Savunmadayız.
Tehlike geliyorum diyor; ama bir türlü nerden, ne zaman, ne şekilde geleceğini kestiremiyoruz.
İçeriden ve dışarıdan yedi düvele karşı milletçe birbirimize kenetleniyoruz, birlik oluyoruz, diri oluyoruz, dik duruyoruz, yardımlaşıyoruz, acıları paylaşıyoruz...
Şehitlerimizi ebediyete uğurladık. Onların naaşları üzerinden olumsuz politik söylemler üretildi. Seçim sonuçlarından kuyruk acısı olanlar her fırsatta olduğu gibi bu elim olaydan da pay çıkarma nöbeti içine girdi. Yine polislerimiz ve vatandaşlarımız yaralandı, esnaf kardeşlerimizin ekmek tekneleri zarar gördü. Yollar kesildi, araçlar ateşe verildi…
Bildik senaryolar tekrar tekrar önümüze konuyor.
Biz hâlâ savunmadayız…
Paralel medya ve ulusalcı medya kalemşörleri el ele vererek bu acıya da ekmek doğrayıp paye kapma yarışına girdiler. O kadar ileriye gittiler ki; “Bunlar AK Parti’ye oy verdiler, bu musibete müstehaktır!” dediler; yetmedi “Pisi pisine!...” dediler; o da yetmedi Kur’ân ayetlerini de bu işe alet etmekten utanmadılar.
Zamane kalemşörlerinden biri, sadık köpeği olduğu Efendisi(!)nin yaptığı bedduayı Soma maden kazasıyla irtibatlandırarak utanıp sıkılmadan Kur’ân ayetlerinden deliller(!) döktürdü…
Bir de ilahiyatçı(!) olacaksın.
Nasıl da eğip büktün?!...
Çok yazık!
Hoş, Hz. Ali(r.anh)’ye saldıranlar da aynı mantıkla saldırmışlar; Hz. Hüseyin(r.anh)’i ve arkadaşlarını şehit edenler de aynı tiyniyetle kâtil olmamışlar mıydı?…
Buna; suça kılıf uydurmak denir.
Her acıyı yaşayan AK Partili mi?
Her ocağına ateş düşen Recep Tayyip Erdoğan’a mı oy verdi?
Diğer partilere oy verenler sütten çıkmış ak kaşık mı?
Yazmanın da, yazarlığın da, kalemin de bir namusu olmalı değil mi?
Hz. Peygamber(sav)’i külüstür bir kamyonete bindirmek kesmedi sizi de şimdi Kur’ân ayetlerine mi sıra geldi?
“Eceli gelen it, cami duvarına şey edermiş!...”
Bu kendini bilmez sözde aydın(!) geçinen şeytanî zihniyetliler, cami duvarını da aşıp Kur’ân ayetlerini pisleme aşağılığına soyundular ya; Kur’ân ayetlerini çarpıtma çılgınlığına kalkıştılar ya; asıl felâketi şimdi bekleyelim…
Pensilvanya’daki CIA ürünü yerli şaklabanın düştüğü felâket hâli size bir şey ifade etmiyorsa sözün bittiği yerdeyiz demektir.
Ne de olsa “Belûm adal”lık herkese nasip olmazmış!...
Kullar hesap yapar; ama Cenâb-ı Allah(cc)’ın da bu hesaplar üzerinde bir hesabı olduğunu unutmayalım.
Bir kez daha; yüreklerimize ateş düşüren bu elim kaza sonrası şehit olan 301 maden işçisi kardeşlerimize Cenâb-ı Allah(cc)’tan rahmet; yaralılarımıza acil şifalar; ailelerine, çocuklarına, yakınlarına, sevenlerine, Somalılara ve tüm milletimize başsağlığı ve sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.
Yüce Rabbimiz bir daha böyle acılar yaşatmasın milletimize…
Allah(cc)’a emanet olunuz.