KOCAELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 51'i tutuklu, 11'i firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşmada, müdahil olarak Başbakanlık avukatları Emre Arık, Gül Gülmez de hazır bulundu.
Darbe girişimi sırasında TCG Yavuz Savaş Gemisi'nde yüzbaşı rütbesiyle başçarkçı görevi yapan sanık Salih Yalçınkaya, "darbeci Amiral Ayhan Bay tarafından Gemi Komutanı Sezayi Özgür Öztürk'e verilen kurallara aykırı tüm emir ve talimatları sorgulamadan uygulama, darbecilerle hareket etme, Öztürk ve diğer sanıklarla Donanma Komutanı Veysel Kösele ve Komodor Kerim Uça'nın kamaraya kapatılarak etkisiz hale getirilmesi, Kösele'nin emir astsubayı Yalçın Gül ve koruma astsubayı Ebubekir Öztürk’ün silahla etkisiz hale getirilmesi olaylarında bulunma, Donanma Komutanı'nın bulunduğu kamaranın kapısını iple bağlayan kişi olma" suçlamalarına karşı savunma yaptı.
FETÖ ile bağı bulunmadığını iddia eden sanık Yalçınkaya, 15 Temmuz öncesinde terör saldırısı olabileceğine yönelik gemiye mesajlar geldiğini, 15 Temmuz'da ise Gölcük'ten demir alıp Deniz Lisesi törenine katıldıklarını kaydetti.
Yalçınkaya, tören sonrası Gölcük'e dönerken sabkor (sabotaja karşı koruma) mesajı geldiğini aktararak, "Köprü üstüne çıktığımda komutan 25 topun doldurulmasını emretti. Tedirginlik daha da arttı. Poyraz'daki gemilerin kaldırıldığına yönelik haberler gelmeye başladı. Bir şey olduğunu düşündüm. Haberlere bakıyorduk. Karanlıktı, Kerim Uça geldi, 'Darbe olmuş.' dedi. Bizim elimiz ayağımıza dolaştı. Eşimi aradım. Onunla konuştum. Herkes şoktaydı. Kerim Uça'nın yanındayız, biri mesaj getirdi, 'Efendim harekat yıldırım.' dedi. Gemi komutanı Uça'ya baktı, 'Hayırlı olsun.' dedi." şeklinde konuştu.
- "Komutan sessiz şekilde duruyordu"
Mesajı eline almadığını ancak komutanın elindeyken sıkıyönetim ilanı yazdığını gördüğünü anlatan Yalçınkaya, "Kerim Albay baktı, 'Benim adım yok.' dedi, mesajı katladı, gitti. Komutan sessiz şekilde duruyordu. 'Böyle şey mi olur?’ diye patladı. Daha sonra subay salonuna indim haberlere baktım. Başbakan kalkışmadan bahsediyordu. Olay karada, biz denizdeyiz. Makine kontrol odasına indim. Oradakiler de darbeye isyan ediyordu. Onlara '3 tank, 10 askerle darbe olmaz. Yarın hepsini çözerler.' dedim. Subay salonuna çıktığımda Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını gördüm. 'Kurtulduk bunlardan.' diye bağırdık." ifadesini kullandı.
Halkın sokaklarda darbeye karşı çıkarken Donanma Komutanı'nın gemide ne işi olduğunu düşündüğünü ifade eden Yalçınkaya, bu sırada Donanma Komutanı için elbise ve ayakkabı arandığını söyledi.
Yalçınkaya, subay salonuna çıktığında sesler duyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Komutanla Ebubekir Öztürk dalaşıyordu. Namlu subay koridoruna bakıyordu. Namlunun önünde kaldım, içeri girdim. Silah patladı. Kapıyı kapattım. Hayatımda böyle şey görmedim. Tekbir getiriyor biri, Ebubekir sanırım, çeşitli sesler geliyordu. Gelen kişinin Fetullahçı olduğunu ve bize zarar vermek istediğini sandım. Bu sırada 2. silah patladı. Kapı arkasında bekliyordum. Ses kesilince subay salonundan çıkarak kamarama geçtim. Takip subayı gelerek 'Yukarıda bir şey oluyor.' dedi. Yukarıya baktım, komutan 'Sakin ol.' diyordu. Ebubekir astsubayın ellerini kelepçelendiğini gördüm. 2. komutanı görünce 'Ne oluyor?' dedim. O da bana 'Donanma Komutanı kaçacakmış. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın bilgisi var.' dedi."
Gemi 2. Komutanı Meftun Metin’in peşinde ilerlerken komutanların yaşam yerine geldiklerini anlatan Yalçınkaya, şöyle konuştu:
"Gemi personelini tetikleyici aksi istikamette düşündürecek hiçbir şey yoktu. Donanma Komutanı'nın bulunduğu kamaraya kulak dayadım. Çıt yoktu. 'Beni kurtarın.' diye bağırsa veya bir şey söylese yapacağız ama hiçbir şey yoktu. Ben oraya gittiğimde kaporta 3-4 yerinden bağlanmıştı. Veysel Kösele'nin buradan dışarı çıkacağını düşünmedim. Kulağımla kapıdan dinledim, aralıktan ışık vardı, baktım bir şey yoktu. Tecrit işleminden haberim yok. Ayhan Bay'ın emri olduğundan haberim yok. Donanma Komutanı'nın gece gemiye geleceğini kimse bilemezdi."
Duruşma, sanık Yalçınkaya'nın savunmasıyla devam ediyor.
- İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı sanık olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 51'i tutuklu, 11'i firari 92 sanık bulunuyor.
İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetme" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Sanık askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
AA