babasının Süleyman şah olmadığını savunanlarda çıkabilir. Ertuğrul Gazi’nin Halep’e gidip Halep Emirinden kışlak olarak yurt istemesini de garip karşılayan, tarihi gerçeklerden uzak görenlerde olacaktır. Birileri de çıkar dizilerden tarih öğrenilmez de diyebilir.
Hepsine eyvallah, Oba hayatı nasıl başarıyla yansıtılmış ama..