Denizden yüksekliği bin 120 metrede olan Beyşehir Gölü Milli Parkı’ndaki Karaburun Plajı'nda doğal klima ortamında plaj keyfi yaşanıyor.
Son yıllarda “Konya’nın denizi” olarak adlandırılmaya başlanan Beyşehir Gölü kıyıları, ilçenin yanı sıra Konya il merkezi ve çevre ilçelerden de yoğun ziyaretçi çekiyor. Ege ve Akdeniz sahillerini aratmayan Karaburun Plajı, serinlemenin yanında piknik yapmak isteyenlere de hizmet veriyor.
Karaburun Plajı İşletme Müdürü Bülent Keşan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beyşehir Gölü kıyılarının son dönemde "doğal klima ortamı"na sahip olmasından dolayı başta gurbetçiler olmak üzere tatilcilerin yoğun ilgisini çektiğini söyledi.
Türkiye’nin en büyük tatlı su gölünün sahilinden yılın büyük bir bölümünde karla kaplı Anamas Dağı’nın da görülebildiğini, etrafındaki meşe ormanlarının ise bölgede piknik keyfi yaşamak isteyenlere de uygun ortam sunduğunu söyledi. Keşan, şöyle konuştu:
"Daha çok ailelere yönelik hizmet veren plajımıza Konya’dan, çevre il ve ilçelerden de çok sayıda ziyaretçi ilgi gösteriyor. Hatta Antalya’dan bile Beyşehir Gölü’ne yüzmeye gelenler var. Çünkü, buranın havası gündüz 35, gece 15 derece olabiliyor. Yani gündüz ve gece sıcaklık farkı çok fazla olduğu için insanların burada sıcaklardan bunalma gibi bir durumu söz konusu değil. Gündüz güneş keyfi yaşayıp gölde yüzerken, akşam saatlerinde ise insanlar doğal klima ortamında tatilini yapıp dinlenebiliyorlar. Adeta doğal klima ortamı mevcut. Yani buraya gelenler gündüz plaj, akşam ise yayla keyfini yaşama imkanı buluyor."
Özellikle hafta sonları Karaburun Plajı’na ilginin çok fazla olduğunu belirten Keşan, bu yıl sezonu açtıktan sonra ramazan ayında doluluk oranının düşse de göl kıyılarına yüzmek için gelenlerin sayısının azımsanmayacak ölçüde olduğunu söyledi. Keşan, ramazan ayında hafta sonu artan hareketliliğin iftar saatlerine kadar sürdüğünü, iftar saatlerinde gelenlerin ise iftarını burada mangal keyfi yaparak açtıktan sonra gölün serin sularında yüzebildiğini söyledi.
Beyşehir Gölü kıyılarına gelenlerin Türkiye’nin en büyük ikinci milli parkında doğayla iç içe olacağını, burada atmaca, tavşan, sincap gibi pek çok yabani hayvanla karşılaşabileceğini aktaran Keşan, göl kıyılarının birinci derece doğal sit alanı olmasından dolayı tesisleşme noktasında yeteri kadar yatırım yapamadıklarını sözlerine ekledi.