Durduk yerde neden Hasan Cemal'e bulaştı?

Serdar Turgut'un ironik dilinden kurtulmak kolay değil. İyi ama bugün durduk yerde neden Hasan Cemal ve Milliyet ile alay etti

Serdar Turgut hem çok çalışan, hem de çok yazan bir yazar. Okuduğu, izlediği, düşündüğü sadece yazdıklarından değil televizyon programlarından da belli oluyor.

Turgut'un sivri dilinden zarar görmeden kurtulabilmek de kolay değil. Birini diline doladı mı, kaleminin sivri tarafını illa batıracak. Hoş Rojin olayında olduğu gibi kimi zaman kalemin ucu kendisine de batıyor ama sevenlerinin çok sevdiği, sevmeyenlerinin ise nefret ettiği Serdar Turgut'un bugünkü yazısını okuyunca durduk yerde neden Milliyet'e ve Hasan Cemal'e sataştığını da anlayamadık.

"Hasan Cemal'in tatile çıkmasının en kötü yanı, tatilinin bir gün bitip geri gelmesidir." diye başladığı yazısında her zamanki ironik tarzı ile bu sefer de Hasan Cemal'i hedef alan Habertürk yazarı Serdar Turgut, "Onun yazılarını okumadan mutlu yaşamaya bu defa iyi alışmıştık; çünkü ilk önce futbol izlemeyi, çalışmak olarak yorumladı ve Dünya Kupası'ndan sonra tatile çıktı. Yani tatilden dönünce ilk tatilindeki yorgunluğunu atmak için tekrar tatile çıktı. Ve böylece biz aylar boyunca onun yazılarını okumadan huzurlu bir yaşam sürdürdük." diyor ve şöyle devam ediyor:

HİÇBİR GÜZEL ŞEY UZUN SÜRMÜYOR

"Dediğim gibi, hiçbir güzel şey uzun sürmüyor, süremiyor, geçenlerde ortada hiçbir talep yokken, durup dururken tekrar yazmaya başladı. Ve çoktan olup bitmiş ve hepimiz için çoktan tarih olmuş konularda bunlar daha dün olmuş gibi yorumlar yaptı. Eski haberlerle ilgili orijinal olmayan yorumlarında son derece atik ve taze fikirli. Hasan bu gecikmeyi hiç de yadırgamıyor; çünkü tatile çıkmadığı ender durumlarda bile yorumda gecikiyor."

YENİ GELİN KIZLAR GİBİ HEYECANLI OLUR

İkinci Dünya Savaşı'nı yorumlamaya yeni yeni girecek izin verilse ve emin olun o yorumunda bile çok heyecanlı, çok taze fikirli, yeni gelin kızlar gibi heyecanlı olur.

Tatilden sonra yazılarında da hiçbir yanlışı yok, zaten bir olayın üzerinden o kadar vakit geçmişken, hakkında söylenebilecek her türlü şey söylenmişken, o konuyla ilgili yorumda insanın yanlış yapabilmesi pek mümkün değil. Ancak birbirleriyle ilk kez karşılaşan iki takımın bol gollü maçının yorumunda bile orijinal olamamayı becerebilen Hasan'ın yazılarını yine de ilgiyle okuyorum; acaba bu konuda bile ne zaman yanlış yapmayı becerebilecek diye merak ediyorum.

EVET MİLLİYET DİYE BİR GAZETE HALA VAR

Bugüne kadar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı bu Milliyet yazarı. Burada Milliyet adını, kendimi bu gazetenin hâlâ var olduğuna inandırayım, inancım taze kalsın diye yazdım.

Ve evet, genel kanının aksine Milliyet adında bir gazete hâlâ var, bütün mantık kurallarına karşın var olmayı nedense sürdürmekte ısrarlı.

Belki Hasan Cemal'in yazıları gelecek kuşaklara ibret olarak kalsın diye gizli bir misyonu vardır, sadece bu nedenle hayatta kalmaya çalışıyordur bu gazete.

Medya Haberleri

Yapay zeka ile Müslüm Gürses albümü
Hataylı Minik Yetenek Ahmet Kazar, Haluk Levent ile Aynı Sahneyi Paylaşmak İstiyor
Okan Yalabık’ın Gençlik Hali Görenleri Şaşırttı!
Ankaralı Turgut’tan kötü haber geldi
Akasya Durağı’nın Dilek'i yıllar sonra ortaya çıktı