Liv Hospital Gaziantep Beslenme ve Diyet Kliniği'nden Diyetisyen Sena Çelebi, Ramazan ayında su tüketimi ve egzersiz yapmanın önemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Ramazan ayında nasıl egzersiz yapılabileceğini anlatan Liv Hospital Gaziantep Beslenme ve Diyet Kliniği'nden Diyetisyen Sena Çelebi, "Karaciğerimizde ve kaslarımızda depo edilen şeker azaldığı ve terle kaybedilen su miktarı arttığı için, yüksek yoğunluklu egzersizler tercih edilmemelidir. Oruçluyken terletmeyen egzersizler, örneğin, pilates, yoga, reformer pilates, düşük tempolu yürüyüş veya yüzme gibi düşük şiddetli aerobik egzersizler yapılabilir" dedi.
Suyun, hayatta kalmamız için en az oksijen kadar gerekli olduğundan bahseden Dyt. Çelebi, "Ortalama olarak yetişkin bir bireyin vücut ağırlığının yüzde 55-75'i sudur. Suyun; vücut ısısının dengelenmesi, besinlerin sindirimi ve emilimi sırasında hücrelere taşınması, toksinlerin vücuttan arındırılması gibi birçok görevi vardır. Vücuttaki sıvı miktarının yüzde 20 azalması ise hayati risk oluşturur. Ramazan ayı ile su alımımız azalır; bu nedenle sahurda ve iftarda su vazgeçilmezimiz olmalıdır. 2-2,5 litre kadar içmeye özen gösterilmelidir" şeklinde konuştu.
"İftar ve sahur arası su ihtiyacı karşılanmalı"
Uzun süren susuzluk sonrası su tüketiminin nasıl olması gerektiğine değinen Dyt. Çelebi, "Oruç tutulurken ortalama 15 saate yakın su tüketiminin olmamasından dolayı iftar ile sahur arasındaki 6-7 saatlik sürede günlük su ihtiyacının karşılanması gerekmektedir. Günlük sıvı ihtiyacının 2,5-3 litre arasında değiştiği düşünülürse, bu miktarın üçte ikisini iftar ve iftardan sahura kadar olan zaman diliminde tüketilmesi gerekir. Sahurda ise üçte birlik kısmının tüketilmesi doğru olacaktır. 7 saatlik besin ve sıvı alımının olduğu bu arada 30 dakikalık periyodlar ile birer bardak su içmek günlük sıvı ihtiyacımızı karşılamamızı sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
"Ayran ve cacık sıvı alımına destek sağlar"
İftar ve sahurda sıvı alımını artırmak için doğru besinleri tüketmenin de oldukça önemli olduğunu dile getiren Çelebi, "İftarda hoşaf, komposto, ayran ve cacık gibi su oranı yüksek olan besin alternatiflerini öğün planlamasında bulundurmak günlük sıvı ihtiyacımızı karşılamamıza yardımcı olacaktır. İftardan sahura kadar olan bu arada şeker içeriği yüksek olan gazlı içecekleri ve yağ içeriği yüksek besinler tüketmek susuzluk hissinin daha çok ve çabuk oluşmasına sebep olur. Bu nedenle hoşaf ve komposto yapımında ilave şeker kullanılmamalıdır" ifadelerini kullandı.
"Yüksek yoğunluklu egzersizler yapılmamalı"
Oruç tutarken hafif egzersizler tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Dyt. Çelebi, şu bilgileri paylaştı:
"Karaciğerimizde ve kaslarımızda depo edilen şeker azaldığı ve terle kaybedilen su miktarı arttığı için, yüksek yoğunluklu egzersizler tercih edilmemelidir. Oruçluyken terletmeyen egzersizler, örneğin pilates, yoga, reformer pilates, düşük tempolu yürüyüş veya yüzme gibi düşük şiddetli aerobik egzersizler yapılabilir."
"İftardan 30-40 dakika sonra yürüyüş yapılabilir"
İftar sonrası sahura kadarki süre zarfında da egzersizler yapılabileceğinin altını çizen Dyt. Çelebi, "Hazımsızlık ve şişkinlik sorunu yaşamamak için iftar bittikten 30-40 dakika sonra tempolu yürüyüş ve ev içinde uygulanabilecek egzersizler yapılabilir. İftarla spor arasında geçen sürede en az 500 ml'ye yakın su tüketimini gerçekleştirmeye özen gösteriniz. Bu durum vücutta enerji yakımına da yardımcı olacaktır. Egzersiz sonrası vücutta sıvıyla birlikte mineral kaybı da olacağı için bu kaybı dengeleyebilmek için 1 şişe sade doğal maden suyu veya limonlu suya yer ayırabilirsiniz" diye konuştu.