ANKARA (AA) - SELMA BIYIKLI ADABAŞ - Sahte ve yasa dışı ilaçla mücadele için yeni stratejilerin belirlendiği İlaç Güvenliği Kurumunun toplantısı, Türkiye'nin bu alandaki başarılı çalışmalarının desteklenmesi için Türkiye'de yapıldı.
Piyasaya sahte ilaç süren uluslararası çetenin çökertildiği "Derman" operasyonu, Türkiye'nin tercih edilmesinde önemli rol oynadı.
Türkiye, araştırma-geliştirme yürüten uluslararası ilaç üreticisi 28 firmanın üye olduğu, İlaç Güvenliği Kurumunun (Pharmaceutical Security Institute-PSI) her sene düzenlediği "ilaç Sahteciliği ve Kanunsuzluğu ile Mücadele" başlıklı "Avrupa ve Yakın Çevresi Konferansı"na ev sahipliği yaptı.
Konferansa, PSI üyesi ilaç firmaları, eczacılık şirketlerinden üst düzey güvenlik uzmanları, eczacılık şirketleri, endüstri profesyonelleri, sektöre dair kalite güvenliği, hukuk ve ilgili diğer alanlarda faaliyet gösteren yetkililer katıldı.
Konferansta, "ilaç sahteciliği, diğer yasa dışı ilaç trafiği ve ticareti şekilleri", "ilaçların resmi ticaret yollarından sapması ve etkileri", "internette online ilaç ticareti ve buna ilişkin tehditler", "bağlantılı yasa dışı finansal kazanç ve para aklama faaliyetleri", "yeni gelişen trendler ve hasta güvenliği etkileri", "ilaç sahteciliği, yasa dışı ticareti, sapması ve kaçakçılığı sorununa stratejik ve operasyonel seviyede yaklaşımlar", "tehditlere en etkili ve doğru yanıtın, eylemin geliştirilmesi" konuları ele alındı.
-Neden Türkiye?
Piyasaya sahte ilaç süren uluslararası çetenin çökertildiği "Derman" operasyonu, toplantı için Türkiye'nin tercih edilmesinde önemli rol oynadı.
İlaç Güvenliği Kurumu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu Direktörü Ashley How, Türkiye'nin jeopolitik konumu gereği, Batı ve Doğu arasında bağlantı rolü üstlenmesinin, bu konuda transit ülke olması sonucu doğurduğunu ifade ederek, Türk ilaç pazarının büyük olmasının, bununla bağlantılı tehditleri de ortaya çıkardığını söyledi.
Türk emniyetinin başarılı "Derman" operasyonunu anımsatan How, Türk yetkililerin ve makamların ilaç sahteciliği, sahtekarlığı ve kaçaklığıyla mücadelesindeki çabalarını ve iyi çalışmalarını da takdir etmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Bu konuda Türkiye ile işbirliğini geliştirmek istediklerini vurgulayan How, şu değerlendirmelerde bulundu.
"Hasta güvenliği tüm dünyada önemli bir husus. Geniş bir ilaç pazarına sahip Türkiye'de sahte ürün piyasasının oluşturulmak istenmesi son derece normal. Masum insanlardan yararlanmak isteyecek kötü niyetli kişiler mutlaka ortaya çıkacaktır. Üyelerimiz küresel güvenlik stratejisinin bir parçası ve bu konuda bir ağ oluşturuldu. Bu şekilde tüm dünya ile iletişim halindeyiz. Türkiye, önemli paydaşlarımızdan biri. Türk hükümetinin ve kolluk kuvvetlerinin çabalarını desteklemek istiyoruz."
-"En büyük sorun internette"
İnternetin sahte ve yasa dışı ilaç için büyük bir pazar olduğunu vurgulayan How, "Her yerde olduğu gibi burada da müşteriler ve satıcılar var. Bankalar gibi finansal kurumlar da bulunuyor. Birçok ürün ve para el değiştiriyor. Fakat bu suçlulara yaptıkları yasa dışı işi tanıtma ve yayma imkanı da sağlıyor. Sahte, kaçak ve çalıntı ilaçların dağıtımı da buna dahil" dedi.
Söz konusu ilaçların internet siteleri üzerinden satıldığını, bu mecranın aynı zamanda tanıtım için de kullanıldığını ifade eden How, "Kolluk kuvvetleri ve ilaç şirketleri, bu mecrayı gözlem altında tutmak zorunda. Bu bir tehdit ve halkın bu tehdidin farkında olması çok önemli" ifadesini kullandı.