Star gazetesi yazarı İbrahim Kiras son günlerde Ergenekon iddianamesi ile tekrardan gündeme gelen Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in ölümü ile ilgili olarak çeşitli tespitlerde bulundu. Özal'ın ölümü ile Ecevit'in ölümü arasında bir bağlantı kuran Kiras dönemin gizli kalmış olaylarına ışık tuttu.
İŞTE O YAZI..
Özal’ın öleceğini bilenler Ecevit’ten ne beklediler?
Ecevit’i hedef alan “hastane darbesi” girişiminin Özal’ın ölümüyle benzerliği ne?
Hatırlayalım: Önce “bir grup emekli asker” Ecevit’in çekilip yerine Hüsamettin Özkan’ın geçmesi önerisini “İstanbul iş çevrelerine” açmışlardı. Bundan bir süre sonra da dönemin Başbakanı kaburgası kırıldığı gerekçesiyle Mehmet Haberal’ın Başkent Hastanesi’ne yatırılmıştı.
ECEVİT EVİNDE İYİLEŞMEYE BAŞLAMIŞTI
Hastanede kaldığı süre boyunca durumu gitgide kötüleşen Ecevit bir gece kaçarcasına hastaneden ayrılmış; evinde devam eden tedavisi sonucunda iyileşmeye başlamıştı. Ama bu sırada da sağlığının görevini sürdürmeye uygun olmadığı iddiası ortaya atılmıştı.
Ecevit’in sağlık durumuyla ilgili spekülasyonları başlatan Emin Çölaşan’ın Hürriyet’teki bir köşe yazısı olmuştu. Çölaşan dönemin Başbakanı’nın görevini sürdüremeyecek durumda olduğunu, evinde iyi beslenmediğini, hatta yıkanmadığını yazmıştı.
Bundan hemen sonra da Hüsamettin Özkan ve arkadaşları DSP’den ayrılmış ve neticede hükümeti sona erdirmişlerdi.
ÇÖLAŞAN'IN YAZDIKLARINA VURGU YAPTI
Emin Çölaşan kritik dönemlerde kritik yazılara imza atan bir gazeteci. Mesela sonradan birtakım darbe planlarının işaret fişeği olduğu anlaşılan “Genç Subaylar Rahatsız” haberinin altında ve dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök’ü hedef alan ağır eleştirilerde -Balbay’la birlikte- onun imzası vardı.
Çölaşan’ın o dönemde Özal’ın ölümüyle ilgili yazdıkları da son derece manidardı. 1 Mayıs 2002 tarihli sütununda yazdıkları aynen şöyle:
“1993 yılının sanırım ocak ayı. Halamın oğlu, o sırada Meclis Başkanı olan Hüsamettin Cindoruk'la Özal’dan söz ediyoruz. Kulağıma eğiliyor ve şu sözleri söylüyor: ‘Bu gidici. Yakında ölecek.’ İnanmıyorum, şaşırıyorum ve aynen ‘Ne gidicisi abi, o hepimizi götürür’ diyorum. Cindoruk ısrar ediyor: ‘Haberin kaynağı Baba’dır. Bu devlet bilgisi. Sadece sen bil ve ağzını sıkı tut. Önümüzdeki yaz aylarını çıkaramayacak. Baba sağlamcıdır. Bunu diyorsa bir bildiği vardır.’ Birkaç gün sonra, Baba’nın bu bilgiyi Cavit Çağlar’a da verdiğini birinci elden öğreniyorum.”
Çölaşan sonradan Demirel’e soruyor: “Özal’ın öleceğini gerçekten biliyor muydunuz?”
Demirel’in cevabı şöyle: “Hükümetler cumhurbaşkanının sağlığından da sorumludur. İki ay önce ABD kaynaklı bir yerden sağlığının iyi olmadığı konusunda bize bilgi geldi. Bunu duyunca kendisine sağlığının nasıl olduğunu sordum. İyi olduğunu söyledi. Ben daha başka bir şey söyleyemezdim.”