Konya-Aksaray karayolunun Bozca Mahmut Köyü yakınlarında yolcu otobüsü ile kum yüklü kamyonun çarpışmasıyla meydana gelen ve çoğunluğu ilköğretim okulu öğrencisi 33 canın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının yankıları devam ediyor. Şu unutulmasın ki, ölen rahmetliler öldükleriyle kalacak, çekilen acıları sadece yaşayanlar hatırlayacak. İşin hukuki boyutu ise ceza ve tazminat davaları açısından aylarca, yıllarca sürecek. Yargılama aşamasında her duruşmada yürek yakan sahneler tekrarlanacak…
Yazıma “Duble Yol’suzluk acı çektiriyor” cümlesiyle başladım. Çünkü bu kazanın yaşandığı bölgede bir gün öncede benzer bir kaza yaşanmıştı. Konya’yı Aksaray’a, turizm cenneti Kapadokya’ya bağlayan bu karayolu mevcut trafiğin yükünü çekmiyor. Aksaray Valiliği’nin başlattığı “Duble Yol” çalışmaları kaplumbağa hızıyla ilerliyor. Konya’dan ise Aksaray’a yönüne bu konuda atılmış bir adım, çakılan bir çivi görülmüyor. Böyle olunca da facialar yuvaları yıkmaya, yürekleri yaralamaya devam ediyor.
Bozca Mahmut Köyü’nde yaşanan acılara gazeteci gözüyle tanık olmadım. Ama, kazadan birkaç saat önce cıvıl cıvıl görüntüleri yayınlanan çocuklarını yitiren, yakınlarını ebediyete uğurlayan, yürekleri yanan ailelerin acılarını televizyonların ekranlarında izledim.
Ancak, 24 Ekim 1997 tarihinde, Karapınar-Ereğli devlet karayolunda, 0403 belli marka yolcu otobüsü ile boş olan yakıt tankerinin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, otobüste bulunan 47 üniversiteli gencimiz ile tanker şoför ve yardımcısının cayır cayır yanmasına neden olan (49 ölü) kazanın sonrasında yaşananlara tanık olan gazeteciler arasındaydım. Bölgeden günlerce çevreye yayılan yanmış ceset kokularını hala burnumda hissederim. Buradaki kazaya da “Duble Yol”suzluğun yol açtığını biliyoruz artık. Bu kazanın hukuk süreci hala devam ediyor. Buradaki faciada ölenlerin çoğunluğu da Niğde Üniversitesi öğrencisiydi. Cumhuriyet Bayramı’nı memleketlerine kutlamaya gidiyorlardı. Bu facia günlerce, aylarca yazıldı, çizildi. TBMM’de araştırma önergelerine konu oldu.
Şimdi nereye varmak istiyorum?
Türkiye’yi yöneten Ak ve Aydınlık kadroların yer yer başlattığı “Duble Yol” çalışmalarına gereken hız verilmeli. Kamu kaynakları hızlı ve verimli kullanılarak, Konya-Karapınar-Ereğli, Konya-Çumra-Karaman, Konya-Bozkır, Konya-Seydişehir, Konya-Beyşehir, Konya-Sarayönü-Kadınhanı-Ilgın-Akşehir-Konya-Cihanbeyli-Kulu ve Konya-Aksaray karayolları acilen “Duble-Yol”lara dönüştürülmelidir. Yoksa, “Duble-Yol”suzluklardan daha çok acı çekeriz…
Haa, az kalsın unuyordum. Konya-Aksaray karayolunda 33 canın ebediyete uğurlandığı kazayla ilgili olarak, bu yolcu otobüsünün İzmir’den başlayarak kaza noktasına kadar görev yapan, Bölge Trafik ve Denetleme Müdürlüğü görevlisi trafik ekiplerinin tüm sorumlularının da “görevi ihmal” suçundan adli ve idari soruşturmaya tabi tutulmasını bekliyoruz. Bu denetimler yapılsaydı, bu otobüs fazla yolcudan seferden alıkonulsaydı, belki bu facia yaşanmayacaktı. Söyleyin, haksız mıyım?