Meram Yeni yol üzerindeki Dr. Portakal Sağlık ve Yaşam Merkezi ve Eylül ayında Beyşehir çevreyolunda açılması planlanan Dr. Portakal Tıp Merkezi’nin detaylarını anlatan Dr. Mehmet Portakal, Konya’ya yenilikler getirmeye devam edeceklerini söyledi.
Dr. Mehmet Portakal insanlara nasıl yardımcı oluyor?
Ben Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanıyım. Aynı zamanda Tamamlayıcı Tıp Uzmanıyım. Tamamlayıcı Tıp Uzmanı deyince bitkilerle tedavi, hacamat, akupunktur, Oksijen ozon tedavisi gibi geleneksel özelliği olan ama bilimsel etkinliği de kanıtlanmış olan tedaviler akla gelebilir. Aynı zamanda biyokimya bölümünde de Meram Tıp Fakültesinde doktora yaptım. Uzmanlık alanlarımız bunlar.
Tedavi uygulamalarınızı hangi yöntemlerle yapıyorsunuz?
Teknolojik olarak Türkiye ve dünyada ne varsa bizlerde Konya’da hizmetlerimizi en güzel şekilde vermeye çalışıyoruz. Fizik tedavi hastalarının günümüzün en önemli sorunları; hareketsiz yaşam tarzı, stres, yediklerimiz ve birçok etkenlerden meydana geliyor. Fizik tedavi her bölümde değişik branşlarda rahatsızlıklara vereceği cevaplar var. bu felçli hastalar da olsa obeziteli hastalar da olsa muhakkak rehabilitasyon gerekiyor. Bunların yanında ameliyattan çıkmış bir hasta, eklem yerlerinin hareket etmesi için ve hastanın eski gücüne kavuşması için fizik tedavi gerekiyor. Bunların yanında felçli hasta, doğuştan rahatsızlıklar, ortopedik problemler hepsi fizik tedavi gerektirebiliyor. Bizde bu alanda onların geliştirilmesi, dünyada hangi rehabilitasyon yöntemleri uygulanıyorsa o alanda en iyisini yapma gayretindeyiz. Son 5-10 yıl içinde rehabilitasyon alanındaki gelişmeler arttıkça ameliyat sayıları gün geçtikçe azalıyor. Diyelim ki dizdeki menüsküs yırtıkları, bel boyun yırtıkları artık eskisi kadar çok ameliyat edilmeden yapılabiliyor. Teknoloji her geçen gün değişiyor.
Tedavilerinizi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Biz tedavilerimizi yaparken her yıl ‘dünyada neler oluyor, Türkiye’de neler oluyor’ hep bunları inceliyoruz. İnsanlarımıza hizmet verirken en ileri teknolojiyi, yan etkileri olmayan tedavileri en kısa sürede yaşam kalitesine kavuşacağı ekonomik ve kendisine uygun tedavileri seçmeye çalışıyoruz. Böylece hem ilaçlara çok bağımlı kalmadan hem de kısa sürede ailesinin, işinin başına dönmesini sağlıyoruz ve bunu insanlar daha çok takdir ediyor. Bu tedavilerimizle tanındıkça Konya’dan, yurt dışından gelen hasta sayımızda olumlu yönde yansıyor.
Yeni açılacak olan Dr. Portakal Tıp Merkezinden biraz bahseder misiniz?
Eylül ayında Selçuklu Beyşehir yolu üzerinde yeni tıp merkezimizle hizmet vermeye başlayacağız. Yeni tıp merkezimizde fizik tedavinin yanında, dâhiliye, kadın hastalıkları, çocuk hastalıkları, üroloji, kardiyoloji, sağlıklı beslenme ve diyetisyen, psikoloji gibi branşlarla halkımıza en iyi hizmeti vermeye devam edeceğiz. Burası aynı zamanda butik bir tıp merkezi olacak. İnsanlar geldiği zaman rahatlıkla ve hızlıca işlerini halledebileceği, kendilerini iyi hissedecekleri bir tıp merkezi oluşturma gayreti içindeyiz. Çocuklar için özel bir alan oluşturduk. Burada çocuk gelişimi bölümü uzmanlarımız bu çocuklarla en iyi şekilde ilgilenebilecek bir yapıda olacak. İnsanlar buradaki işlemlerini rahat ve güvende hissederek yapabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Teknoloji olarak Konya’da olmayan bir çok yenilik gelecek.
Dr Portakal Sağlık ve Yaşam Dergisi hakkında neler söylemek istersiniz?
