Söyleşi: Hatice Nur Tekelioğlu
Çocukları anlamak ve onlarla iletişim kurmak zor olsa gerek. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
-Çocukları anlamanın ve onlarla iletişim kurmanın sanıldığı kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan istemektir. Onların rengarek, cıvıl cıvıl dünyasını paylaştıkça, kendilerine başta gereken saygıyı duydukça, önemli birer birey olduklarını hissettirdikçe, iletişim kurulabiliyor. " Sen çocuksun
" muameleri onların hiç hoşlanmadıkları davranışlardan. Kimileri "onların seviyesine inemiyorum" diyor hepimiz çocukluktan gelmedik mi? Oysa doğru olan onların seviyesine çıkmaktır. Bilseniz nelere dolular sevgi onları keşfetmenin anahtarı, gerisi kendiliğinden geliyor.
Bu mesleği seçmenizin sebebi nedir?
-Çocukları çok seviyor olmam bunun birinci sebeplerinden. Onlarla olmak, onlara güzel davranışlar kazandırabilmek, tertemiz duygularını köreltmeden, cesaretli, ayaklarını yere sık sık basabilen, özgüveni olan fertler yetiştirebilmek asıl gayelerimden. Kendini tanıyan, ifade edebilen, problem çözebilen, üretken bireylerin yetişmesini istememden dolayı öğretmenlik mesleğini seçtim.
Çocuklarda en çok karşılaştığınız sorun nedir?
-Genelde özgüveni olmayan çekingen, kendini ve derdini anlatamayan çocuklar bana göre problem. Dolaylı olarak bu problemin kaynağı aile olduğu için de problemli aile çocuk olarak önümüze geliyor. Çocukları korumadan onlardan bir şeyler istemede asla abartılı olmamalı. Onların seviyelerine göre bağımsız bir birey olarak yetiştirilmeli her olanda çok baskıcı veya çok serbest tutum sergilenmemeli. Paylaşmasını bilmeyen, her dediği yapılan çocuk ne kadar yanlışsa sürekli baskı ve istedikleri kısıtlanmış çocukta önümüze problem olarak gelmekte bizlere zorluklar yaşatabilmektedir. Bizler aile ve öğretmenler çocukların iyi biri kişilik kazanmalarını istiyorsak rehberlik ederken çok dikkatli olmalıyız. Onların kendi kendilerine yetebilen bir birey olduklarını inandırmalı, onlara destek olunmalı kısacası hazırcılıkta ve koruyuculukta dozu fazla kaçırmamalıyız.
Her meslekte olduğu gibi öğretmenliğinde zorlukları vardır. Size göre öğretmenliğin en zor kısmı nedir?
-Öğretmenlik başta sevgi ve sabır işidir. Sabır göstermede her zaman en üst noktada olabilmek tabiî ki kolay iş değildir. Ama karşımızdakinin çocuk olduğunu asla unutmamalı, onlara kırıcı davranışlarda bulunmamalıyız. Şefkatimizi elimizden geldiğince sunmalı her fırsatta sevgimizi onlarla paylaşmalıyız. Okulların açıldığı ilk günler kendimizi sevdirirsek diğer zamanlarda onları kolay eğitebiliriz. Sevgi bu işin tutkalı, kalbimizde her zaman bir sevgi yer almalıdır
Bugüne kadar karşılaştığınız ve şaşırdığınız bir olay oldu mu?
-Garip bir olay aklıma gelmiyor ama hasta olmadığı halde sırf ilgimi çekebilmek için ilaç isteyerek hasta olduğunu söyleyen bir öğrencimin, ilaç vermek için ona yoğunlaşınca "ben seni çok seviyorum öğretmenim" diyerek safiyane bir şekilde durumunu anlatması beni çok etkilemişti. Onlarda asla yalanın olmadığının en bariz örneğidir bence
Burada çocuklara ne gibi alışkanlıkları kazandırıyorsunuz?
-Çocuklarımıza en başta yaşlarına, seviyelerine, gelişimlerine uygun davranışlar kazandırmaya çalışıyoruz. Büyükleriyle, arkadaşlarıyla çevreleriyle iletişim kurabilen, çekingen olmayan, ne istediğini bilen, istediklerini elde etmede doğru yolu takip eden insanlar yetiştirebilmek hedefimiz.
Bu mesleği seçecek olan gençlere tavsiyeniz nedir?
-Çocukları seven gelecekte güzel bir dünya hayali kuran herkesin bu mesleği seçebileceğini düşünüyorum. Güzel bir dünya kurup onu geleceğe taşımak istiyorsanız bu meslek idealiniz olabilir. Şöyle ki, tertemiz yoğrulmamış, katkı maddesiz bir hamura siz hayalinizdeki en güzel davranışları kazandırarak şekil verebilirsiniz. Topluma kazandırdığınız bu faydalı bireyler sizin o güzel dünyanızın oluşmasında yardımcı olacaktır. İsteyin hayal edin ve çocuklarla olun
Dünyanın en güzel mutluluğu bu!...