Dünya Savaşlar tarihini kabaca incelediğimizde bir kıvılcım bahanesi ile çıktığına şahit olmaktayız! Neden? Bu savaşlarda ne kadar insanın öldüğü, yaralandığı veya kayıp olduğu da savaşı planlayan güçlerin umurunda değildir! İnsanlık adına tek bir büyük hedef ve gayeleri vardır! Güncel çıkarlar ve hegemonya sistemin sağlıklı bir şekilde devamlılığı ve sürdürülebilir olmasıdır! Birici Dünya Savaşını çıkaran sebep nedir diye bir soru ile başlayacak olursak! Balkan turuna çıkan Avusturya Macaristan İmparatoruna bir Sırp öğrencisinin silahlı ateş etmesi bahane veya sebep olarak gösterilir! Peki, gerçekte birinci dünya savaşının arkasındaki sebep bu suikast mıdır? Arka planda daha önceden olgunlaşan görüşmeler, anlaşmalar, paylaşım kavgaları veya daha başkaca planlar, hesaplar var mıdır? Tabii ki bilemiyoruz! Tamam, burada bir dünya savaşı çıkması için her şeyi olgunlaştıran ve bir bahane ile de birinci savaşını çıkaran küresel güçler ve küresel finans çevrelerine sadece bir soru sormak gerekir! Peki, savaşın tarafları ile bu suikastın ne alakası var dediğinizi de duyar gibiyim! İkinci Dünya savaşında da aynı gerekçelerle, yani dünya hegemonya sisteminin yeniden planlanması, aktörlerin yer değiştirmesi ve yenidünya düzeninin küresel güçler arasında yeniden görüşülmesi ve paylaşılması gibi gerekçeler karşımıza çıkmaktadır! İnsanlık dediğinizi hala duyar gibiyim! Küresel güçler için insanlık ölmüş kimin umurunda ki! İfade etmeye çalıştığımız gibi Küresel güçler ve küresel finans çevrelerinin dünya ve insanlık adına tek bir kutsal gaye ve hedefleri vardır; Güncel çıkarları ve Hegemonyanın da devamlığı! Gerisi laf-ü güzaftır!
Günümüze geldiğimizde, daha önceki dünya savaşlarında arka planda anlaşan küresel güçler ve küresel finans çevrelerinin paylaşım ve hegemonya tanımından kaynaklı bir anlaşmazlık, bir iletişimin olmadığına ve hatta karşı tarafı da muhatap almamak ve yok saymak gibi gerekçeler karşımıza çıkmaktadır! Tabii ki bu durum da dünya ölçeğine büyük bir kaos ve sıkıntılara sebebiyet vermektedir! Son dönemde yaşamakta olduğumuz büyük çaptaki patlamalar, insani ölümler, ekonomik kriz, tehdit, şantaj ve saldırılar neyin işaretleri ve göstergesidir? Yoksa bir delinin çıkıp tüm bunları gerçekleştirdiğini mi düşünüyoruz?! Tabii ki dünya savaşı için bir deliye ihtiyaç vardır! Fakat küresel güçler ve küresel finans çevrelerinin kontrol ve denetimi altındaki bir deliye! Kendi kafasına göre veya tanımsız, başkaca güçlerin kontrol ve denetimindeki bir dünya delisine değil!
Dünya hegemonya sistemi, ikili düzen ve güç dengelerinin de devamlılığı adına yeniden dizayn edildiğini sürekli olarak yazılarımızda ifade etmeye ve vurgulamaya çalıyoruz! Küresel güçler ve küresel finans çevreleri arasındaki bir uyumsuzluk ve kavganın dünyanın neresinde krizlere ve patlamalara sebebiyet vereceğini de kestiremeyiz! Dünya, eski hegemonya sistemi ve ikili güç dengeleri ile artık yoluna devam edemeyecek bir konuma gelmiştir! Dünyada yeniden sağlıklı bir sistem ve yeni düzenin kurulması için çoklu bir güç dengesine geçilmesi de şiddetle ihtiyaç olduğunu göstermektedir! Günümüzde yaşadığımız kaos ve sıkıntıların sebebi hikmeti de buradan kaynaklanmaktadır, diye düşünüyorum!
Eski ipek yolu ve bugünün bir yol, bir kuşak projesi, 65 ülkenin birlikte kazanması, kalkınması ve kazan kazan ilkesi çerçevesinde kurgulanmıştır! Eskilerin ifadesi ile asla yalnız yeme; Yalnız yediğin her şey mutlaka sıkıntı verecektir! Sadece senin rahat ettiğin, karnının doyduğu ve yediği bir dünyada kaos ve sıkıntıların önüne geçilemez! Eski İpek yolu, yeni bir yol ve bir kuşak projesindeki akıl, birlikte büyüme, birlikte kalkınma ve birlikte gelişme üzerine planlanmış ve programlanmıştır! Son dönemde dünya ölçeğinde ve ülkemizdeki büyük olaylar, patlamalar ve önemli gördüğümüz kişilere yönelik suikastlar, 65 ülkenin birlikte kalkınma hamlesi olan bir yol ve bir kuşak projesine kimin hâkimiyet kuracağının alenen bir kavgasıdır! Kim bu projeyi yönetecektir? Peki, küresel güçler ve küresel finans çevrelerinin hegemonya kavgası ve tüm bu saldırılar, suikastlar, bazı önemli ve dünya ölçeğinde sansasyonel ses getirebilecek çaptaki kişilerin ortadan kaldırılması neden Türk Devleti topraklarında olmaktadır? Neden? Dünya üzerinde kavga edilecek bakaca bir yer veya ülke toprağı yok mudur?! Bu topraklarda, filler tepişirken neden çimler ezilmektedir?! Türk Milleti ve Devleti, Dünyanın yeni çekim merkezi ve sıklet noktası, Adalet ve Hakkaniyet ilkesi ile tüm insanlığına örnek olmuş ve özellikle de tüm mazlum milletlere hamilik etmiş asil bir millettir! Küresel güçler finans çevreleri, İki bin yıllık tarihi kadim bir medeniyetin temsilcisi Türk Devleti ve yirmi dört milyon kilometre karelik hinterlantındaki Türk milletinin gönül bağları olmadan bu bölgelerde, bırakın hâkimiyet kurmayı, bir adım dahi atamayacakları için! Türk Devleti ve Türk Milleti olmadan dünyanın yeni çekim merkezi, enerji ve ekonomik sıklet noktasında, küresel güçler ve küresel finans çevreleri artık hareker edemeyeceklerini öğrendiler! Sömürü başka bir şey! Medeniyet başkaca bir şey! Türk Devleti ve kadim medeniyet! Küresel güçler ve finans çevreleri, bu topraklara sömürmek ve tüketmek için gelirken, asil Türk milleti insanlık, paylaşmak ve medeniyet götürmek için gitmiştir! İki bin yıllık Türk Devleti ve asil Türk Milletinin tarihi bunların canlı örnekleri ile doludur!