BOLU (AA) - Bolu'da, haklarında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak" suçundan dava açılan 2 sanığın yargılanmasına başlandı.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Gazioğlu ve Haluk Erten ile avukatları katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanıklar savunma yapmaya başladı.
Sanık Gazioğlu, kendisinin patronu olan diğer sanık Erten'in yanında "getir-götür" işleri yaptığını anlatarak, "Rahatsızlığımın tedavi gideri olarak 10 bin liraya ihtiyacım oldu. Bunu nasıl bulacağımı düşünmeye başladım. Uyuşturucu naklederek bu parayı bulabileceğimi düşündüm. Diyarbakır'da Bayram isimli bir şahsa bu işten bahsettim. Beni Lice ilçesindeki bir köye çağırarak uyuşturucu vererek İstanbul'a götürmemi istedi. Bana bu iş karşılığında 10 bin lira verecekti. 3 bin lirayı elden aldım. Geri kalan parayı ise maddeyi İstanbul'a götürdüğümde verecekti." diye konuştu.
Uyuşturucuyu İstanbul'a yolcu otobüsüyle götürmeyi planladığı esnada patronunun da İstanbul'a gideceğini öğrendiğini ifade eden Gazioğlu, şöyle devam etti:
"Bunun üzerine patronuma ait araçla bu işi yapmaya karar verdim. Ara ara patronumun aracını şahsi işlerimde kullanmak için alırdım. O gün de 1 saatliğine alarak uyuşturucuları aracın arka koltuğuna, LPG tüpünün arasına ve ön kaputun altına koydum ancak bir miktar maddeyi yerleştirecek yer bulamadığım için bagajın içine bıraktım."
Gazioğlu, Bolu yakınlarına geldiklerinde polis uygulamasına takıldıklarını, patronunun araca uyuşturucu koyduğundan haberdar olmadığını savundu.
- Mahkeme başkanının tepkisi
Sanığın "Patronuma bu kötülüğü yaptığım için vicdanım rahat değil." sözü üzerine Mahkeme Başkanı Seyfi Han, "Senin taşıdığın bu uyuşturucu çocuklara gençlere satılacaktı. Onların hayatını karartacaktı. O zaman vicdanın rahat olacak mıydı?" diye sordu.
Bunun üzerine Gazioğlu, "Ben eroin değil, esrar naklediyordum. Esrar o kadar kötü değildir. Ben çok sinirli bir insanım ama esrar içtiğimde kuzu gibi olurum. Bu insanı sakinleştirir." dedi.
Mahkeme Başkanı Han da sanığın bu sözleri üzerine, "Bize esrar mı satmaya çalışıyorsun? Niye esrarı övüyorsun?" diyerek tepki gösterdi.
Sanık Erten de aracında ele geçirilen uyuşturucudan haberdar olmadığını iddia ederek, şunları söyledi:
"Suçlamayı kabul etmiyorum. Mehmet'i çalışanım olduğu için tanıyorum. Olaydan 3 ay önce yanımda çalışmaya başladı. Eşim Kayseri'de yaşıyor. Eski eşimden olma kızım İstanbul'da yaşıyordu. Kayseri'deki eşimi ziyaret ettikten sonra İstanbul'daki kızımı görmeyi düşündüm. Bin 300 kilometre olan yolu tek başıma gitmemek için çalışanımı yanıma almak istedim. Yola çıkmadan bir gün önce aracı istemişti. Yola çıktıktan sonra Kayseri'de konakladık. Ben evimde kaldım. Mehmet ise bir otelde konakladı. Kayseri'den çıktıktan sonra Bolu'da çevirmeye takıldık. Araçta Mehmet tarafından zulalanan maddeler bulundu. Benim bu maddelerle ilgim yoktur. Suçsuzum."
Sanık avukatları da müvekkillerinin ifadelerine bir diyecekleri olmadığını belirtti.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasını hazırlaması için duruşmayı 5 Haziran'a erteledi.
- Olay
Bolu Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından 5 Temmuz 2017'de Anadolu Otoyolu'nun Bolu kesiminde yapılan yol kontrolünde durdurulan bir otomobilde yapılan aramada, zula olarak tabir edilen gizli bölmelerde, 9 kilo 878 gram toz esrar, 33 gram kubar esrar, 6 gram plaka esrar, 2 gram metamfetamin, bir ruhsatsız tabanca ve telsiz ele geçirilmiş, gözaltına alınan araçtaki 2 şüpheli tutuklanmıştı.
AA