haberin var mı taş duvar?
demir kapı, kör pencere,
yastığım, ranzam, zincirim,
uğruna ölümlere gidip geldiğim,
zulamdaki mahzun resim,
haberin var mi?
görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
karanfil kokuyor cıgaram
Yukardaki dizeler ünlü şairimiz Ahmet Arif’in. Mehpusluğu ve baharı en iyi anlatan şiirlerden biridir bana göre.
Sizleri bilmem ama ben baharı yaşamaya çoktan başladım. Her yıl bu günler Toroslara giderim Sultan Navruzu karşılamaya. Bu yıl havalar yağışlı gidince çıkamadım oralara ama üç hafta önce dağcı dostlarla Kent Ormanından Loras Dağının eteklerne doğru yürüdük. Çiğdemler, sultan navruzlar bizi sevinçle karşıladılar. Çocukluğumdan anılar depreşti onların kokusunu içime çekerken. Dölde olurduk, biz çocukların payına görpe kuzuları gütmek düşerdi. Kuzuların peşinde koştururken navruz toplardık, büyüklerimiz onları suyla dolu bir çanağın içine koyarlardı, navruz kokusu sinerdi her tarafa.
Önümüzdeki cumartesi “Dünya Şiir Günü” ve sultan navruz. Sultan navruz Orta Asya’dan Rumeliye kadar herkesin bayramı. Adına onlarca söylence oluşturulmuş sultan navruzun. Baharın, yeni günün müjdecisi.İki güzel gün bir araya gelince, sevdiğim bir ozanın, sevdiğim dizeleriyle başlayayım dedim, söze.
Şubat ortaları döl zamanıdır, kuzular, oğlaklar birer ikişer doğmaya başlarlar. Bu aya gücük derler, gücüğün sonlarına doğru cemreler girer. Hava, su, toprak ısınmaya başlar ama üretici için baharın asıl gelişi mart dokuzundan sonrasıdır, yani 21 mart. Bayramlarla, şenliklerle kutlanır bu özel gün. Kimi ozanlar navruziyeler yazarlar.
Erler geldi bize mihman olarak
Nevruz bayramını kutlamak İçin
Şahın meydanında erkân kurarak
Nevruz bayramını kutlamak için
Bir başka navruziye de şöyle.
Gelin ey nazenin canlar
Bugün nevruz-ı sultandır
Sefalar sürsün ihvanlar
Bugün nevruz-ı sultandır
Pir sultan Abdal şöyle der bir şiirinde.
Sultan nevrûz günü cemdir erenler
Gönülleri şaz oldu ehl-i imanın
Cemal yârı görüp doğru bilenler
Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın
Aşık Ali İzzet Özkan’nın dizelerinde bir başka güzeldir çiçekler. Onun dizeleriyle bağlayalım sözü.
Çiğdem biter al kırmızı donu var
Gök navruzum derelerde şanı var
Dertli lâlelerin eğri boynu var
Yel esti mi vurur yıkar çiçekler.