Dostluk Başkenti Konya

Mustafa Yiğit

Dünya Dostluk ve Arkadaşlık Başkenti Konya

Arkadaş deyince akan sular durur.

Her şeyinizdir O.

Sırdaşınızdır…

Yoldaşınızdır...

Kardeşinize bile söyleyemediğiniz şeyleri ona söyler, onunla paylaşırsınız çoğu zaman.

Evet, hatta “kardeş zoraki arkadaş, arkadaş ise seçilmiş kardeş”tir meşhur deyişle.

Kardeşten de ötedir çoğu zaman.

En şaşalı devrimleri, en uhrevi zamanları yaşarsınız onunla..

Kimi zaman ilk inanandır O, Ebubekir’dir.

Kimi zaman Şems’tir O, Mevlana’yı dostluk sultanı yapan.

Bazen de kendini oklar önüne atandır bir ihtilal sabahı, mesela 40 arkadaşıdır Kürşat’ın.

Mavranın en alasını yaptığın, sabahlara kadar sigara üstüne sigara yaktığındır O.

Okuldan atılma korkusunu göz ardı ederek ders yoklamasında yerine imza attığındır

Aynı kıza aşık olduğun, aynı anda askerlik teskeresini aldığındır.  

Nihayet, yardır, yarendir O.

 

 ****

 

Arkadaşlık üzerine daha pek çok şey konuşabilir, pek çok şey söyleyebiliriz. Ancak bu kadar mühim bir kavramın hala ciddi bir analizinin yapılmadığını, sosyoloji sözlüğünde bile bir iki paragrafla geçiştirildiğini gördüğümde gerçekten çok şaşırdım.

Akademik camiada sanırım müstakil bir “arkadaş”  çalışması yapılmamış.

Böyle bir çalışma varsa en azından benim bilgim yok.

Batı toplumlarında arkadaşlığa dair çalışmaların olmamasını pek yadırgamam. Kapitalizmin böyle bir derdi olmaz. Menfaat ilişkileriyle örülmüş bir toplum yapısında, arkadaşın, yani vefa’nın yerinin olmaması şaşırtılacak bir durum değil. Oysaki doğu toplumlarında “arkadaş”a özel bir yer ayırmak gerektiğini düşünüyorum. “Allah dostu” , “can dostu” gibi kavramların yüzlerce yıl hüküm sürdüğü bu topraklarda arkadaşa dair ciddi akademik çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Yarenler sofrasının, dost meclislerinin neredeyse her köyde, her evde kurulduğu bu toplumda derli toplu  “arkadaşlık” çalışmaları neden yapılmaz?

Diyeceksiniz ki, “edebiyatımızda ‘dost’a vurgu yapan bir yığın eser var, bunlar yeterli değil mi?”

Hayır, yeterli değil diyor ve şu öneriyi sunuyorum:

Arkadaşlığın ve dostluğun bu kadar çok konuşulduğu,  asker arkadaşı, okul arkadaşı, dava arkadaşı,  muhabbetinin bir ömür boyu yapıldığı bu toplumda, “arkadaşlık” kavramı üzerine sosyolojik, psikolojik çalışmaların yapılması, daha da ileri gidilerek “arkadaş sosyolojisi” kürsüsünün kurulması gerektiğini söylüyorum.

Arkadaşlığın önemi üzerine sempozyumlar, hatta uluslar arası kongreler düzenlenmeli.

Bunun merkezi de Konya olmalı.

Mevlana gibi dünyanın en görkemli dostluk manifestosunu yazmış bir büyük insanın yaşadığı şehrinden çıkmalı dostluğun başkenti.  

Evet, arkadaşlığın ve dostluğun uluslar arası başkenti olmalı Konya.

Bu öneriyi belediye başkanımıza, valimize gazetemiz aracılığıyla duyurmayı bir borç biliyorum. Bunu Mevlana torunu bir Konyalı olarak, az çok dostun kadri kıymetini bilen biri olarak içtenlikle söylüyorum.

Yerel ve merkezi idare tarafından gerekli hukiki, kültürel, teknik çalışmalar bir an önce yapılmalı.

“Dünya Dostluk ve Arkadaşlık Başkenti Konya”da insanlığın buluşması dileğiyle..

Hoş kalın, dost kalın efendim..