Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi (ESOGÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Ferruh Ağca, 8. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar milyonlarca Türkçe yazının, 20. yüzyılın başında bulunduğunu ve hepsinin Avrupa'ya taşındığını belirterek, "Avrupa, Doğu Türkistan'daki tüm yazmaları bedava alıp müzelerine koymuştur. Bu yazmalar, Türk dili bakımından çok önemlidir" dedi.
Eskişehir Kızılelma Turan Derneği tarafından dernek binasında düzenlenen "Dünden Bugüne Türkçe" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ağca, dilin kültürel bir unsur olduğunu belirtti. Türk kavminin, 5. 6. yüzyıllarda Çin kayıtlarında "güçlü, kuvvetli" anlamında kullanıldığını anlatan Ağca, "Çin kaynaklarında, Kağan, Töre kelimeleri vardır. 7. yüzyıldan bu yana Türkçe konuşulur. Bu demektir ki; 7. yüzyıldan öncede Türkçe vardı. Dünyada bu kadar uzun süre konuşulan dil çok azdır. 680 yılında; İlteriş Kağan ve yanında çok az sayıda yiğit, bağımsızlıklarını kazanmış ve sözlerini Bengu taşlara kazımışlardır. "Çin'in hilelerine, yumuşak ipeğine kanma, töreni kaybetme, kaybedersen yok olursun" sözleri bu sözlerden bazılarıdır. Aynı üslubu Atatürk, Cumhuriyet'in ilanından sonra Nutuk ta da beyan etmiştir. Kültigin'in ve Bilge Kağan'ın yazıtları, Moğolistan'dadır. 1980 yılına kadar Sovyet Coğrafyasına çok az insan girebiliyordu. 2022 yılı haziran ayında Moğolistan'da büyük bir yazıt bulundu. Bu yazıt, bizleri 680 tarihinde Göktürk Devletini kuran Göktürk kağana götürür. Araştırmalar sonunda daha çok yazıt bulunacak. 762 yılında yerleşik hayat geçiliyor ve Maneinun ve Budizm tercih ediliyor. 8. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar milyonlarca yazı, 20. yüzyılın başında bulundu ve hepsi Avrupa'ya taşındı. Avrupa, Doğu Türkistan'daki tüm yazmaları bedava alıp müzelerine koymuştur. Bu yazmalar, Türk dili bakımından çok önemlidir" dedi.
Prof. Dr. Ferruh Ağca, "10. yüzyıl Türkleri, İslamiyet'i kabul ettikten sonra, Karahanlılar dan sonra Arap alfabesini kullanmıştır. Türk tarihinde, tam 25 alfabe kullanılmıştır. Türkler, kendi diliyle İslamiyet'i kabul etmiştir. Kaşgarlı Mahmut olmasaydı, bizim kültürümüzle ilgili hiçbir bilgimiz olmazdı. Bizim problemlerimiz Kaşgarlı Mahmut'tan sonra başlamıştır. İslamiyet'in kabulünden sonra; Arapça ve Farsça kelimeler, Türkçe kelimelerin yerini almıştır" dedi.
Dernek Başkanı Ahmet Hızlan, "Amacımız, çeşitli konferanslar düzenleyerek katılımcıları bilgilendiriyoruz ve konferanslarımız ilerleyen günlerde devam edecektir" dedi.
Programın sonunda; Dernek Başkanı Ahmet Hızlan ve Eskişehir Defterdar Yardımcısı Kadri Ay tarafından Prof. Dr. Ferruh Ağca'ya teşekkür belgesi, dernek logolu plaket ve yine dernek logolu kupa takdim edildi. Konferans sonrası; katılımcılara Özbek pilavı ikram edildi.