İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - TRT Belgesel Kanal Koordinatörü Süleyman Tezgel, insan hikayelerinin bu güne kadar hep Batılı yönetmenlerin gözünden anlatıldığını belirterek, "Bizim bakışımızla, daha duygusal, insanları anlayan ve merhamet odaklı bir belgeselcilik düşünüyoruz. Dünya artık Türk yapımı belgeselleri izleyecek." dedi.
Yaklaşık 8 yıl önce yayın hayatına başlayan, son dönemde izlediği yayın politikası ve ekrana taşıdığı yerli belgesellerle dikkati çeken TRT Belgesel kanalı yeni yayın dönemine hazılanıyor.
Tezgel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ekim ayında yeni yayın dönemine geçmeyi düşündüklerini ve uluslararası düzeyde yerli içerikler üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Her alanda iddialı yapımlara imza attıklarını aktaran Tezgel, "Türkiye uluslararası izleyiciyi yakalama konusunda çok tecrübesiz değil. Ürettiği içerik 100 ülkeye ihracat yapan bir dizi sektörüne sahibiz. Asya, Kuzey Avrupa, Latin Amerika gibi coğrafyalarda da çok etkin bir oyuncu olduk. Belgesele geldiğimizde ise yüksek kalitede içeriği şu ana kadar üretemediğimizi görüyoruz. İhracatımız sıfıra yakın bir düzeydeydi. Türkiye'deki ana kanalların ana saatleri hep yerli dizilerle doluyken belgesele gelince Amerikan belgesel kanallarının etkisinde bir izleyici var ama kaliteli yerli içerik olursa, Türk izleyicisi yerli içeriği daha fazla tercih ediyor." diye konuştu.
- "Belgesel kanalları artmalı"
Tezgel, TRT'nin kendi kabuğunu kırdığına ve İngilizce yayın yapan TRT World'le birlikte dünyaya açıldığına vurgu yaparak, TRT Belgesel'i de aynı vizyonla ileriye taşımayı ve dünyanın hikayelerini anlatmayı hedeflediklerini dile getirdi.
TRT Belgesel'in, alanında öncü olduğunu ve belgesel kanallarının artmasını ümit ettiklerini sözlerine ekleyen Tezgel, "Biz, dünyayı artık Türk yönetmenlerin gözünden anlatmak istiyoruz. Şu ana kadar hikayeleri hep Batılı yönetmenlerin gözünden gördük. Şimdi biz farklı coğrafyalardan, farklı hikayeler anlatmak istiyoruz. Bizim bakışımızla, daha duygusal, insanları anlayan ve merhamet odaklı bir belgeselcilik düşünüyoruz. Dünya artık Türk yapımı belgeselleri izleyecek." ifadelerini kullandı.
Süleyman Tezgel, daha çok insan hikayelerine yoğunlaşacaklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Televizyonda haberlerin yaklaşık yüzde 70'inin yakın coğrafyamızla alakalı olduğunu görürsünüz. Savaşlar, büyük dönüşümler, büyük hareketler, mültecilik, yoksulluk gibi sıkıntıların yaşandığı coğrafyalar, büyük hikayeleri de kendiliğinden ortaya çıkarıyor. Kimseyi kendimizden daha aşağı görmüyoruz. Çok kadim geçmişleri olan o toplumlara ve insanlara saygılıyız. Şu an büyük acılar çekiyorlar dünyanın birçok yerinde. Süregelen savaşlar, milyonlarca insanı mülteci durumuna düşürürken, birçok çocuğu da eğitimsiz bırakıyor. Bu insanların hikayesini Türkiye anlatmazsa, anlatacak çok kişi yok."
- "Türkiye'nin büyük bir sorumluluğu var"
Türkiye'nin yakın coğrafyada en güçlü prodüksiyon alt yapısına sahip ülke olduğu değerlendirmesinde bulunan Tezgel, "İnsan hikayelerini anlatma isteği ve merakına sahibiz. Bu hikayeleri anlatacak insan gücü de bizde var. Mültecilerin hikayesini biz anlatmazsak kimse anlatmayacak. Savaşta ölen yüzbinlerce kişinin geride bıraktıklarının hikayesini kimse anlatmayacak. O açıdan Türkiye'nin, bu coğrafyadaki bağlarının, tarihin ve sahip olduğu imkanların getirdiği avantajla, büyük bir sorumluluğu var aslında. Bir hikaye anlatılacaksa en iyi biz anlatırız. Çünkü bu coğrafyada birbirimizin parçasıyız ve onları en iyi biz anlayabiliriz." şeklinde konuştu.
Tezgel, Türkiye'deki teknik altyapı ve yetişmiş elemanın dünya kalitesinde olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bilim belgeselleri, uygulamalı programlar yaptığınızda izleniyor. Röportaja dayalı belgeselcilik dönemi geride kaldı. Önceden bu tip belgeselleri izlemek için de akademik bir alt yapı gerekiyordu. Biz bunu herkesin anlayabileceği bir dille yapacağız. Kanalla özdeşleşen, yeni ekran yüzleri kazandıracağız. Dünyanın her yerinde maceralar yaşayacak ekiplerimiz var. Drama-belgeselde de iddialı bir kanal olma yönünde çalışmalara başladık."
AA