AK Parti’li bir vekil kuyuya bir taş attı, 40 akıllı çıkarmaya çalışıyor.
“Düşük profilli Başbakan...”
Lafın neresinden tutarsanız tutun sakat.
“Düşük”lükle “AK Parti” yan yana getirmek akla zarar.
AK Parti, bu ülkenin ekonomiden demokrasiye, kültürel yaşamdan sosyal yaşama kadar her alanda değerlerini yükselten partidir.
Bu söz; AK Parti milletvekillerine, bu partiye oy verenlere, herkese saygısızlık.
Aile Bakanı sayın Ramazanoğlu örneğinde de gördük. Milletvekili olmuş, bakan olmuş bir kişi, konuşurken dikkatli olmalı, sözlerinin nereye varacağını hesap etmeli...
-Efendim, sağa sola çekiyorlar…
Sağa sola çekilmeyecek türden konuşmayı beceremiyorsan, o zaman susacaksın, ağzını açmayacaksın.
***
Peki buradan bizim müzmin muhalefet ekmek çıkar mı?
Kendi halleri içler acısı olan muhalefetin yanlış sözler üzerinden AK Parti’ye vurma ve bundan siyasi kazanç çıkarma çabaları tam anlamıyla trajı komik.
Mal bulmuş mağrip misali sarılıyorlar ama boş…
AK Parti’deki kongre süreçleri, onların tarihinde olmayacağı kadar sağduyulu birlik ve beraberlik içerisinde geçmiştir. (22 Mayıs’ta gerçekleşecek kongrede böyle olacaktır. Aldığı görevi başarıyla devretmenin onuru içerisinde sayın Ahmet Davutoğlu, emaneti teslim edecek, alkışlarla, teşekkürlerle uğurlanacaktır.)
***
Ama biz yumruk ve masaların havada uçuştuğu muhalefet kongrelerini çok iyi biliyoruz.
Muhalefetin şu anki durumu da zaten ortada.
MHP, bölünmenin eşiğine getirilmiş.
CHP mi? O bildiğiniz gibi, evlere şenlik…
Kendisi üretemeyen ve başka yerlerden nemalanmaya çalışan CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, çıkmış sayın Ahmet Davutoğlu’nun hakkını savunmanın kendilerine kaldığını söylüyor.
Kemal beye kaldıysa vay Ahmet hocanın haline.
***
Kemal bey, iç dünyasında yaşadığı zor durumu son dönemlerde sıkça dışa vuruyor.
Küfür ediyor, hakaret ediyor…
Dün de çıktı “kan”, “man” bir şeyler dedi, “Başkanlık sistemi kan dökülmeden gerçekleştirilemez” dedi.
Kemal bey daha önce de “Başkanlık Sistemi” için “bölücülük” demişti. (Ben mesela ABD’nin Arjantin’in Brezilya’nın Endonezya’nın, bölündüğünü ama bizim farkında olmadığımızı kendisinden öğrendim!)
Ama bu “kan”lı sözler konusunda kanımca Kemal beye haksızlık ediliyor.
Kemal bey, olsa olsa Başkanlık Sistemine geçildiğinde yapılacak kutlamalarda kesilecek kurbanlık koyunların kanından bahsetmiştir.
Ne o yoksa;
Kemal bey eline bıçağı beline silahı takıp TBMM’yi mi basacak?
CHP’nin silahlı bir örgütü mü var?
Hendek mi kazacaklar, barikat mı kuracaklar?
Yollara çıkıp adam mı öldürecekler?
Yoksa siz Kemal bey’in darbe istediğini mi düşünüyorsunuz?
Kim kimin kanını, nasıl dökecek?
Hadi canım sizde, ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun, Kemal bey böyle şeyleri kasteder mi?”
***
Hem Kemal Bey ve onun gibi zevat, muhalefet takımı, özellikle söz konusu Recep Tayyip Erdoğan olunca bazen böyle anlaşılmaz konuşurlar.
Onlar anlatır da biz anlayamayız!
Anlarız da çok sonradan anlarız ne demek istediklerini.
Mesela ne dediler: -“Erdoğan bitti, Muhtar bile olamaz!”
O Erdoğan çıktı; önce Başbakan oldu sonra Cumhurbaşkanı…
Biz bugün anladık ne demek istediklerini.
Bizle kafa bulduklarını, alay ettiklerini, çok da ayıp ettiklerini yıllar sonra anladık.
Peki şimdi ne diyorlar: -“Erdoğan’ı Başkan yaptırtmayacağız!”
Valla çok ayıp oluyor, bu kadarı da fazla…
Yok arkadaş ben bu sefer kendimle kafa buldurtmam, alay ettirmem!
“Başkanlık Sistemi” ve “Erdoğan’ın Başkanlığı” şimdiden hayırlı olsun.