Dergimizin şu anda 12. Sayısını çıkarmak için çalışıyoruz. Dr. Portakal Sağlık ve Yaşam Dergisi 3 ayda bir çıkan, yalnızca sağlık konularında değil kaliteli yaşam ile ilgili de tavsiyeler içeren keyifli bir yayın. Dergi işine en başta halkımızla, danışanlarımızla bilgilerimizi paylaşmak amacıyla başlamıştık. Okurlarımızdan olumlu yönde dönüşler aldık ve derginin devamını getirme kararı aldık. Şu anda yalnızca Konya’da değil, Türkiye genelinde pek çok noktada dergimize ulaşabilirsiniz. Büyük kitapevleri, marketlerde dergimizin satışları yapılmaktadır. Önceki sayılarımızda Dr. Mehmet Öz, Zahide Yetiş, Ece Vahapoğlu gibi ünlü isimlerin röportajlarına yer verdik. Eylül ayında çıkarmayı planladığımız sayıda da Oylum Talu röportajına yer vereceğiz. Sağlık alanında verdiğimiz hizmetlerin yanı sıra, dergimizle de halkımıza faydalı olmaya çalışmaktayız.
İnsanların sağlıklı beslenmesi ve yaşaması için neler öneririsiniz?
İnsanların beslenmesi ve hareketli yaşaması çok önemlidir. Sabah kalkıyoruz bir koşturmaca içine giriyoruz. Akşama kadar bir kargaşanın içindeyiz ve eve yorgun bir şekilde kendimizi atıyoruz. Evde yemeğimizi yedikten sonra uyumaya geçiyoruz. İnsanlar kendisini harekete ve sağlıklı yaşama alıştırması gerekiyor. İnsan kendisine zaman ayırmalı, hiçbir şey yapamasak bile haftada 3-4 saat yürüyüş yapmalıyız. Kendimizi egzersiz yapmaya alıştırmalıyız. Vücudumuz hareket ettirmemizdeki önemin yanında beslenmemiz de çok önemlidir. Her şeyi doğal alalım düşüncesindeyiz fakat organik olarak aldığımız yiyeceklerin yüzde 50’nin bile organik olmadığı tespit edilmiş. Bunların önüne geçmek için herkes kendi bahçesinde, evini önünde hatta bunları yapamıyorsa saksılarda biber, domates, patlıcan gibi kolay yetişebilecek yiyecekler yetiştirmesi gerekiyor. Ben aynı zamanda fitoterapi bölümünde Bezmialem Üniversitesi’nde doktora yapmıştım. Oradaki eğitimlerde gördük ki Türkiye’de binlerce endemik bitki var. Biz bunlardan faydalanmamız lazım. Yabancılar buralara gelip bu bitkileri topluyor ve işleyip yüksek fiyatlarla geri bize satıyor. Biz ülke olarak kendi bitkilerimizle daha iyilerini yapabiliriz. Bizim de şu anda bitkiler alanında bazı tedavi yöntemlerimiz var. Birçok bitkiyi tedavilerde uyguluyoruz ve bunların yetiştirilmesi için bazı üniversitelerle de çalışmalar içine girdik. Beslenmeyle ilgili olarak da günde iki öğünün insana yeteceği kanaatindeyim. Sağlam bir kafa, beden ve ruh sağlığı için yediklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlara dikkat ettiğimizde esas mutluluğu yakalayabileceğimize inanıyorum.
Sağlık Turizm Derneği’nin kuruluş amacı nelerdir?
Ülkemizde de özellikle son 10 yıldaki gelişmeler ülkemizin sağlık alanında diğer ülkelerden farkını gösteriyor. Özellikle bu günlerde gurbetçilerimiz geldikçe bu durumu gördükçe şaşırıyorlar. Oralarda 6 ayda yapılan bir tedaviyi burada birkaç günde yapabiliyoruz. Bunlar çok güzel gelişmelerdir. Bizde ülkemizin bu sağlık alanındaki gelişmelerini gördükçe Sağlık Turizm Derneği kurduk. Sağlık Turizm Derneği hem şehrimize hem de ülkemize katkıları olsun diye kurulan bir dernektir. Biz buna şehir olarak en iyi şekilde sahip çıkmak ve ülkemize katkısı olsun diye Meram Tıp Fakültesi, Selçuklu Tıp Fakültesi, KTO Karatay Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kamu Hastaneleri ve Özel hastanelerle işbirliği içinde bir dernek kurarak şehrimize katkı sağlamayı amaçladık. Burada insanlar işlerini hem en güzel şekilde yaparken aynı zamanda ülkeye ve yurdumuza katkı sağlamayı öncelik olarak tutmalıyız. Bizlerinde diğer bir amacı şehrimizin Hz Mevlana gibi değerden kaynaklanan bir sempati var. Hz Mevlana’nın dışın insanları Konya’ya çekecek sebepler aramaya çalışıyoruz. Sağlık alanında neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde özellikle teknoloji alanında güzel yatırımlar oluyor. Bu yüzden insanların bu teknolojiden faydalanması ve güzel hizmetlerin verilmesi konusunda Türkiye’nin bu değerlerini yabancılara da gösterelim. Onlarda bu alanlarda alacağı hizmeti Avrupa’da Amerika’da alacaklarına Türkiye’ye gelsinler. Türkiye, Ortadoğu’da etkinliği olan bir ülke durumunda. Sağlık turizmi için Türkiye’ye gelen istatistiklere baktığımız zaman Ortadoğu ülkelerinden, Orta Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye gelen çok fazla insan var. Özellikle Türkiye’de sağlık alanındaki tıbbi düzey ve teknolojik altyapı gayet iyi duruma geldi.
