Kimsenin gönlüne göre dönmüyor dünya. Hiçbirimiz halimizden memnun değiliz.
Dönmek derken Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızından bahsetmiyorum tabii. Getirdiklerinden ve götürdüklerinden bahsediyorum.
İnsanoğlunun bir türlü mutlu olamayışından…
Etrafınıza bir bakın; İç huzuru arayanlar mı dersiniz, kendini bulamayanlar mı, yolda kalanlar mı?
Belki de hepsi.
Yaşı büyük okurlar bana kızacaklar “ne biliyorsun da ahkâm kesiyorsun” diyecekler. Ama…
Aması şu; Ben psikolojimizin bozuk olduğunu düşünüyorum. Evet evet, doğru okudunuz, toplum olarak iyi değiliz biz.
Gerginiz; en ufak bir olayda parlıyoruz, kırıyoruz döküyoruz.
Memnuniyetsiziz; neyimiz var diye değil, neyimiz yok diye düşünüyoruz. Sahip olduklarımızdan çok olmadıklarımızın peşindeyiz.
Çekemiyoruz; kimse başarılı olmasın bir tek ben olayım anlayışı var. İyi bir şey yaptığınızda, “hak ettin” demiyorlar, “torpilin kim” diyorlar. Çünkü sen asla çalışıp da bir yerlere gelemezsin, bir şeyleri kazanamazsın onlara göre. Çekememek işte bunun adı.
Kıskanıyoruz; aman önce ben anlayışı var. Asla yükselmesin başkaları. Hep ben yükseleyim. Asla başkaları kazanmasın, önce ben kazanayım. Hayatınızda iyi bir şey oluyor, güya yakınınız, paylaşıyorsunuz, “hadi hayırlısı” deyiveriyor 7 kat yabancı gibi… Asla sizinle birlikte sevinmiyor çünkü kıskanıyor, çünkü öncelikli olan o!
Mutsuzuz, şükretmiyoruz. Huysuzuz, sakin olmayı beceremiyoruz. Kırgınız, yorgunuz, bitkiniz… Ve diğer bağzı şeyler işte…
Ve hepsinin temelinde maalesef doğamızdaki bozulma, özümüzdeki çürüme var. Ben böyle deyince aramızdan yeni Mevlana’lar, Yunus Emre’ler çıkar. Kesin… Biri bir şeylere kızmadan çıkmaz da biri bir şeye kızınca yükselir sesler… Hep olduğu gibi.
Evet hoşgörü, evet tevazu, evet alçakgönüllülük… Sokakta kimsede olmayan ama kitapta herkesin okuduğu hatta ezberleyip başkalarına pazarladığı değerler…
Her neyse… Dünya biraz da böyle işte: Kokuşmuş.
National Geographic’deki penguenler kadar masum olmayı beceremeyen insanoğlu, daha çok ağlar. Bu kafayla daha çok kendine yeni gezegen arar. Arar da… Bulur mu?
Aman kimse “ben ne yapabilirim” diye düşünmesin, herkes hep yaptığı gibi bir kahraman beklesin. Hep yaptığı gibi kısık sesle dursun. “Ben, işte buradayım” demesin kimse… Ne me lazım mantığı iyidir. Sevmediğimiz dünyayı daha da çekilmez bir hale sokar.
Böyle devam gençler, arkadaşlar, büyükler… Asla rotanızı çevirmeyin.