MERSİN (AA) - SEZGİN PANCAR - Mersin'de evli ve 2 çocuk babası Hüseyin Çakmak, diş çektirdiği klinikten hepatit B virüsü kaptığı iddiasıyla hukuki mücadele başlattı.
Müteahhitlik yapan 34 yaşındaki Hüseyin Çakmak, 2014 yılında, şantiyede çalışırken dişindeki ağrı nedeniyle kentteki özel bir diş kliniğine başvurdu.
Burada dişini çektiren Çakmak, aradan geçen bir ayın ardından bulantı, kusma ve idrarda koyulaşma şikayetleri nedeniyle özel bir hastaneye gitti.
Hastanede yapılan testlerinde hebatit B virüsü taşıdığı belirlenen Çakmak, sevk edildiği devlet hastanesinde tedavi altına alındı.
Yaklaşık bir hafta tedavi gören Çakmak, virüsü, dişini çektirdiği klinikten kaptığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Çakmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, virüsün bulaşmasıyla ilgili hastanede bilgilendirildiğini belirterek, "Devlet hastanesinde doktor bizi aydınlattı. 'Sen daha önce 3-6 ay içerisinde anestezi operasyonu oldun mu ya da diş çektirdin mi' diye sordu. Diş çektirdiğimi söyleyince, buradan bulaşmış olabileceğini, kuluçka döneminin tuttuğunu söylediler. İlk evresiymiş. Adli tıp raporuna göre de kuluçka evresi en az 36 gün olmak zorundaymış. Benim de diş çektirdikten 36 gün sonra vücudumda rahatsızlıklar başladı." dedi.
Kliniğin ilk olarak olayı inkar ettiğini, sonrasında da tedavi masraflarını karşılamayı teklif ettiğini ileri süren Çakmak, şöyle konuştu:
"Daha önce kan testlerim var, Kızılay'a yaptığım kan bağışlarım var, eşimin testleri var. Ailemin hiçbirinde böyle bir hastalık yoktu. Klinik önce inkar etti, sonra tedavi masraflarımı karşılamayı teklif etti, kabul etmedik. Doktorumla irtibata geçtiler ben tedavi görürken, durumum hakkında bilgi almaya çalıştılar. Bana dedikleri şu, 'Eşinden, ailenden bulaşmıştır.' Böyle bir şey yok."
Çakmak, süreçte maddi ve manevi çok fazla zarar gördüğünü ifade ederek, "Eşim, benden şüphelendi. Başka yerden kapmış olabilirim diye düşündü. Bunu kafasına soktular. Kendimi aklayana kadar çok uğraştım. Aile düzenim, psikolojim, iş hayatım alt üst oldu. Yaptığım bir işin sözleşmesini feshetmek zorunda kaldım. Maddi ve manevi olarak çok büyük zarara uğradım." diye konuştu.
- Yargı süreci devam ediyor
Çakmak, süreçten çok etkilendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ölene kadar taşıyıcı kaldım. Sabahları kalkmam zorlaştı, vücudumda, eklem yerlerimde ağrılar var. Doktorum bunun sürekli olacağını, bununla yaşayacağımı ve alışmam gerektiğini söylüyor. Halsizlik, iştahsızlık, ara ara bulantılar oluyor. İlk 2 sene psikolojik olarak atlatamadım. Manevi yükü çok büyük oldu. Eşimi bile zor ikna ettim. En son doktorum izah etti durumu, ondan sonra eşim ikna oldu. Boşanma aşamasına kadar gelmiştik."
Olayla ilgili ilk olarak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, mahkemenin de görevsizlik vererek dosyayı Asliye 1. Ticaret Mahkemesine devrettiğini belirten Çakmak, "Yargılama devam ediyor. 150 bin maddi, 50 bin lira da manevi tazminat davası açtık. Avukatımızla birlikte sağlık raporlarını ve ifadelerimizi sunduk. Mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Sonuna kadar hukuk mücadelemi sürdüreceğim." dedi.
- Klinik iddiaları reddetti
Konuyla ilgili AA muhabirinin ulaştığı klinik yetkilisi, iddiaları reddederek, kliniğin düzenli olarak Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğünce denetlendiğini, müştekinin kurumu zedelemeye çalıştığını savundu.
Yargı sürecinin henüz tamamlanmadığını vurgulayan yetkili, Çakmak'tan önce muayene olan kayıtlı hastalarda, klinik doktorlarında ve çalışanlarında böyle bir virüsün olmadığının belgeleriyle birlikte mahkemeye sunulduğunu, klinikte de yapılan incelemelerde böyle bir virüse rastlanmadığını aktardı.
AA