Sağlık Turizmi Derneği olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?
Özellikle biz, sağlık ve turizm kurumlarını bilgilendirmek istiyoruz. Yani bir hasta geldiği zaman, tüm kurumlar Türkiye’nin temsilcisi gibi davranmalarını ve en güzel hizmeti verme gayreti içinde olmalıdırlar. Biz uzun bir yola çıktık ve ülkemiz adına yapılan işlemler olduğu için de insanların güvenini sağlama ve belli standartlara göre hareket etme konusunda çok istekliyiz. Bu konulara da çok dikkat edilmesini istiyoruz. Bizim iş birliği yapacağımız insanların özellikle hukuk kurallarına uymasını istiyoruz. Buraya sağlık veya inanç turizmi için gelmiş insanlara en iyi şekilde davranmalıyız ve buraya insanları çekmeyi başarmalıyız. Biz hastanelerimizi ve seyahat acentelerimizi bu konularda bilgilendiriyoruz. Buraya gelen insanların hizmet isteklerini anlatmaya çalışıyoruz. Sağlık alanında erişmiş olduğumuz düzeyler, Konya’nın manevi havası bizlerin avantajıdır ve bunları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Bunların yanında Hastanelere kolay ulaşılabilirlik, çevre şehirlere olan bağlantıların hızlı ve güvenli olması, şehir içi trafiğinin yoğun olmaması, bunların hepsi çok önemli gelişmelerdir. Bu özelliklerimizle birlikte insanları çok kolay Konya’ya çekebilmemiz gerekiyor. Verdiğimiz hizmetlerin kalitesi ve şehrimizin uygunluğu da hesaba katıldığında İstanbul, Ankara gibi şehirlerle yarışabilecek konuma gelebiliriz.
Sağlık turizminin Konya’nın ilerlemesini nasıl buluyorsunuz?
Konya zaten Hz Mevlana sebebiyle halk, esnaf, belediye ve valilik yani şehir olarak turizme alışkın bulunuyoruz. Bunun için turizmde yapılan çalışmalar ileri düzeye ulaşmış durumda. Hz Mevlana sebebiyle yurt dışındaki insanlar Konya’yı tanıyor. Biz bu güzel duygularla birlikte erişmiş olduğumuz sağlık alanındaki tıbbi düzeyi de insanlara tanıtırsak, yapmış olduğumuz işlerle birlikte güzel sonuçlar alacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki yıl İslam Ülkeleri Sağlık Turizmi Konseyi, Türkiye’de toplanacak. Konya Sağlık Turizm Derneği olarak buna talip olduk. Bununla ilgili bir toplantı düzenledik. Burada basınımız, belediyemiz, seyahat acentelerimiz ve resmi kurumlarımızın buna da destekleri büyük olacak. Kamu hastanelerimiz de uluslararası sağlık takip merkezleri kuruyorlar. Yabancı hasta takip birimleri kuruluyor. Artık hastanelerde de yabancı dil bilen elamanlar aranıyor. Bunlar güzel işler. Hastaneler sağlık turizmi alanında kendilerini yeniliyorlar. Konya Sağlık Turizmi Derneği olarak bizlerde her ay toplanarak yeni neler yapabiliriz bu konuları tartışıyoruz. Aynı zamanda yurt dışındaki seyahat acenteleriyle, doktorlarla, devamlı görüşmeler halindeyiz. Biz Türkiye’de Konya’da hangi hizmetleri daha iyi verebiliriz önceliklerimiz nelerdir, neden Konya? Biz insanlara bunları anlatmaya çalışıyoruz. Konya’da sağlık var, hayat var ve bu yaptıklarımızı da doğru bir şekilde anlatabilirsek ileriki yıllarda büyük işler yapmış olacağız. Tabi bunları yaparken doktorların eğitimi, kullanılan malzemeler ve aletler de çok önemli. Konya’da 3 adet tıp fakültesi ve turizm fakültesi var. Bunlar Konya’da olduğu sürece insanlar buralarda aldıkları eğitimleri sahada uygulayabileceklerdir.